Esrarengiz adlı yeni hikayeme de bakarsanız sevinirim.Seveceğinizi umuyorum iyi okumalar.
Uyandım, gözlerimi açmak istemiyordum.Göreceklerim pek iç açıcı şeyler olmaya bilirdi.Yatakta olduğuma göre gerçekten rüya görmüş olmalıyım.Hiç bir zaman korku filmlerinden bu kadar etkilenmemiştim.Çok gerçekçiydi her yerim ağrıyor.Gözlerimi açtım.Büyük bir odada büyük bir yataktayım.Ellerimden destek alıp doğruldum.Burası benim odam kesinlikle değil.Tüm olanlar hepsi gerçek miydi yani.Odaya bakındım.Karanlık olduğu için çok net göremiyordum.Bir hareketlilik fark ettim.Camın önünde sallanır sandalyede biri oturuyordu.Şuanda topuklarımı kıçıma vurarak koşmam ve çığlık atmam gerekirdi biliyorum ama yapamıyorum.Şaşkınlık,merak beklide kitaplarla ve filmlerle kafayı bozmuş olmam beni bu tür şeylere görmemiş olsam da alıştırmıştır.Şuanda emin olduğum tek şey rüyada olmadığım.Mümkün oldukça yavaş hareket ederek ayaklarımı yataktan sarkıttım.Adam hiç hareket etmediğine göre uyumuş olmalıydı bundan yararlanmalıydım.Ayağa kalktım.Bir yandan da adama bakıyordum.Kafamı önüme çevirince bir vucutla karşılaşmamla kendimi yatağa atıp kısa süreli bir çığlık atmam bir oldu.Ben kocaman gözlerle sandalyeye ve adama bakarken (ki saniye hatta salisede yanıma gelmeyi nasıl başardı bunu çözmeye çalışırken) adam üzerime doğru eğildi.Ben bütün bedenimle yatağa çıkana kadar bana yaklaştı.
‘’Nereye gittiğini sanıyorsun?’’dedi.
Açıkçası çok kalın hatta mekaniğe yakın bir ses bekliyordum.Film ve kitapların eseri işte.Odadan hatta geceden daha karanlık gözlerine bakıyordum.Sesim çıkacak mı bilemiyordum.
‘’Buradan uzak her yer olabilir.’’dedim.
Olduğu yerde üzerime eğilmiş şekilde hem de hiç kıpırdamadan nasıl durabiliyordu bu adam.Hırlar gibi güldü.Dişleri köpek dişlerimiydi neydi uzundular.Uzaktan bakınca normal gibi görünürdü ama normalden biraz daha uzun ve sivriydiler.Ağzını kapatınca tekrar gözlerine baktım.
‘’Gülecek ne var.’’dedim.Bunu kızdın bir şekilde söylemiştim.İç sesim ‘kızım kafayı mı yedin sen?Dişleri görmedin mi?’ diyordu.Bir saniyeliğine kaşları çattı gibi oldu.
‘’Buradan dışarı çıktığın an avlanırsın.Eğer umurunda değilse kapı alt katta.Bakıcılık yapmaya niyetim yok zaten.’’dedi.
Avlanmak mı?Gözümün önüne bulanık görüntüler ve kulağıma kırılan kemik,yırtılan deri sesleri geldi.Bu acayip adam beni onların elinden mi kurtarmıştı yani?
‘’Evet seni o adamların elinden kurtardım.’’
Aklımı okuya biliyor.Kafayı yiyorum galiba.
‘’Hayır aklını okuyamıyorum dedi.’’
‘’Dalga mı geçiyorsun be adam? Her şeyi nasıl biliyorsun ozaman?’’
Yüzünü bana yaklaştırıp dişlerini gösterdi sonra geri çekildi.
‘’Düzgün konuş ufaklık.Aklını okuyamıyorum alnın kırıştı ve bende ne düşündüğünü tahmin ettim.200 yıl yaşamanın verdiği tecrübe diyelim.’’dedi.
‘’200 yıl mı? Sen del imisin? Buna inanmamı mı bekliyosun benden?’’
‘’Neye inandığının bir önemi yok nasıl olsa inanıcaksın.’’dedi.
‘’Neden buradayım?En son dışarıdaydım.Sonrada duvara kelepçelenmiş bir şekilde buldum kendimi ve şimdi buradayım.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert ve Seksi
Teen Fiction©Tüm telif hakları saklıdır. +18 bölümler vardır.Rahatsız olacaksanız okumayın. Sert,seksi ve yırtıcı bir hikayeye hazırsanız başlayın. Nisa...Romanlarda okuduğu vampirlerin gerçek olduğunu ve onu istediklerini nereden bile bilirdi ki? Yağmur..Nisan...