20. Bölüm: SENİ ARZULUYORUM!

27.9K 1.3K 242
                                    

Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum;

Keyifli Okumalar; SEVGİLERLE ❤❤

20. Bölüm

Rojda balkon demirliklerine asılı olan çiçekleri sularken düşüncelere daldı. Çiçeklerin yaşamak için suya, Rojda'nın da yaşama tutunmak için Aziz'in aşkına ihtiyacı vardı. Hala bir randımana oturmamış bu evlilikte, evlilik kavramına dahi çok uzaklardı. Buna derinden üzülen genç kadının yüzünde acı bir tebessüm belirdi.

Omzuna konan ceketle irkilen genç kadın arkasını döndü.
"Hava serin, üşürsün!" diyen Aziz, Rojda'nın kendisine hala kırgın gözlerle bakmasını kaldıramıyordu.
"Üşümem!" diyen Rojda omzundaki ceketi alıp genç adamın eline verdi. Yanından geçip odaya girdiğinde kolundan tutulup duvara yaslanması bir oldu. Aziz, genç kadının yanaklarına ellerini koydu ve bir anda dudaklarına yapıştı. Rojda, genç adamın bileklerinden tutup itmeye çalıştı.

Karşılık vermeyip genç adamın öpüşünden kurtulmaya çalışan genç kadın gardını indirmek üzereydi. Ancak karşılık alamayan Aziz geri çekildi.
"Özür dilerim..." dedi. Rojda hem öpücüğün etkisiyle hem de anın tuhaflığıyla genç adamın ne dediğini algılayamadı.
"Sana yaşattığım her acı için özür dilerim," dedi ve yanağından öptü.
"Seni suçladığım her şey için özür dilerim," dedi ve diğer yanağından öptü.
"Sana aşık olduğumu sakladığım için özür dilerim!" diye itiraf etti. Genç kadını alnından öptü ve ona sıkıca sarıldı. Rojda yaşadığı şoktan çıktığında Aziz'in sarılmasına karşılık verdi. Duyduklarıyla gözyaşlarını tutamazken daha sıkı sarıldı sevdiği adama.

Aziz genç kadının ağlayışlarına kayıtsız kalamadı.
"Her şeye sil baştan başlayacağız, her şeye..." diyen genç adam burnunu Rojda'nın saçlarına daldırıp kokladı.
"Geçmişimi unutabilecek misin? En ufak bir kavgada beni geçmişimden yaralamayacağına nasıl inanayım?"
Aziz, genç kadına hak verdi. Onun için rahatlatması gerekiyordu. Ellerinden tutup sırayla ikisini de öptü.
"Geçmiş yaşandı, bunu değiştiremem! Ama unutabilirim, bir zamanlar yiğenimin karısı olduğun gerçeğiyle baş edebilirim!" dedi ve acı bir şekilde gülümsedi.
"Yakup'un bana dokunuşlarını da unutabilir misin?" diye sordu. Bu Aziz için tek ve baraj sorusuydu. Eğer Aziz bu soruya doğru cevabı verirse Rojda'da ona karşı duygularını söyleyecekti...

Helin gözlerini açtığında kendi evinde, yatağındaydı. Başına saplanan ağrıyla elini kafasına götürdü. Yatakta doğruluğunda üzerinde sadece iç çamaşırları olduğunu fark etti. Dün geceye dair en son hatırladığı şey, yola kustuğu ve Afran'ın kendisine yardım ettiğiydi. Komodinin üzerindeki beyaz kağıt gözüne ilişince onu aldı.

'Üzerini ben çıkardım, kustuğun kıyafetlerle uyumak istemezdin herhalde! Bu arada dantelli iç çamaşırları favorimdir...
-Afran '

Helin yazıyı okuduğunda başından aşağıya kaynar sular döküldüğünü hissetti. Oldukça utanmıştı ve Afran'ın son cümleyi kendisini utandırmak için yazdığı çok belliydi. Kağıdı buruşturup yere attı. Kalbi utanç ve kızgınlıkla hızla atarken, genç adamın kendi vücuduna dokunduğunu gerçek anlamda idrak ettiği o an vücudu yanmaya başladı. Sinirle soluduğunda yataktan çıktı ve banyoya gitti. Soğuk suyu yüzüne çarptı ve ağzındaki değişik tattan kurtulmak adına dişlerini iyice fırçaladı.

Tam banyoya girmeye hazırlanırken kapı çaldı. Odaya dönüp dolaptan sıradan bir elbise alıp üzerine geçirdi. Tam bu esnada kapı zili bir kez daha çaldı.
"Geldim!" diye bağıran Helin ikinci kattan sesinin duyulmayacağını düşünemedi. Bileğindeki tokayla da saçını toplarken merdivenlerden indi. Üçüncü çalışta kapıyı açtı ve karşısında kızgın bir adet Akif Mirza gördü.
"Nerdesin sen?" diye sordu sinirle.
"Üst kattaydım, ne oldu?" diye soran Helin tedirgindi. Akif Mirza, Afran'ın kendisine yaptıklarını öğrenmiş olabilir mi, diye düşünmeden edemedi. Akif sinirle içeri geçti ve salonda volta atmaya başladı.
"Ne olduğunu anlatacak mısın Akif Mirza!"
"Bittik biz Helin! Bu sefer gerçekten bittik!" dedi ve derin bir nefes aldı genç adam.
"İhaleyi kaybettik! Lanet olsun ki kaybettik!" diyen Akif Mirza sinirle ellerini saçına daldırdı. Masanın kenarından destek alan Helin; "Na-nasıl? Nasıl kaybederiz!" diye sordu.
"Piç herif bir yolunu bulmuş, sabah haber geldi."
"Şimdi ne olacak peki?"

Aşka Emanet [FİNAL OLDU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin