Finalden önceki son bölüm🙏"ALİ KEMAL!"
Veronica yere çökmüş oğlunun saçlarını okşarken bağırıyordu.
"Hayır hayır. Oğlum, seni bu kadar zor bulmuşken ölemezsin. KALKSANA! DMİTRY, UYAN!"
Yıldız yere çöküp Ali Kemal'in adını haykırarak ağlamaya başladı. Hilal ve Leon ne olduğunu idrak etmeye çalışıyorlardı. Her şey, o kadar hızlı gelişmişti ki. Hilal sonunda kendine gelip Yıldız'a koştu ve kolundan kavrayıp ayağa kaldırdı. O sırada oraya gelen hemşire ve hekimlerden birkaçı Ali Kemal'i sırtlayıp hastaneye götürmek için hazırlamaya başladılar. Yıldız, Hilal'in kolundan kavramasına rağmen bir elini Ali Kemal'e uzatıp, hekimlere baktı.
"İyi mi?! Yaşıyor mu?!"
Hekimlerden ses gelmeyince Veronica'da kalkıp Yıldız'ın yanına gitti ve diğer koluna girdi.
"YAŞIYOR MU DEDİM SİZE?!"
Hilal bir elini Yıldız'ın karnına koydu diğer eli ise kızın belinden tutuyordu. Leon telaşla ağabeyinin yanına gitti. Hekimlerle bir şeyler konuştuktan sonra atına bindi ve Hilal'e baktı. Ali Kemal'i hastaneye götürürlerken Leon ise arkadan onları takip ediyordu. Hilal iki kadını konağa zar zor getirdi. Yıldız ağlayarak kendini koltuğa attığında Veronica bir sandalyeye oturmuş, başını elleri arasına almış ağlıyordu. Hilal, ablasının yanına oturup eliyle karnına dokundu.
"Abla yapma! Onun sana ihtiyacı var."
"BENİM? BENİMDE ALİ KEMAL'E İHTİYACIM VAR!"
"Şş, abla biliyorum ama lütfen sizin ikinizin çocuğuna bunu yapma. Diren. Zarar verme ona."
"Hilal."
Yıldız ağlayarak bir elini karnına koyup okşamaya başladı ve başını Hilal'in göğsüne koyup iç çekmeye başladı. Vasili kapıdan girdiği gibi Veronica hızla yanına gidip yakasına yapıştı.
"MUTLU MUSUN VASİLİ?! YILLAR SONRA BULDUĞUN OĞLUN BU HALDE MUTLU MUSUN?!"
Veronica, Vasili'nin üniformasını çekişirmeye başladı.
"LANET OLSUN BU ÜNİFORMAYA! HERKESİ FEDA ETTİN ŞU ÜNFORMAYA! ŞİMDİ OĞULLARINDA MI SIRA?! BAŞIMIZA NE GELDİYSE ŞU ÜNİFORMAYA OLAN SEVDANDAN GELDİ! ÇIKAR ŞUNU!"
Veronica ağlayarak yere çöktü.
"Çıkar.."
Vasili, Veronica yere çökünce hızla merdivenlere yöneldi. Birkaç asker onu takip ederek yukarı çıktığında Hilal bu sefer Veronica'nın yanına gidip onu yerden kaldırdı.
"Anne, lütfen sakin ol. Ali Ke- Dmitry'nin sana ihtiyacı var."
"Var değil mi?"
"Tabiki sen onun miterasısın."
Veronica ağlayarak Hilal'e sarıldığında Hilal hem ablası hem annesi adına dua ediyordu. Hemde ağabeyi için. Ne olursa olsun yıllarca ağabeylik etmişti Hilal'e. Koruyup, kollamıştı. Veronica'da Yıldız'ın yanına oturduğunda Hilal ikisine de bir bardak su getirmişti. Zorlada olsa su içtiklerinde Hilal eğilip ikisinin elini tuttu.
"Lütfen, ağabeyimin sevdiği iki kadına ihtiyacı var. Hepimizin size ihtiyacı var. Harap etmeyin kendinizi."
Yıldız başını Veronica'nın omzuna yaslayıp bebekleri için sakin olmayı diledi Allah'tan.
-
"Sakin olun, sakin olun.."
Hilal, beşikte uyuyan oğlunun ağlama sesine uyandığında etrafına bakındı. Leon yanında uyuyordu. Ev oldukça sessizdi. Rüyaydı. Hepsi rüyaydı. Hilal derin bir nefes alıp oğlunu kucağına alıp hafifçe sallamaya başladı. Perdeyi aralayıp dışarıya baktığında sadece rüzgarın uğultusuyla karşılaşmıştı. Allah'a şükretti, sadece rüyaydı. Hatta kötü bir kabus. Andreas uykuya daldığında Hilal onu beşiğe yatırdı. Kapılarının tıklatılmasıyla Hilal yerinden sıçradı ve yavaşça kapıyı araladı.
"Ayşe teyze bir şey mi oldu?"
"Yok kızım. Meraklanma."
Veronica ceketini acele acele giyip, Hilal'e ilerledi. Saçlarını düzeltip ona sarıldı.
"Yıldız, doğuruyormuş."
Hilal gülümsedi ve gitmek üzere olan Vasili'ye baktı.
"Biraz bekler misiniz? Leon ile gelmek isteriz."
Veronica içeride uyuyan oğluna yılgın bir bakış attı.
"Hızlı olun."
Hilal başını sallayıp odaya girdiği gibi Leon'u kolundan tutup sarsmaya başladı.
"Hilal,"
"Uyan, uykucu!"
"Ne oldu ya?"
"Amca oluyorsun Teğmen, haydi uyan!"
Saatler önce yazmama rağmen ancak yayınlayabildim. Reklamda okursunuz artık😄