Hilal ve Leon neredeyse saatlerdir uyumaya çalışıyorlardı. Çünkü Hilal yine rahatsızlanmış ve sürekli uyanmıştı. Leon ise onun bu haline çok üzülmüştü, elinden bir şey de gelmiyordu. Hilal, elini yüzünü yıkayıp tekrar yatağa girmişti. Leon bir kolunu açtı ve Hilal'i göğsüne yatırdı.
"Yarın, hekime götüreceğim seni."
"Leon. Abartmıyor musun?"
"Hilal, bence sen abartıyorsun. Şu haline bak. Yarın hekime gidiyoruz o kadar."
"Ben giderim, sen karargaha-"
Hilal'in midesi tekrar bulandığında eliyle ağzını kapattı. Leon yataktan kalktı ve Hilal'in elini tuttu.
"Hilal, iyi değilsin sen. Vazgeç şu inadından. Yarın kalkar kalkmaz götüreceğim seni hekime."
"Tamam, Leon. Gideceğim bu sefer."
Leon, Hilal'in alnından öptü ve belinden tutup yatağa yatırdı. Yastığı iyice başına koydu.
"Uyumaya çalış, sevgilim."
Hilal gözlerini kapattı ve Leon'un kokusuyla bir süre sonra uyuyakaldı.
-
Hilal giyindi ve saçlarını taradı. Leon hala uyuyordu. Mide bulantısı uyutmayınca erkenden uyanmıştı Hilal. Yatağın kenarına oturdu ve Leon'un dağılmış saçlarını okşadı. Yanağına bir öpücük bıraktığında Leon kıpırdanarak uyandı ve karşılaştığı gözlerle gülümsedi.
"Günaydın, küçük hanım. Erkencisiniz."
"Erken uyandım bugün. Sizde uyansanız iyi olur Teğmen zira babanızdan azar işiteceksiniz."
"Tamam, tamam. Kalkıyorum."
"Ben aşağıya inip anneme bakacağım. Sende bir an önce giyin ve gel."
Hilal, Leon'a göz kırptı ve odadan çıktı. Hızlıca merdivenleri indi ve yemek sofrasına bakıp dudaklarını yaladı. Çok acıkmıştı, kilo alıyordu. Veronica, Hilal'i görünce gülümsedi.
"Günaydın kızım."
"Günaydın anne."
"Leon nerede? İnmiyor mu?"
"Giyinip, inecek anne. Daha yeni uyandı."
"Tamam kızım. Acıkmışsındır, gel hadi otur. Biz başlayalım."
Hilal minnettar bir bakış attı ve Veronica'nın yanına oturdu. Vasili yine kimseye bir şey söylemeden yemeğini herkesten önce bitirmiş ve kalkmıştı. Leon'da aşağıya inince hemen yemeklerini yediler ve Hilal, Leon'u geçirdi. Hilal nazik bir şekilde (!) Leon'a iyi olduğunu söyledi ve hekime yinede yarın görünebileceğini söyledi. Lakin Hilal artık ağrılarına dayanamıyordu. Hazırlandı ve eşarbını taktı. Konaktan çıkıp hastaneye giden yola girdi. Yolda yine midesinin alt üst olmasıyla bir köşeye oturdu. Derin derin nefes aldı ve hastaneye zorda olsa ulaştı. Hekim yanına geldi ve şikayetlerini dinledi Hilal'in.
"Bu iş beni aşar. Ebe kadına görünmeniz daha makbuldür Hilal Hanım."
"E-ebe kadına m-mı?"
