Jennie'nin ensesinden tutup sürüklerken Kalabalığın hepsi onlara bakıyordu...Jennie'nin sesi her yeri inletirken Üstte duran Turuncu Asil kadın Gülümseyip El salladı...
Bütün kalabalık Fısıldaşırken Müziğin tekrar başlaması için Rose işaret verince tekrar hareketlenmeye başladılar...
Jisoo Endişeli bir şekilde Aşşağıya bakarken hepsinin çıktığını gördü...Kapı kapansada Jennie'nin bağırışları duyuluyordu...Jisoo peşinden gitmek için merdivenlere yönelince Lisa onu tuttu Ve Rose'yi gösterdi...
Rose Turuncu saçlı kadının yanında durup konuşmaya başladı...
Rose:"Efendim Onu öldürecekler...
Hwasa:"İyi ya İşte Bu onun için en Hafif ceza değil mi?".....................................................
Bagajı açar açmaz Jungyeon onun tekmesinden Kurtulup Suratına bir tane geçirdi...Onu bagaja koyana kadar ölmüştü Ve bu yetmiyormuş gibi Yamultmuştu bagaj kapısını...Hafif baygınlık geçirdi yediği yumrukla Jennie...
Diğerleri sadece Jungyeon'ı izlerken Nayeon iki eliyle Ağzını kapamıştı Ve Gözü dolu şekilde olan biteni izliyordu...
Jungyeon onun hareket etmeyen bedenini omzuna alıp Kapıya doğru yürüdü Ve ayağı ile ittirerek İçeriye girdi...
Tzuyu Jungyeon'ın aklından geçenleri duymaya dayanamıyordu...Midesi bulanıyordu...Alışık değildi ve Başı patlayacak gibi hissediyordu yine...Momo'nın elini sıkmıştı istemeden...Momo'da ona endişeli bir şekilde bakarak aynı zamanda odalarına doğru hızlı bir şekilde yürüyordu...
Momo:"Sorun ne?"
Tzuyu Momo'nın elini bırakıp iki eliylede kulağını kapatınca daha çok endişelendi Momo...Jungyeon ise hızlı hızlı Nadiren kullanılan ve sadece Bodrum'a inen asansöre doğru hızlı hızlı Ve ifadesiz bir şekilde yürüyordu...
Tzuyu'nın bağırmasıyla yerinde durup Kulaklarını kapatan Ve duvarın dibine çökmüş Tzuyu'ya döndü...
Tzuyu:"YETER!DÜŞÜNME ŞUNLARI ARTIK!!"
Jungyeon tekrar Önüne dönüp yürümeye devam edecekken onu durduran Sevgilisinin terlemiş ve titreyen eliydi...
Nayeon:"J-Jungyeon Tanrı aşkına...Dur."
Nayeon ağlamasını durduramazken Jungyeon ona gayet soğuk bir şekilde bakıyordu...
Jungyeon:"Nayeon Göz yaşlarını sil,Tzuyu'yu al Ve Odaya git..."
Nayeon buz kesmiş bir şekilde yerinde durup ağlamaya devam ederken Jungyeon asansörün kapısını açıp Durdu...
Jungyeon:"Ve Sakın Gelme!"
.....................................................
Jennie gözleri buğulu bir şekilde etrafa bakarken Görüşünü netleştirmek için Bir kaç kez gözünü kırptı...İşe yaramış gibi gözlerini daha çok açıp önüne doğru bakınca birisinin oturduğunu görüp Gülümsedi...Vücudunun herhangi bir uzuvunu hareket ettirmeyi denememişti bile...
Jennie:"Wow demek baş başa kaldık ha..."
Jungyeon:"Sanırım..."Jungyeon bacak bacak üstüne atmıştı Ve ellerinide dizinin üstünde birleştirmiş yere doğru bakıyordu...Kakülleri Gözlerinin görünmesini engelliyordu...
Jennie etrafa bakınırken Jungyeon Boynunu çıtlatıp onun dikkatini çekti...
Jungyeon:"Biraz konuşalım..."
Jennie:"Bu Adil bir sohbet değil tatlım..."
Jungyeon:"Ne açıdan?"
Jennie:"Sen götünü yayarken beni hediye paketi etmişsin mesela."
Jungyeon:"İstersen Çiviye oturtturayım..."Jennie tek kaşını kaldırıp sinir bozucu bir şekilde gülümsedi
Jennie:"Konuş..."
Jungyeon:"Önce Oyunun kurallarını konuşalım...Oyunun adı...
Soru-Cevap...Ben soracağım sen Cevap vereceksin...Eğer cevap vermediğin takdirde Ya da Yalan söylediğinde Bir cezan olacak...Bu kadar..."
Jennie:"İyiymiş sevdim...Saklayacak birşeyim Yok açıkçası Öleceğimi biliyorum..."
Jungyeon:"Bu güzel..."Jungyeon ayak bileğini oynatıp Ellerini gerdi...
Jungyeon:"1.Soru...Resmi kim çekti?"
Jennie Kahkaha attınca o iğrenç ses yankı yapmıştı boş Bodrum duvarlarında...
Jennie:"Hala anlamadın mı?Sizden biri dedim...."
Jungyeon:"Direk cevap vermezsende cezan olacak Sanırım..."
Jennie:"Tanrı aşkına düşünemiyorsan ben neden Ceza alıyorum Ki?...Jihyo çekti..."Jungyeon yutkundu...Tzuyu'ya içinden teşekkür etsede Onu kendisi parçalamak isterdi...Tzuyu anlatmıştı ona Sinirlenip öldürdüğünü...
Jennie:"Ne o?Beklemiyor muydun?Bence o salaktan herşeyi beklemelisin...Gerçi O nerde ki şimdi?Göremiyorum artık sizinle...Yoksa onuda mı öldürdü şu orman kaçkıncıları...O olayı duyunca çok gülmüştüm.Sana dua etmeli onu öldürmediğimiz için...Biliyor musun bizde onu böyle bağlamıştık...Muhtemelen siz
gelmeseydiniz ölürdü..Sonuçta Rose'nin sevgilisine yavşa-"
Jungyeon:"Kes!"Jungyeon gitgide sinirlensede soğuk kanlılığını korumaya çalışıyordu...
Jungyeon:"2.Soru...Nayeon'a ne yaptın?"
Jennie yine kahkaha atmıştı Jungyeon ise bu sefer dişlerini sıkmıştı...
Jennie:"Tatlım anlatırım ama Dayana bilirmisin?"
Jungyeon:"Bu 2.Kaçamak Cevap..."
Jennie:"Sen bilirsin...Hani sen Kapıdan defolup gittin ya Dudağını çekmeye çalışsada ben izin vermedim...Birşey diyim mi çok şanslısın ciddiyim...Sonradan Köpeklerinde gidince Ağlamaya başladı...Tabi ben ona teselli ayağına odaya çıkartmıştım bile..."Jennie durup Yutkundu ve Ukala bir şekilde Dudağını ısırıp Gülümsedi Gözlerini hala göremediği Jungyeon'a
Jennie:"Düşüncesinde bile ıslanabilirim Lanet olsun...Her neyse...Devam etmemi ister misin?"
Jungyeon:"Lütfen..."
Jennie:"Peki..Onu yatağa Yavaşça yatırırken Kalkmak istese bile çabuk davranıp kelepçeyi takmıştım...Kıvranışı gözümün önünden gitmiyor...Ellerimi direk Kilotuna atınca Yalvarmaya başladı tabi...Ama bu kadar azdırıcı olması onun suçu...Onun alt kısmını soyduktan sonra Boynunu yalayınca Bağırmalarının yerini İnleme sesleri aldı...Tanrım şimdi boşalıcam...Onunda her ne kadar istemeden de olsa ıslandığını görünce İçine girmeye Başladım tabi...Tanrım O kadar güzeldi ki...O günden berri elimi yıkamıyorum biliyor musun?İnleyişleri hala Kafamın içinde yankılanıyor...Hele o "Ayıcık" diyişi...Daha fazla an-"Jennie dikkatli bir şekilde bakınca Gözleri görünmesede Ağzından ağan bir sıvı görmüştü Jungyeon'ın...
Jennie:"Ah Tanrım Ağlama Bahse girerim her gün beceriyorsundur onu değil mi?Ağlamana gerek Yok...Canı çok yanmadı...Tabi o geceden Sonra Onu dövmüş olsamda-"
Jennie yutkunup Kafasını yavaşça kaldıran Jungyeon'ın yüzüne korkuyla baktı...