21. Bölüm: SEVDİM İŞTE!

29.1K 1.3K 212
                                    

Bölüm Şarkısı: Ferman Akgül - İstemem söz sevmeni (bölümü okurken dinleyin 🤗🤗)

Kuzulaarr, öncelikle birkaç şey söylemek istiyorum;
1. Her karakter kendine özgü ve yanlışları da kendine has. Her insan hata yapar, karakterler de buna dahil 😂 o yüzden kişileri çookkk ağır eleştirmek yerine bu hataları neden yaptığını düşünmek gerek bence🤗

2. Bölümü bitirsem bile +300 oy ve +150 yorumdan önce bölüm paylaşmayacagim. Okuyucu sayısı binden fazla ama oy 300 bile olmuyor bu da beni üzüyor açıkçası

3100 kelimelik upuzun bir bölüm sizi bekliyor;

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE🤗❤🤗



Kısa bir özet;

"Geçmiş yaşandı, bunu değiştiremem! Ama unutabilirim, bir zamanlar yiğenimin karısı olduğun gerçeğiyle baş edebilirim!" dedi ve acı bir şekilde gülümsedi.
"Yakup'un bana dokunuşlarını da unutabilir misin?" diye sordu. Bu Aziz için tek ve baraj sorusuydu. Eğer Aziz bu soruya doğru cevabı verirse Rojda'da ona karşı duygularını söyleyecekti.

21. Bölüm

Aziz, genç kadının dudaklarına yapıştı ve güzelce öptü. Alnını Rojda'nın alnına yasladı ve göz göze gelmelerini sağladı;
"Unuttum bile," dedi. Rojda duyduklarıyla gülümsedi ve genç adamı yanağından öptü. Boynuna sarılıp Aziz'in kulağına fısıldadı; "Bende seni seviyorum..."
Aziz sevinçten bir anda Rojda'yı kucağına aldı ve yatağa bıraktı. Ağırlığını vermeden genç kadının üstüne çıktı ve dudaklarına yapıştı. Rojda kollarını genç adamın boynuna dolayıp aşkla karşılık verirken kafasında küçük bir soru işareti vardı.

Dudakları ayrıldığında; "Sana bir şey söylemem gerek," dedi.
"Beni sevdiğini söyleyeceksen, susma! Bu gece sadece bunu duymak istiyorum!" dedi ve genç kadının alt dudağını dişledi.
"Karım ol! Tam şu an benim olmanı istiyorum!" dedi ve Rojda'nın alnından öptü.
"Sende istiyor musun?" diye sordu. Rojda'nın yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu. Kafasını olumlu anlamda salladı. Bu aziz için yeterliydi. Tekrardan genç kadının dudaklarına kapanan Aziz, gecenin fitilini şimdiden ateşlemişti. Birbirine aşık iki beden birlikte yanmış, birlikte sönecekti. Rojda dokunuşlarında ürkek davranırken, Aziz'de genç kadını incitmemek için nazik davranıyordu.

Bir gün sonra;

"Doktor çorbayı içmeni özellikle söyledi, ardından ilaçlarını içmen gerek!"
"Hastane yemekleri neden bu kadar kötü Zara!" dedi ve mantar çorbasının içindeki kaşığı evirip çevirdikten sonra ekledi; "Ve ben mantar sevmem!"
Yatağın kenarına oturan Zara çorba kasesini eline aldı.
"Anlaşıldı, ben içirmeden içmeyeceksin!"
"Ha şunu bileydin!"
Bir kaşık çorba alan genç kadın kaşığı üfledi.
"Hadi aç ağzını,"
"Senin elinden zehir olsa yerim ama mantar çorbası zehirden de kötü be kadın!"
"Yarın taburcu olup eve gittiğimizde sana en sevdiğin çorbadan yapacağım ama bunu içmen gerek önce,"
Zara'nın dedikleriyle genç adamın yüzü güldü.
"En sevdiğim çorba?" diye sordu.
Zara gülerek; "Yoğurt çorbasını çok sevdiğini düşünüyorum. Ne zaman ondan yapsam hep iki kase içiyorsun," dedi.
"Ne yani bana çok yediğimi mi ima ediyorsun?" diyen genç adam sahte bir alınganlık yaptı.
"Akif! Öyle demek istemediğimi biliyorsun!"
Akif Mirza genç kadının yanağından makas aldı.
"Şaka yaptım bal yanak. Doğru düşünmüşsün, yoğurt çorbasını çok severim. Hele senin yaptığına bayılıyorum," diye itiraf etti.
"Hadi o zaman, bugün mantar çorbası yarın da yoğurt çorbası!" diyen Zara, kaşık kaşık çorbayı genç adama içirdi. Akif Mirza'nın söylediğine içten içe mutlu olmuştu.

Aşka Emanet [FİNAL OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin