-8-

159 40 9
                                    


"Ne dedi sana Mert?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne dedi sana Mert?"

"Ne desin, sakin ol, öfkeyle hareket etme diyor. Sahra da sakin olsun diyor."
Çiğdem'le Sahra evlerine doğru yürürken sohbet ediyorlardı.

"Kızım tamam sakin olalım ama bir şey değişmeyecek ki. Biz mantıklı olanı konuşuyoruz. Mantığımıza uymayana da yapacak bit şeyimiz yok. Neyse ya uzatmayalım artık." Sahra daha sakindi. Bu akşam olanların sinirini Çiğdem'le konuşarak bastırıyordu.

"Kanka ne diyeceğim ya, sen o çocukla ne konuştun?"

"Ya Çiğdem ne konuşacağım, elin alkoliği gelmiş sakin olun ya diyor. Zaten sinirliydim o ara biliyorsun, o da öyle deyince iyice delirdim. Hayır bir de bana hesap soruyor. Dün böyle değildin diye. Nereden tanıyor da böyle konuşuyor, anlamadım dün neyim vardı benim?"

"Ne alakaymış ya."

"Vallaha bende anlamadım. Ya ne diyeceğim Çiğdem, ben bu akşam sana gelecektim ya,"

"Evet?"

"Gelmesem darılır mısın? Azıcık kafa dinleyeyim, kendime gelince ararım konuşuruz. Çağla'yı arama sen de. Bırakalım ne istiyorsa yapsın."

"Kanka ne darılacağım ya aşk olsun. Yok yok Çağla'yı da aramam. Zaten benim onunla konuşmam için gelip benden özür dilemesi lazım. Of! Çok da sıcak lanet olsun ya. Akşam oldu resmen hiç mi esmez ya? Buz dolabından yatacağım bu akşam" Çiğdem gülümsemişti. İkisi de bu akşam üzülmüştü. Sahra'nın aklı Çağlar'a sarf ettiği sözlerde kalmıştı. Çok ileri gittiğini düşündü. Çiğdem'in koluna girerek, "Kanka bir şey soracağım şimdi."

"Buyur canım, yalnız koluma çok girme. Malum sıcak." Sahra güldü.

"Tamam tamam. Ben şimdi bu Çağlar'a hani bağırdım çağırdım, şizofren filan dedim ya çok ileri gitmedim değil mi?"

"Kızım bilmiyorum ki orada olanları ben. Ne desem yalan olur. İstersen sen büyüklüğünü göster özür dile. Ama bence çok da muhattap olma derim. Kaliteni ortaya koy çekil."

"Anladım. Sağolasın."

"Rica ederim. Bu arada abinin geldiğini söyleme sakın annenlere."

"Aa ben onu unuttum. Sağol hatırlattığın için. Çağla'nın yokluğu fark edilmeyecek mi dersin?"

"Kızım bilmiyorum ki. Bana bir şey sorulursa bilmiyorum diyeceğim."

"Ben de öyle diyeyim o zaman, sonuçta nerede olduğunu bilmiyoruz."

Nihayet ikisi de evlerine varmışlardı. Aileleri çocukluktan beri birbirlerini tanıdığı için yazlıklarını birbirlerine yakın almışlardı. Çağla'nın evi de çok uzakta sayılmazdı. Çağla'nın başına bir şey gelirse çok kötü şeyler olabilrdi. Eğer Çağla'nın ailesi durduk yere Sahra'ya kızlarının nerede olduğunu soracak olursa bu mutlu tatil tam bir felakete dönüşebilirdi. Sahra tüm bunları düşünürken dalmış Çiğdem'in dediklerinin bir kelimesini bile anlamamıştı. Çiğdem Sahra'nın dalgın olduğunu görünce dürttü, "Dünyadan Sahra'ya kızım ne kadar çok yoruldun bugün sen, resmen ayakta uyuyorsun. Duydun mu ne dediğimi?"

KARANLIĞIMDAKİ UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin