Kenan arkadaşı Turgay'la öğle yemeğinden sonra hiç vakit kaybetmeden şirkete geçti. İşler çok yoğundu ve bu yüzden kafası çok meşguldü. İş saatleri genelde hep gergin olur ve ister istemez çalışanlarına karşı asabi bir tavır sergiliyordu. Şirketin en üst katına vardığında odasına doğru ilerlerken sekreter masasının önünde durdu.
"Arayan ya da soran oldu mu Zerrin Hanım?"
Zerrin, az önce gelen kızdan bahsetmeye hiç niyetli değildi. Genç kızın ukala ve kendini beğenmiş tavırları hiç hoşuna gitmemişti. Zaten gereksiz bir iş görüşmesi için geldiğini düşündü ve bunu patronuyla paylaşma gereği duymadı. "Hayır Kenan Bey."
"Tamam. Samet Bey hemen odama gelmesini söyleyin."
"Samet Bey öğle yemeği için çıktılar, henüz şirkete gelmedi efendim."
Kenan'ın kaşları çatıldı. Bu cevaptan hiç memnun kalmamıştı. "Samet beyin sekreterini arayın ve dün iş görüşmesi için gelen adayların tüm başvuru dosyalarını bana getirmesini söyleyin. Hemen bekliyorum."
Kenan odasına geçtiği sırada Zerrin Hanım hızla telefona sarılmıştı. Patronun gerginliği her zaman onun elini ayağını birbirine doluyordu. Belki bu kadar sert ve ciddi olmasa her işi daha düzgün yapabilirdi.
Genç adam odasına geçti ve üzerindeki kabanını çıkarıp rahat koltuklarından birine geçti. Dünden beri nedense şirkette gördüğü genç kız aklını kurcalıyordu.
"Onca okulu formül bilmeden okuduk mezun olduk ya zaten! Bu şirketi gözümde fazla büyütmüşüm. İş alımlarını böyle kriterlere göre yapıyorlarsa..."
Genç kızın öfkeyle söylediği bu sözler nedense onu gülümsetiyordu. Şirketiyle ilgili böyle bir eleştiri yapılmasına alışık değildi ve bu yüzden kulaklarıyla bizzat böyle sözlere şahit olması onu şaşırtmıştı. Ayrıca içten içe bu kızın hangi görev için başvuru yaptığını ne sebeple Samet'in reddettiğini merak etmişti.
Bu düşüncelerle meşgulken kapı çaldı ve içeri sekreteri girdi. "İstediğiniz dosyaları getirdim Kenan Bey."
"Masama bırakın."
Kenan, ayağa kalktı ve garip bir heyecanla masasına geçti. Önünde sayısı bir hayli yüksek olan dosyalara baktı. Baştan erkek olanları ayırdı ve sadece bayan dosyalarını incelemeye koyuldu. Fotoğraflardan yola çıkmaya çalışacaktı. Asansördeki genç kızı tekrar gözünde canlandırdı ve arkadan gördüğü açık kahverengi saçları hatırladı. Hızla farklı saç renginde olan kadınları eledi ve elinde kalan iki tane kahverengi saçları olan kadın fotoğrafına baktı bir süre.
İki fotoğraftaki kadının da saçları birbirine çok benziyordu. İki aday da Mali İşler Müdürlüğü için iş başvurusun da bulunmuştu. "Sedef Kahraman," diye mırıldandı ve dosyasını incelemeye başladı. Otuz yaşındaydı ve İstanbul Üniversitesi mezunuydu. İki yıl Amerika'da yüksek lisans yapmıştı. Edindiği bilgiler onu fazla tatmin etmedi.
"Arzu Solmaz." Fotoğrafına bir süre bakakaldı. Genç kız 27 yaşındaydı ama fotoğrafta bile duruşu ve bakışıyla çok olgun gösteriyordu. CVsini okumaya başladığında gözlerini hayretle büyütmeden edemedi. Demek Cambridge Üniversitesi'ni dereceyle bitirmiş... Üstüne bir de 2 yıl yüksek lisans... Sonra bir de 2 yıl İngiltere'de ünlü bir şirkette çalışmış... Okudukları onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı.
Hemen telefonuna uzandı ve Samet'i aradı. "Samet, dün Sedef Kahraman ve Arzu Solmaz'la yaptığın iş görüşmesi olumlu geçti mi? Bugün senden rapor bekliyorum. Uygun gördükleriyle bizzat ben görüşeceğim."
"Kenan Bey, Sedef Kahraman'la gayet olumlu bir görüşme gerçekleştirdik. Siz de uygun görürseniz yarın bizzat görüşmeniz için şirkete çağırmayı planlıyordum."
"Peki Arzu Solmaz?"
"Maalesef, bizim şirketimizdeki pozisyona hiç uygun olmadığı kanaatine vardım. İş görüşmesinde fazla fevriydi ve sorularıma ters ters cevap verdi."
Kenan, istemsizce gülümsedi. Genç kızın asansördeki sözleri bir kez daha aklına geldi ve Samet'e ne kadar öfkelendiğini hatırladı. "Bana Arzu Solmaz'la görüşme ayarla."
Samet, bir an için patronuyla konuştuğunu unuttu, "Ne?" diye ani tepki verdi. Ama Kenan çoktan telefonu kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP SIZIM (CASUS) - KİTAP OLDU!
Romantizm"K.A.-ATEŞ HOLDİNG büyük bir çıkış yakaladı!" "Ünlü iş adamı Uygar Kartal ve gizemli ortağı piyasayı yerle bir etti!" "BRS GLOBAL ENDÜSTRİ ZİRVEDEKİ YERİNİ Mİ KAYBEDİYOR?" Kenan Barlas, elindeki gazeteleri büyük bir öfkeyle yere fırlattı. "Kahretsin...