*****Bölüm Otuz Dört*****

562 13 4
                                    

İki ayda çok şey değişmişti hayatım ben 'la evli olmak ona aşık olmak sevmek her şeyden önce özgür olmak harika bir duyguydu. Lion'un sevgisinin ağırlığını büyüklüğünü anlamıştım hayatının merkezinde iki kişi vardı ben ve annesi sevgisini kalbimin en ücra köşesinde dahi hissediyordum. Lion Strong'u sevmek özgürlüktü etrafımdaki dikenli teller çekilmiş gökyüzüne uçmuştum eskisi gibi rüya görmüyordum Vera, annem aklım boştu. Hector şirketle ilgileniyordu Lion'da kendi işleriyle evde Rebecca, ben kalıyordum çalışmak istediğimde Lion engellemişti karşı çıkmadım kafes gibi gördüğüm şirkete gitmek istemiyordum. 'Garner Thorns'e durumu aynıydı ilk konuştuğumuz günden sona onu görmemiştim beni görmek istemediğini söylemişti ama onu görmeyi istemeyi kesemiyordum. Lion'a söylesem kızacaktı ona karşı büyük bir nefreti vardı sadece benim yüzümden olmadığını hissediyordum Rebecca'yla. Aram iyiydi her fırsatta beni alışverişe sürüklüyordu. Benimle annem gibi ilgileniyordu Rebecca, ve Lion hakkında çok şey öğrenmiştim Rebecca, tıpkı anne aslan gibiydi çocuklarına düşkün sevgisini esirgemeyen korumacıydı. Evdeki hizmetçilere rağmen mutfaktan çıkmıyordu eksikleri kendi alışveriş yapıyordu yemekleri lezzetliydi bense berbattım yinede öğretmekten vaz geçmiyordu. Lion'sa erkek aslan gibiydi güçlü kudretli korumacı kızdığı zamanda vahşileşiyordu işlerinde düzeni seviyordu yanlışı ise af etmiyordu benimle yada annesiyle ilgilenmediği zaman tam bir işkolikti. Adrriel olmazsa bizi unutacağını öğrenmiştim tüm işleriyle o ilgileniyordu tıpkı abim Hector gibi arkasındaydı Lion'u gözlemleyerek sevip sevmediği şeyleride öğrenmiştim. Günde iki defe Kahve içiyordu sabah akşam sade kahve sabah erkenden kalkıp koşu yapıyordu en az iki saat sporu vardı. Bense yataktan çıkamıyordum seviştiğimiz her seferinde tükeniyordum erken uyanamıyordum sporunu bitirip duşa girerken beni kaldırıyordu. Tatlı şeylerle arası yoktu kitap okumayı seviyordu basını takip ediyordu bir çok iş adamını tanıyordu yabancı iş adamlarıda dahil onu telefonda yabancı dille konuşurken dinliyordum çekinmeden yanımda bağırabiliyordu. En sevdiğiyse benimle yatakta olmaktı doyumsuzdu aç aslan gibiydi şikâyetçide değildim Lion Strong'a sevişmek hayallerimin ötesindeydi. En nefret etti şeyse işlerindeki düzensizlik yalandı Rebecca, ile benim üzülmemdi çok kıskançtı özellikle bana karşı kıskaçlığı çoktu. Yanlışlıkla giyinirken odamıza giren hizmetçiyi kovmuştu evdeki hizmetçiler dışardaki güvenlikler uyarılmıştı bende tabi ama bu sefer dudaklarımdan öpmüştü nefesimi kesene kadar.

Arkadaşlarımla telefonda sık sık görüşüyordum barı Sinner'e devretmiştim Haden'le çok güzel bir ilişkileri vardı kırmaktan üzülmesinden korkuyordu sevişmediklerini Abel'den öğrenmiştim. Hector'le Abel, ayrı bir dünyaydı artık telefonda konuşmayı bırakmışlardı Hector kendine ev aldığında Abel evi kendi isteklerine göre döşemiş yerleşmişti Hector anlatırken gülmüştü. Sinner'de Haden, yalnız kalmasın diye oraya yerleşmişti bence bahaneydi ondan ayrılmak istemiyordu Abel'le Hector'un, birçok kez seviştiklerini Abel'den öğrenmiştim saatlerce anlatmış yatakta vahşi atım demişti. Saatlerce gülmüştüm telefonda konferans konuşması olduğundan Sinner, Haden'de, duymuştu Sinner'in laf sokmaları Abel'in kıskanma yakında siyah kısrak olursun demiş Haden'i utandırmıştı. Hayatlarının güzel olması beni mutlu ediyordu bense bir haftadır hastaydım kasıklarım ağrıyordu acısı yüzünden dişlerimi sıkıyordum yorgun hissediyordum.

"Uhh ahhh..."

Kasıklarıma giren acıyla doğruldum Lion hala uyuyordu sessizce yataktan çıktım banyoya giderken iki büklüm olmuştum aniden miğdemin bulanmasıyla acıya rağmen koştum. Klozetin önüne çöküp miğdemde ne varsa kustum kasıklarım daha çok acıyordu ağlamaya başladım klozete soktuğum başımı çıkartamıyordum.

"İvy..." Lion başımı çıkartınca ona baktım endişeliydi.

"A-acıyor çok acıyor."

*****İRİS*****Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin