24. Bölüm: DİLAN YAŞIYOR!

24.6K 1.2K 133
                                    

Bölüm Şarkısı: Yaprak Çamlıca - Yüce İnsan

Uzun bir bölüm oldu. Kafalardaki soru işaretlerini çözeceğine inandığım bu bölüm ama tabi ki hepsini değil 😊😊 diğer bölümlerde açığa çıkmayan başka şeylerde ortaya çıkacak 😆😆

MAFYA MESELESİ adlı hikayeme bakmayı unutmayın gençler, ona da yb attım 😊😊

Yorumlarınızı ve oylarınızı merakla bekliyorum🤗🤗

Keyifli Okumalar; Sevgilerle❤❤

>>> Kendi planlarımızı yapıyorduk, ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk." Dostoyevski <<<

24. Bölüm

Akif Mirza titreyen eline inat zile bastı. Küçük çaplı bir araştırmayla birçok bilgi elde etmişti. Ancak gerçekleri gözleriyle görmeliydi, görmeliydiler...

Yanında duran minik karısına baktı. Hala kendisine inanmamıştı ama görünce her şey daha farklı olacaktı.

Kapıyı otuzlu yaşlarında yardımcı kadın açtı.
"Buyurun, kime bakmıştınız?" dedi ve karşısındaki donuk ifadeli çifte baktı.

Kapının arkasından "Kim gelmiş?" diye soran kişinin sesi oldukça tanıdıktı. Zara duyduğu sesle tepeden tırnağa irkildi. Yardımcı kadının arkasını dönmesiyle aralık kapıdan hızla içeri girdi. Karşısında gördüğü kişiyle nutku tutulmuş ve dudakları aralanmıştı. Bir eliyle koluna bağlı olan serumu tutan ve diğer eliyle şiş karnını kavrayan kadınla göz göze geldi. Akif Mirza da içeri girip yardımcı kadına her şeyin yolunda olduğunu söyledi ve mutfağa gitmesini istedi. Kapıyı kapatıp kafasını kaldırdığında ilk defa Dilan ile göz göze geldi. Dilan gözlerini ikisinde de gezdirdi ardından gözlerinden akan yaşlara engel olamadı. Zara ablasının ağladığını fark ettiği an hiçbir şey düşünmeden ona doğru koştu.
"Abla!" diye feryat ettiğinde burnu sızım sızım sızlıyor ve gözünden yaşlar firar ediyordu.

Dilan serumunu tutarak kardeşine kucak açtı ve iki kardeş Dilan'ın şiş karnının izin verdiği ölçüde sarıldı.
Zara hıçkırıkları arasında; "Yaşıyorsun... şükürler olsun!" dedi. Altı aydır ölü sandığı ablası yaşıyordu. Bu mucize olmalıydı.

***

"Bize her şeyi anlat!" diyen Akif Mirza gergindi.
"Buraya gelmeden önce her şeyi öğrenmiş olmalısınız," diyen Dilan bebeğini korumak istercesine elini karnına sardı.
"Belgeler değil sen konuş!" diyen Akif Mirza kravatını gevşetti.
"Onu çok sevdim... kimseyi sevemeyeceğimden emindim bu yüzden seninle evlenmeyi kabul etmiştim. Ama nişanımızda onu gördüğümde dünya durdu..." dedi ve derin bir nefes aldı. O sırada kapıyı açan yardımcı kadın elinde bir bardak su ve ilaçlarla geldi.
"İlaç saatiniz Dilan Hanım," dedi. Dilan kendini gülümsemeye zorlayarak ilaçlarını içti.
"Sen gidebilirsin Hanife," dedi. Yardımcı kadın başını sallayıp yanlarından ayrıldı.

"Çok saçma bu konuşma..." diyen genç kadın derin bir nefes alıp gözyaşlarını geri itmeye çalıştı.
"Abla..." dedi Zara ve devam etti; "Bize her şeyi anlat, anlat ki seni anlayalım..."
"Bende sizi anlamak isterdim o zamanlar!" dedi Dilan kendini savunurcasına.
"Ne diyorsun sen Dilan! Hem suçlusun hem güçlü!" diyen Akif Mirza sinirle ayağa kalktı.
"Bu hikayede tek suçlu ben değilim Akif!" dedi ve sırayla önce genç adama ardından Zara'ya baktı.
"Ne diyorsun abla sen?" diye sordu Zara.
"Sizi gördüm Zara! Sen şirkette onun odasından çıktın ağlayarak merdivenleri iniyordun sonra seni yakaladı ve yanağını okşadı! Tabi her şeyi geçtim senin ona bakışların..." dedi ve sustu. Devam edemedi.

Aşka Emanet [FİNAL OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin