18. Bölüm: GÜVENMEK İÇİN İLK ŞART!

26.8K 1.3K 150
                                    

Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Masum değiliz ( bence bölümü okurken dinleyin ;) )

Multi: Helin ağlarken :(

Eveettt; Geçen bölümde ucu açık kalan, kafanızı karıştıran soruların bir kısmının cevabı bu bölümde gençler 🤗🤗

Upuzun bir bölüm oldu,

Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE ❤❤


18. Bölüm

Akif Mirza arabadan indiğinde kapının açık olduğunu gördü. Genç kadına seslenerek içeri girdi.
"Zara!" diye bağırdığında cevap alamadı. Bu da daha fazla endişelenmesine neden oldu. İçeri girdiğinde ilk önce yerdeki fotoğrafı fark etti. Eğilip yerden aldı. Fotoğraf Helin ile kendisinin samimi bir fotoğrafıydı.
"Kahretsin!" dedi ve hızla salona yürüdü. Minik karısı elindeki pembe kutuyu karıştırıyordu.
"Zara her şeyi açıklayabilirim!"
"Bana yalan söylediniz!"

Akif Mirza elinde buruşturduğu fotoğrafı yere atıp Zara'ya doğru birkaç adım attı.
"Dur orada ve dinle!"
Genç kadının elindeki küçük not kağıdında ne yazdığını çok iyi biliyordu. Bu yüzden; "Okuma!" dedi.
Zara genç adamı dinlemedi.
" 'Bu fotoğrafı çekildiğimizde sana bu kadar yakın olduğum için kalbim çok hızlı atıyordu. Sanırım sana aşık oldum..' "
Devamını okumaya Zara'nın dili varmıyordu. Genç kadın ayağa kalkıp elindekileri yere fırlattı. Kızgın bakışlarını Akif Mirza'ya çevirdi.
"Beni nasıl kandırdınız ya! Arkamdan çok güldünüz mü? Eğlenceli miydi bari!"
"Bak hiçbir şey bildiğin yok senin!"
"Hah! Hem suçlu hem güçlü olmak böyle olsa gerek!"
"Zara!"

"Sen nasıl bir adamsın! Rojda bana Helin'e dikkat et derken ne kadar da haklıymış. İşin garibi ne biliyor musun? Ben senden daha çok Helin'e güvenmiştim..."
"Gerçekler ortaya çıktığında pişman olacağın şeyler söyleme artık kadın!"
Zara kendini göstererek; "Ben mi pişman olacağım! Sen zaten midemi bulandırıyordun şimdi de metresin midemi bulandırıyor!" diye bağırdı.
Akif Mirza işaret parmağını genç kadına doğru salladı.
"Sakın! Sakın bir daha Helin'e böyle bir yakıştırma yapma yoksa seni pişman ederim!" dedi ve yerdeki kutuyu alıp kapıyı çarparak gitti. Zara ise yere oturup hıçkırarak ağlamaya başladı. Göz pınarları bu akşam bir an kurumamıştı. Kendi kendine; "Hala kutunun derdinde! Lanet olsun böyle hayata!" diye mırıldandı. Hayata karşı ilk isyan edişiydi. Her şeye direnmişti ama bunu sindiremiyordu.

Akif Mirza sinirle evden çıktığında gideceği durak belliydi. Arabadan inip kapıya vurdu hızlıca.
"Helin lanet olsun, aç şu kapıyı!"
Kapı açılmayınca bir kez daha sertçe vurdu.
"Helin!" diye bağırdı. Genç kadın hızla kapıyı açtı. Ne olduğundan bir haber karşısındaki adama baktı.
"Ne oluyor Akif?"
Akif Mirza elindeki kutuyu genç kadının eline tutuşturdu ve;
"Bu oluyor!" diye bağırdı. Helin kapıyı tamamen açtı ve genç adama içeri girmesi için yol verdi.
"Bu lanet kutuyu sen mi verdin Zara'ya?"

Helin şaşkınlıkla elindeki ağzı açık kutuya baktı.
"Ha-hayır, asla yapmam böyle bir şey! Beni tanımıyor gibi konuşma..."
"Bu kutuyu sen vermediysen benim karıma kim vermiş olabilir Helin! Çıldırıcam!" diyen Akif Mirza saçlarını çekiştirdi.
Helin derin bir nefes aldı ve elindeki kutuyu kenara koydu.
"Afran..." dedi ve ekledi; "Kutuyu Afran vermiş olabilir,"
Akif Mirza; "Afran? O adam senin evine girmeden anı kutunu nasıl bulup-" derken bakışları Helin'de takıldı. Genç kadın kafasını önüne eğmişti.
"Hayır Helin! Bana o adamı eve aldığını söyleme sakın!"
"Yemekten sonraydı.. sen beni bırakıp gitmiştin ve o saatte taksi bulmaya çalışırken az kalsın tecavüze uğrayacaktım. Bir anda oldu her şey.. inan bana! kurtardı beni, sonra çok kötü hissediyordum kendimi beni eve getirdi. Başım ağrıyordu ağrı kesici getirdi bana bende içtim sonra uyuyakalmışım... uyandığımda gitmişti!"
Helin'in cümleleri şaşkınlıktan dolayı bölük pörçüktü. Kafasını toplayıp tam olarak kendini ifade edememişti.

Aşka Emanet [FİNAL OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin