İyi geceler sayın okurlarım. Geç bir saatte yazdım oda arkadaşımı fazlaca rahatsız ederek, hepinizden özür dilerim.. Umarım beğenirsiniz.
Şimdiden iyi okumalar dilerim..Kayra'nın onları rahat bırakmasının ardından yaklaşık iki hafta geçmişti. Bu süre zarfında Çağlar, Sahra'nın bazen yanında kalmış bazense geç saatlere kadar oturup Sahra'nın uyumasının ardından evine geri dönmüştü. Akşamları evine dönerken aklına Çağla ile Sahra için beraber olmuş olmaları geliyor ve bu durum onun Sahra'dan çekinmesine sebep oluyordu. Önlerinde ki sınav haftalarını atlatır atlatmaz bu konuyu Sahra'yla konuşması gerekiyordu ama gerek ona karşı olan gereksiz çekingen tavrı yüzünden oluşan dengesizliği gerekse Sahra'nın onu en yakın arkadaşı olarak görmesi ona karşı olan duygularını gizlemesine sebep oluyordu. Sahra iyi biriydi ama bir erkeğin kendisini mutlu etmesi için başka bir kızla beraber olması onun bu iyimser ve mutlu tavrının değişmesine sebep olabilir dahası onu kendine karşı soğutabilirdi.
İki gün öncesine kadar böyle düşünüyordu ama dün gece olanlarda sonra ne yapacağını bilemez halde ruh gibi dolaşmaya başlamıştı Sahra'nın yanında.
"Sen benim şu an en yakın arkadaşımsın biliyor musun Çağlar?" demişti dün akşam, geç saatlere kadar muhabbet ettiklerinde. Arkalarında kalan müzik setinden gelen akustik müzikler eşliğinde salondaki camın önünde karşılıklı duran koltuklarda otururlarken. "Beni koşulsuz koruyan, benimle ailemden daha çok ilgilenen tek kişi sensin. Belki sana şımarıkça gelebilir ama bazen kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki.. Yanımda olduğun için teşekkür ederim.." Belki aldığı alkolün etkisiyle fazla cesurca bir konuşmaydı Sahra için, çünkü genelde söylemekten çekindiği şeyler için derin nefes alır susardı, bu sefer de aldığı derin nefesin sonunda bu cümleleri söyleyivermişti gözlerini Çağlar'dan kaçırırken. Sahra'ya beslediği tuhaf ama bir o kadar da güçlü duyguları bastırması gerektiğini söylemişti kendi kendine elindeki bardağı sıkarak o gece. Hissettiklerini, kafasında yankılanan düşünceleri Sahra'ya çaktırmadan, onu pür dikkat dinlemeye devam etti, bir yudum daha aldıktan sonra elindeki bardağı ortalarında duran sehpanın üzerine koydu. Sahra kendisine yaptığı 'cennet köşesi'nde tahtlarının ihtişamıyla parlayan kraliçeler kadar asil otururken içkisini yudumlayıp gözlerini bardağından ayırıp sokak lambalarının üzerinde gezdirerek yine tek başına kafasındaki problemleri çözmeye çalışıyordu. İçinde hep bir sıkıntı olduğu rahatça anlaşılabildiği için bir sorun olup olmadığını sormaya gerek duymadı Çağlar. "Senin için yapabileceğim başka bir şey varsa lütfen çekinme" diyebildi. Sahra gözlerini kapatıp açtıktan ve emin bir şekilde kendisine baktıktan sonra "teşekkür ederim. Zaten yeterince yordum seni. Hatta evinden bile alıkoydum" dedi.
"Yanlış anlamazsan bir şey sormak istiyorum.." her ne kadar kendinden emin girse de konuşmaya, gelecek cevapların karmaşıklığından birazcık ürküyordu Çağlar. Sorunlarla başa çıkma konusunda pek yetenekli olmasa da iki sene içerisinde bambaşka bir insan haline gelen bu kıza biraz olsun huzur buldurmak istiyordu.
"Tabi ki. Sorman hata Çağlar. Senden gizli saklı neyim var ki sanki.."
"Neden hep durgunsun? Yani aklında neler var?" Gerçekten ne sormak istediğini kendisi de pek bilmiyordu ama belki biraz ipucu olur diye öylesine sorgulamak istemişti karşısındakini. Sahra'nın konuşmasına fırsat vermeden tekrar girdi konuşmaya, oturduğu koltukta dikleştirdi kendini önce, "Yani belki biraz tuhaf gelecek ama, senin bir kaybın yok hayatında, seni bu kadar umutsuzluğa bu melankoliğe, bu gereksiz yalnızlığa iten şey nedir?" Cümlesini bitirince, eğilerek dirseklerini dizlerine yasladı, ellerini birbirine kavuşturdu Sahra'ya göre aşağıda kalan kafasını yukarı kaldırdı, hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak için gözlerini ve kulaklarını dört açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMDAKİ UMUT
Roman pour AdolescentsLiselerinin başlarından birbirlerine sadık ama birbirlerini hiç görmeyen bu iki kişi, tüm bağlarını koparıp hatta birbirlerini tamamen unutup, bambaşka bir yerde bambaşka hikayelerle karşılaşsaydı ne olurdu diye merak edip dururken, aslında karşılaş...