9. Bölüm: GÜZEL BİR GÜN!

38.3K 1.6K 167
                                    

Multi: Zara'nın giydiği elbise

*Bölüm sonundaki notu muhakkak okuyunuz gençler, önemli ;) ;)

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE ❤❤❤

9. Bölüm

"Ne o, yoksa seni öpeceğimi mi düşündün? Ben ikinci el kadınlardan hoşlanmıyorum Rojda, hele de bu ölen kuzenimin dul karısıysa! Bundan sonra benim odama adımını dahi atmayacaksın! Yoksa sonu kötü olur, anladın mı beni?!"

Bu lanet sözler genç kızın kulaklarında çınlıyordu. Eline aldığı yastığı sıkıca kafasına bastırdı. Artık bu sözlerin beyninde tekrarlanmasından sıkılmıştı. Aziz, o sözleri söyledikten sonra aradan iki gün geçmişti. İki koca gece boyunca Rojda'nın gözleri ağlamaktan bitap düşmüştü. Kırılan ve derin yara alan kalbi iyileşmek bilmiyordu. Rojda yattığı yataktan doğruldu ve camdan konağın avlusuna baktı. Yine sabah olmuştu işte, aslında şu hayatta en karanlık gece bile sabaha bürünmüyor muydu? Duyduğu ezan sesiyle abdest aldı ve namaz kıldı. Namazı bitince elinde tesbihi ile dua etmeye başladı. Öncelikle hayattan her şeyin hayırlısını istedi önce tüm sıkıntıda olan insanlar için sonra da kendisi için. Daha sonra ise Allah'tan kalbindeki Aziz'e olan aşkı bitirmesi için dua etti, hem de ağlaya ağlaya;
"Allah'ım sıkıntıda olan tüm kullarına haklarında hayırlısını nasip eyle sonra da benim hakkımda hayırlısını görmemi sağla, Yarabbim... Kalbimde taşıdığım bu amansız aşkı kalbimden söküp al Allah'ım, lütfen... Çünkü artık dayanamıyorum, gördükçe kalbim kan ağlıyor. Ben anladım ki Aziz benim için yasak, o yüzden ona olan duygularımı hiç olmamış saymamda yardım et Yarabbim... Amin!" dedi ve odasındaki işlerini halledip kahvaltı hazırlamak için yardıma mutfağa indi.

Zara ve Helin'i mutfağa gelmiş gülerek kahvaltılıkları hazırlarken gördüğünde kuru bir şekilde "Günaydın" dedi ve kendi işine baktı. Zara, Rojda'nın kendisine olan bu soğuk davranışlarına anlam verememişti. Helin konuşmaları için onları yalnız bırakıp mutfaktan çıktı.
"Rojda sorun ne? Neden bana soğuk davranıyorsun?"
Rojda, önce Aziz'i sonra da Zara'yı Helin'den kıskanmıştı ama bunu gururuna yedirip itiraf edemiyordu.
"Sana öyle gelmiş," dedi.
"Bir derdin varsa bana söyleyebilirsin Rojda, böyle içine kapanma! Geceleri de Helin ile hiç konuşmuyormuşsun, kız ne zaman uyansa sen uyanıkmışsın. Söyle bana neden uyumuyorsun günlerdir?"
"Helin hanım, beni sana mı şikayet etti? Aferin ona!"
"Hayır şikayet değil, senin için endişelenmiş kız ya ne var bunda?"
"Ben iyiyim, benim için endişelecek bir şey yok!" dedi ve eline aldığı iki tabak reçel ile mutfaktan hışımla çıktı. Hızla çarptığı cüsse ile elindeki tabaklar yeri boyladı. Kafasını kaldırıp baktığı kişi ile korkuyla bir adım geri attı. Aziz, önce Rojda'ya sonra da reçele bulanan beyaz gömleğine baktı.
"Be-ben... kusura bakma bilerek olmadı.." diye kekeleyen Rojda hızla yere eğildi ve Aziz'in homurdanmasını duymazdan gelerek yerdeki kırıkları toplamaya başladı. Elleri titriyordu, eline aldığı kırıkların biri düşüyor sonra birini alıyordu genç kız. Aziz, bırakıp gitmek istese de eğildi ve Rojda'nın elindeki cam kırıklarını alıp yere koydu.
Aziz; "Bu böyle toplanmaz Rojda, bir yerini kesersin!" dedi katı sesiyle. Rojda tam ağzını açıp; 'Sana ne!' diyecekken mutfaktan çıkan Zara ile susmak zorunda kaldı.
"Ne oldu burada? Rojda iyi misin, bir yerine kesmedin değil mi?" diyen Zara hemen yere eğildi ve Rojda'nın ellerini ellerinin arasına alıp baktı. Rojda, o an Zara'ya attığı tribe lanet etti. Zara tüm masumiyeti ile yanındaydı işte. Akif Mirza uzaktan gördüğü manzara ile yüzünde tebessüm oluştu. Minik karısı, çok iyi kalpliydi ve herkesin yardımına koşuyordu. Zara, Eroğlu Konağı'nda parlayan bir cevherdi. Geçmişte hep ablasının gölgesinde kalan genç kadın yeni yeni keşfediliyordu. Helin, Akif Mirza'nın yanına geldi, genç adam Helin konuşana kadar yanına geldiğinin farkında bile değildi.
"Çok güzel değil mi?"
Akif Mirza, Helin'in sorusundaki imayı anlamıştı ama anlamamış gibi yaptı.
"Evet, Nevşehir çok güzeldir..." dedi ve gülümsedi.
Helin; "Yeme beni Akif ya... Bırak, Nevşehir'i, karına bak! Zara çok güzel bir genç kadın hem de çok görgülü sonra akıllı. Yani senin gibi bir adamın istediği bütün özellikler onda var ve sen yavaş yavaş ona kapılıyorsun gibi hissediyorum..." dedi ancak bu bir öngörüden ziyade bir tespitti.
"Ona kapılmamak mümkün mü?" diyen Akif Mirza'nın yüzünde acı bir tebessüm oluştu. Helin bunu dağıtmak için hedef değiştirdi.
"Rojda da çok güzel bir kadın, her açıdan mükemmel bence ve aramızda kalsın gönlü Aziz'de gibi..." dediğinde Akif Mirza'nın yüzünde şaşkınlığa dair bir mimik dahi oynamamıştı. Helin yakaladığı bu ayrıntı ile gülümsedi ve hızla konuştu; "Sen bunu biliyordun zaten!" dedi.
Akif Mirza; "Ee herhalde kızım, benden kaçmaz!" dedi ve göz kırptı.
"Ne olacak peki? Ben aslında arada Aziz'i de görüyorum Rojda'ya kaçamak bakışlar atarken ama bilemedim ki..." dedi üzgün bir şekilde. Helin gerçekten üzülüyordu Rojda için. Akif Mirza derin bir nefes aldı;
"Ben de bilmiyorum ki Helin! Bildiğim tek şey Aziz güle oynaya Yakup'un emanetine göz koymaz!"

Aşka Emanet [FİNAL OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin