Bölüm 17: Elmadağ (II)

128 18 21
                                    

Şimdiden: Tüm LYS ögrencilerine başarılar dilerim. Umarım her şey gönlünüzce olur.

İyi eğlenceler... 😊

Yusuf'la konuştuktan sonra ellerindeki valizleri odalarına taşıdı Çağlar ile Sahra. Biraz kestirmeyi düşünüp Sahra'ya da mesaj atarak bir iki saat odasında kalacağını söyledi ve uykusuzluğa daha fazla dayanamadığından kendini yatağa attı. Uyandığında ilk işi telefonunu kontrol etmek olmuştu, saatler geçtiğini düşünerek Yusuf'un onu hala aramamış olmasına şaşırması ekranda gördüğü saati görünce geçmişti. Tamamen dinlenmiş hissetmesi için kırk beş dakika yeterli olduğundan hızlıca yatağından çıkıp kendini banyoya attı. Sıcacık bir duş aldıktan sonra beklediğinden daha soğuk olduğu için valizde uygun bulduğu her şeyi geçirdi üstüne Çağlar. Sahra'nın habersizce onu buraya getirmesi önce onu birazcık kızdırsa da daha sonra bu olanları komik bulmuştu. Giyindikten sonra banyoya gidip ayna da kendine bakınca üst üste giyme işini biraz(!) abarttığını düşünerek gülümsedi. Yapabileceği bir şey yoktu hava çok soğuktu ve hasta olmak istemiyordu. Hem de sınav arifesinde. Uykusundan tam olarak ayıldığından emin olabilmek için yaptığı kahveyi içtiği vakit telefonu çaldı, arayanın kim olduğunu çok iyi biliyordu, Yusuf. Gülümseyerek telefonunu açtı,

"Efendim Yusuf'um. Geldin mi?"

"Abeey geldim. Arabayı park edeyim sonra nereye geleyim?"

"Hoş geldin abicim. Sen resepsiyona gel ben de iniyorum şimdi. Odana çıkıp yerleştikten sonra ne yapacağımıza karar veririz. Günümüz uzun daha."

Arabadan gelen kısık müzik sesi tamamen kapandıktan ve karşı taraftan gelen gürültünün bitmesinden sonra Çağlar, Yusuf'un otelin önüne geldiğini ve arabadan inmekte olduğunu anladı.

"İstediğim şeyi getirdin mi len Yusuf?"

"Getirdim abi merak etme. De ne yapacaksın onunla?"

"Anlatırım sonra. Neyse sen onu odana koy, ortalıkta gözükmesin. Aç mısın?"

"Tamam abi sıkıntı yok. Abi hem de ne açım var ya..."

"Geliyorum ben şimdi o ara Sahra'yı arayayım da bari geldiğini bilsin. Bir şeyler yiyelim artık.."

"Tamamdır abi hadi görüşürüz otelde."

Çağlar, Yusuf'la konuşmayı bitirip telefonu kapattıktan sonra, hızla son aramalara girdi. Sahra'yı görür görmez arama tuşuna hızlıca dokundu. Çok çalmadan açılan telefonun ucunda nefes nefese kalmış Sahra Çağlar'ı biraz endişelendirmişti.

"Alo. Sahra? Ne oldu? İyi misin?"

"İyiyim ya kusura bakma ayıptır söylemesi lavabodaydım da koşup açayım dedim. Affedersin."

"Aman ya ben de bir şey oldu sandım. Tamam tamam sıkıntı değil. Ne diyeceğim Yusuf geldi de, ona da bir oda ayarlayalım. Ben şimdi aşağıya iniyorum seni de alayım beraber inelim diyecektim."

"Tabi tabi ben hazırım zaten. Bekliyorum seni."

"Bir de Sahra bir şey diyeceğim.." Çağlar'ın söyleyiş şekli o kadar tuhaftı ki sanki çok önemli bir şey diyecek gibiydi,

"Tabi, buyur..." Sahra'nın sesi biraz heyecanlı gelmişti,

"Ya biz çok açız.. yanımda yemek var demiştin ama..? Acaba bir şeyler mi yesek?"

"Hı.. Tabi. Yeriz ya sıkıntı yok. Akşama yemek bulamazsak benim getirdiklerimden yeriz. Buzdolabı varmış zaten oraya koydum getirdiklerimi.." Sahra'nın beklediği soru bu değilmiş gibi hissiz vermişti cevabını. Çağlar umursamayarak iki dakika içinde Sahra'nın yanında olacağını söyleyip telefonu kapattı. Elindeki kupayı odada bulunan sehpanın üzerine bırakıp telefonunu ve odanın anahtarını alıp odadan çıktı.

KARANLIĞIMDAKİ UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin