*****Bölüm Altı*****

480 15 1
                                    

Hactor gittikten sonra kendimi işe vermeye çalıştım çalıştım diyorum çünkü şu anda masamın üzerindeki dosyaların yanına yeni eklenmişti kontrol için bekleyen dosyalarla bakışıyordum benim bu işi yapacak bir düzüne adamım varken ben uğraşıyordum babamın her işi kendin yap takıntısı kimseye güvenmemesi yüzünden bu işlerle de ben uğraşıyordum dosyayı alıp önüme açtım.

"Bu neymiş?."

Dosyanın ilk sayfasına göz attım çalışan işçilerin aylık bilmem neyi dosyalarla mücadele ederken babamın sözlerini tekrarlıyordum.

"Bir Thorns sadece kendine güvenir... Bir Thorns asla ağlamaz ve gülmez... Bir Thorns kendi işini kendi yapar... Bir Thorns asla baş eğmez...bıla bıla..."

Bunun gibi bir sürü saçmalık çocukluğumdan beri bunları dinliyorum hepsini beynime kazımıştı kaç saattir bu sandalyede oturuyorum bilmiyorum arada sekreter kızın getirdiği beşinci kahveden başka bir şey içmemiştim son dosyayı da açtım.

"Hımm bu önemliymiş şirket hesapları."

Temizlik, güvenlik dosyadaki bir şey dikkatimi çekmişti kaşlarımı çatmıştım elimi kaldırıp gel işareti yapmıştım yedi yirmi dört saat izleniyordum odamda kamera varı Hactorün beni izlemesi için bu tam bir manyaklıktı ama Hactor için önemliydi saatler önce geçirdiğim sinir kırizi düşünülürse ve Hactor gelmişti.

"İyi misin İvy?." Bu adam benim sağlığımla kafayı yemişti.

"İyiyim gel şuna bak."

Masamın üzerindeki dosyayı ona doğru ittirdim sandalyeye oturup inceledi.

"Bundan haberin varmı?."

"Benden önce senin haberin olması gerekmiyormu?."

Soruya soruyla karşılık vermiştim müdürden sonra dosyaları inceleyen oydu sonra ben dosyayı bakmış masamın üzerine bırakmıştı.

"Bu dosyayı incelemedim benim baktıklarım arasında bu yoktu?."

"Hımm bizde sorumlusundan öğreniriz."

Onaylamıştı masanın üzerindeki telefonumu aldım ilk sıradaki numarayı aradım.

"Konuş." Hal hatır sormasını beklemiyordum.

"Şirket hesabını kullanmışsınız efendim?."

"Hesap mı soruyorsun?." Kükremeye benzer sesini duyunca telefonu kulağımdan çektim susana kadar.

"Hayır efendim bir Thorns olarak nedenini merek ettim." Bu onu sakinleştirirdir.

"Mather sana açıklar."

Dıt dıt bu kadardı konuşmamız hiçbir zaman baba oğul olmadık o benim efendimdi bende onu dünyaya getirdiği kölesi.

"Akşamı bekleyeceğiz sanırım?."

"Evet."

"Bir saat sonra çıkarız."

Cevabımı bekleseydin odamdan çıkan Hactorün arkasından düşündüğüm buydu onunda stresli olduğunu biliyordum yapacağımız işten değil işi yaptıktan sonra bana olacakların stresiydi bu Matherin açıklaması ne merak ediyordum babam asla özel harcama için şirket hesabını kullanmazdı dosyalarda bitmişti şimdi ne yapacaktım Abeli arayamazdım. Aklıma gelen fikirle masanın üzerindeki leptopu kendime çektim googleyi açıp arama motoruna 'Lion Strong' yazıp tuşa bastım stresten bacağımı salıyordum heyecanlanmıştım sayfa gelince görsellere girdim.

*****İRİS*****Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin