Duşun altına düşünmeden duramıyordum Abelin söylediklerini konuştuğumuz zaman iki kelimesinden biri asalak yada kimseden geçinmemdi kim söylemişti ona bunları. Eve nasıl geldiğimi banyoya nasıl girdiğimi bile unutmuş o kadar aklım karışıktı istediğim sadece onların rahat etmeleriydi böyle bir tepki beklemiyordum özelikle Abelden.
Onun tepkisini nasıl olacağını biliyordum hoşuna giderdi özelikle ona yaptıysam ama birkaç gündür tavırları değişmişti nedenini çok merak etsem de o anlatana kadar beklemeliydim çünkü Abele zorlamak işe yaramazdı. Giysi odasına boy aynasının önünde saçlarımı kurularken hala bu konuyu düşünüyordum eve sessiz bir şekilde girmiş ve kendimi duşa atmıştım henüz odamın kapısına kimse gelmemişti. Havluyu bir köşeye atıp üzerime siyah dar kot pantolonumu giydim üzerine de gri lekeli uzun kollu bir tişört seçtim çok sade bir görünümüm olmuştu akşam yemeği için yeterliydi.
Saçlarıma da dokunmadım evde olduğum sürece parfüm kullanmazdım genelde rahat giysiler giyer yada eşofman takımıyla dururdum şimdiyse durum farklıydı 'Garner Thorns' evde yemek masasındaydı.
"Efendim." Çalan kapıyla boy aynasında kendimi incelemeyi bıraktım
"Ne oldu?." Kilitli tuttuğum odamın kapısını açtım.
"Yemek birazdan hazır olacak efendim."
"Tamam."
Kapımda duran Vendiyi izliyordum sıkıntılı görünüyordu konuşmakla konuşmamak arasında kalmış gibiydi.
"Daha fazla karşımda kıvranıp durmada konuş sinirleniyorum." Kapıya yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Sadece bilmeniz gerektirdiğini düşündüm efendim siz eve geldikten sonra bazı ev eşyaları geldi." Bu kadarını söyleyip susmuştu gözleri korkuyla bakıyordu.
"Hepsi bumu?." Yutkundu.
"Anne..."
Konuşmanın sonunun nereye gittiğini anlamıştım Vendiyi kolundan çekip kapının önünden çektim bu olamazdı eşyalar gelmeden odayı boşaltmayı düşünmüştüm babam görmeden. Koridordan koşarak geçip salona girdim Farin ortalıkta görünmüyordu neredeydi bu kız koridora döndüm yedi yıldır kapısının önünden bile geçmediğim odanın önünde durdum. Kalbim göğüs kafesinden çıkmak üzereydi annemin odasına şifreli koyabilecek kadar manyak bir babaya sahiptim kapının kolunu titreyen elimle tutup indirdim. Kapıyı yavaşça ittim kapı kapı açılmıştı şifresini sadece babamın bildiği kapı açılmıştı babam evde değildi kesinlikle işi bırakıp gelmezdi o zaman kapıyı kim açtı.
Yarım şekilde açık kalan kapıdan odaya adım atıp giremiyordum korkuyordum göreceklerimden kapı kendiliğinden açıldı önümde duran kızla nefesim kesildi.
"Senmiydin tatlım hizmetçi sandım seni."
Mavi bornozla karşımda duran kıza baktım kapıyı omu açmıştı babam buna nasıl izin vermişti kendi oğluna yasakken konuşmadan sadece yüzüne baktım.
"İçeri gelsene."
Kapının önünden çekilip bacak bacak üstüne atıp yatağa oturdu üzerindeki bornoz zaten kısaydı bu şekilde oturunca kalçaları açıkta kalmıştı davranışlarından hoşlanmamıştım hangi kız üvey oğlunun önünde bu şekilde otururdu. Ona bakmayı bırakıp odaya baktım boyası dışında tüm eşyalar değişmişti yatak perdeler halı boğazıma bir şey takılmıştı yutkunduğum halde gitmiyordu gözlerim yanıyordu. En son bu odada olduğum zamanı hatırlamıştım beynime dolan anılarla birlikte başıma büyük bir ağrı girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*****İRİS*****
RomanceHiçbir şey göründüğü gibi değildi.... Aşklar hariç. CİNSEL İÇERİKLİDİR