On İkinci Bölüm

6.2K 403 19
                                    

           

"Kenan? Neden buradasın?"

"Kendi şirketimde istediğim odada otururum. Neden mi gerekli?" dedi Kenan ifadesiz bir şekilde. Fazlasıyla soğuk ve mesafeliydi. Ama yine de Arzu'ya gözleri ateşten oklar saplıyordu.

Arzu, ne diyeceğini şaşırdı. Bir an için tereddüt etti. Evet bu oda, koridorlar, tüm şirket ona aitti doğru ama yine de bu oda onun sayılırdı ve odasında olanlara pekala neden burada olduklarını sormaya hakkı vardı. Bu kişi patronu da olsa...

Genç kız adamın sorusunu duymazdan geldi ve emin adımlarla yürüyüp Kenan'ın tam karşısındaki koltuğa oturdu. "Günlerdir seni şirkette dahi görmedim bu yüzden odamda seni görünce şaşırdım."

"İşlerim vardı," diye cevap verdi Kenan umursamaz bir tavırla. Ama bakışları tam aksini yansıtıyordu. Az önceki manzarayı hatırladıkça içinde garip bir duygu yükseliyordu. Birdenbire kendini bu odada bulmuştu. Arzu'nun yemekten ne zaman döneceğini deli gibi merak etmişti ve yine dayanamayıp burada beklemeyi en iyi yol olarak görmüştü.

"Şimdi işlerin yok mu?" diye sordu Arzu imayla.

Kenan'ın neden burada olduğunu çözmeye çalışıyordu. Kızgındı bu adama, çünkü onu aptal yerine koyup oyuna getirmişti. Öpücüğüne karşılık verip vermeyeceğini deney yapmıştı anlaşılan ve o da aptal gibi bu oyuna gelmişti. Kendini iki günde onun dudaklarında bulmuştu. Bunu düşündükçe öfkesi gün yüzüne çıkıyordu. Hem de sevgilisi varken onu öpme münasebetsizliğini göstermişti.

Arzu, kendini bu kadar küçük düşürücü duruma soktuğu için çok kötü hissediyordu. Bir daha böyle bir duruma düşmemek için fazlasıyla Kenan'a karşı mesafeli ve soğuk davranmaya kararlıydı. Onu patron olarak görüp bir an önce bu büyük işi halledip şirkette güven kazanmalıydı. Aklını başka hiçbir şeye vermemeliydi.

"Samet'le samimiyeti iyice ilerletmişsiniz." Kenan, en sonunda ağzındaki baklayı çıkarmıştı.

Genç kız, bu adamın takıntıları karşısında şaşkındı. Kenan neden bu kadar bu olaya taktığını bir türlü anlam veremiyordu. Ne vardı yani yemek yedilerse? Kenan'ın gözlerindeki bu ateşte neydi böyle? Koyu kahverengi gözleri iyice koyulaşmıştı. Koltukta bacak bacak üstüne atıp rahat bir tavırla oturmuş olmasına rağmen çok gergin olduğu her halinden belliydi. Bir elini sakalına götürmüş yavaşça elini sakalında gezdirirken diğer eliyle de koltuğun kenarında ritimle vurmakla meşguldü. 

Arzu, oturduğu koltuktan biraz öne doğru eğildi ve güzel yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Bu adamın umursamaz ama bir o kadar sinir bozucu davranışlarına bu şekilde cevap vererek onu kızdırdığının farkındaydı. "Buna neden bu kadar takılıyorsun ki?"

"Samet, kadınlar konusunda çok güvenilir bir adam değil. Seni uyarmak istedim."

Arzu, kendini tutamadı ve kahkaha attı. Patronun karşısında böyle davrandığına inanamıyordu ama sinirleri iyice gevşemişti. Bu adam dört gün önce onu tutkulu bir şekilde öpmüş sonra da bugün yemekte sevgilisiyle yemek yemişti şimdi de geçmiş Samet'in güvensiz biri olduğundan bahsediyordu. "Bunu sen mi söylüyorsun?"

"Bu ne demek şimdi?"

Arzu, Kenan'ın ne demek istediğinin fazlasıyla farkında olduğunu biliyordu. Genç kız tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi ve kalkıp topuklularının üzerinde kışkırtıcı bir şekilde masasına doğru yürüdü. Masanın kenarına kalçasını yasladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Beni o gün neden öptün?"

Kenan, bu soruyu Arzu'nun direkt olarak sormasını hiç beklemiyordu.

"Öylesine bir meraktı," dedi Kenan sakin bir sesle.

KALP SIZIM (CASUS) - KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin