*****Bölüm Yirmi Dokuz*****

432 12 4
                                    


Akşam güven dolu kollarda uyumuştum sıcaklıkla sarılmıştım şimdiyse hissettiğim soğuk havayla gözlerimi açmak istemiyordum uyumak istiyordum ensemde hissedemediğim nefesin sahibini yatakta bulamamaktan korkuyordum.

"Hector cevap ver lütfen?."

Alamadığım cevapla yutkundum yavaşça gözlerimi açtım cam duvardan havanın karanlığını görüyordum sabah olmamıştı uykumu tutmamıştı. Yataktan kalktım odasına gitmek için odamdan çıktım ev sessiz karanlıktı korku tünelini andırıyordu odaya girdiğinde karanlık odayı ışığı açıp aydınlattım. Yatak hiç bozulmamıştı yutkundum korkmaya başlamıştım adımlarımı mutfağa yönlendirdim burasıda karanlıktı dönüp salona yürüdüm. Salona girdim ışığa gerek yoktu çakan şimşeklerin çıkarttığı ışık salonu aydınlatıyordu korkum artmıştı titremeye başladım kollarımı kendime doladım ev sıcaktı ama ben üşüyordum.

"Hector?." Sesim çıkmamıştı fısıltım boş salona yayıldı.

"Birini mi arıyorsun İvy?." Karanlık salon aydınlanmıştı kollarımı çözüp döndüm.

"Bir şey mi kaybettin İvy?." Salon kapısının girişinde eli ceplerinde olan adama baktım.

"Hector?."

"Az önce gönderdim." Ellerini ceplerinden çıkartıp bana doğru yürüdü.

"Ne-nereye?." Yutkundum.

"Belki öbür tarafa belki başka bir ülkeye." Her adında bana yaklaşıyordu.

"Yapamazsın beni bırakmaz gitmez Hector."

Çakan şimşek yağan yağmur babamın sesi uyuşmuş gibiydim bana yaklaşan babamdan gözlerimi ayıramıyordum.

"İstemedi zaten biraz zorlamış olabilirim?."

"Ne-ne yaptın ona ne?."

Bedenim aniden öne atıldı ellerim yakasından tuttum başını eğip ellerime baktı sonrada gözlerime baktı gözleri birden parladı.

"Bayıldı ölmesi yaşaması sana bağlı." Ellerimi böcek savar gibi yakasından çekti.

"Bana mı?."

"Soruma evet yada hayır demen yeterli?." Oyun oynuyordu benle başımı salladım. "Lion Strong la evleneceksin."

"Hayır..."

Çakan şimşekle birlikte bağırmıştım nefesim tükenene kadar vücudum titriyordu çölde susuz kalmış gibi boğazım kurumuştu yutkunamıyor nefes alamıyordum. Salondan çıkan babamın arkasında koştum kolundan çektim gidemezdi Hectoru bana vermeden gidemezdi.

"Hector nerede baba onu bana geri ver." Kolunu tutuşumdan kurtarıp itmişti beni yere düşmeme rağmen bacağından tuttum.

"Lüt-lütfen Hectoru geri ver abimi geri ver."

Saçlarımdan yakalayıp dizlerimin üzerine gelene kadar kaldırdı beni üzerime Azrail gibi çökmüştü.

"Evleneceksin İvy."

Soru değildi emirdi başımı sürekli hayır anlamında sallıyordum ağlamak istememe rağmen ağlayamıyordum gözlerim yanıyor başımda büyük bir ağrı zonklama vardı. Kriz geçiriyordum duygusuz öfkeli gözlerle bakıyordu itiraz ettikçe öfkesi alevleniyordu başımı hızla ileri itince sert zemine vurmuştum başımı gözlerim karardı son hatırladığım babamın ayakkabısının altıydı.

*****İRİS*****Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin