10- Yaratıcı küfürler

2.4K 271 136
                                    

hatalarım varsa kusura bakmayın iyi okumalarr

Hiçbir şey sorunsuz ilerlemiyordu.

Baekhyun Jongin'in varlığını umursamadan bana sırnaşmaya çalışıyor, yanımdan ayrılmıyor ve bir saniye bile bizi Jongin ile yalnız bırakmıyordu. Sürekli durduk yerde Jongin'e laf atıyor, Jongin karşılık verdiğinde ise ikisi saçma bir laf dalaşına giriyordu. Onları susturduğumda ise suçu birbirlerine atıyor ve özür dileyerek bir daha yapmayacaklarını söylüyor ama daha bunu söylemelerinin üzerinden beş dakika geçmemişken yeni bir laf dalaşına giriyorlardı. Ben ne mi yapıyordum? Oturmuş Stitch'e sarılarak kafayı yiyordum.

Dayanılır gibi değildi. Baekhyun'u ilk defa bu kadar huysuz görüyordum. Oyuncağını paylaşmayan çocuklar gibiydi. Sanki ben onun en sevdiği oyuncağıydım ve beni kimseyle paylaşmak istemiyordu... Ama gerçekte öyle değildi işte. Ben sevdiği bir oyuncağı değildim. Oyuncak konusunda emin değildim fakat sevdiği bir şeyi değildim, bu kadardı.

Jongin'e durumu hâlâ tam olarak açıklayamamam da cabasıydı. Hâlâ aramızda ne olduğunu, neyin döndüğünü, neden Baekhyun'un burada olduğunu ve bana neden böyle sırnaşık sahiplenircesine davrandığını bilmiyordu. Ona durumu açıklamaya çalıştığımda Baekhyun tarafından susturulmuştum. Ona utanmadan 'Sehun'un tek yakınıyım, en sevdiği arkadaşıyım' diye bir yalan söylemişti. Yalandı çünkü öyle bir şey yoktu! Ne o benim tek yakınımdı ne de en sevdiğim arkadaşımdı. Biz arkadaş bile değildik ki... Öyle diyorduk ama arkadaşların yaptığı şeyleri yapmıyor, onlar gibi bir iletişim kuramıyorduk. Biz olsa olsa birbirine düşman iki insan olurduk çünkü beni sürekli sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.

Televizyona bir komedi filminin DVD'sini koymuştum ancak abur cubur hazırlamamıştım. Ve hazırlamak için mutfağa gitmeye korkuyordum çünkü bu demek oluyordu ki Baekhyun ile Jongin'i yalnız bırakacaktım. Düşüncesinin bile ne kadar korkunç olduğunu görüyor muydunuz? Onlar kedi ile köpekti. Baekhyun'un ne kadar kışkırtıcı olduğunu biliyordum fakat Jongin'in de ondan aşağı kalır yanı yoktu. Her dediğine karşılık verirken kendine çok güveniyordu. Tamam, görebildiğim kadarıyla Jongin de hafif kaslı bir şeydi ama Baekhyun ona bir koydu mu uçardı yahu. Baekhyun'u kısa diye hafife almasını istemiyordum. Jongin'e bir şey olursa üzülürdüm... Baekhyun'a üzülmezdim çünkü onun zarar göreceğini hiç sanmıyordum! Onun zararı kendineydi anca. Gelse bile yine üzülmezdim, hak ediyordu sonuna kadar.

"Baekhyun..." diye tatlı bir şekilde mırıldanarak yüzümü ona çevirdiğimde ne kadar dibimde oturuyor oluşunu yeni fark ediyordum. Jongin karşı koltukta oturuyordu, bir nevi onu Baekhyun oraya atmıştı. Koltukta ben, Stitch'im, bir de Baekhyun oturuyor ve zor sığıyorduk çünkü ayıcığım kocamandı. Tam yanıma Jongin oturacakken Baekhyun onu itmiş, kendini yanıma atmıştı. Jongin'e benimle konuşma fırsatı bile tanımıyordu. Gıcık oluyordum!

Baekhyun kulaklarına inanamıyormuş gibi bir ifadeyle az önce tehditkar bakışlar gönderdiği Jongin'den kafasını çevirip bana döndüğünde tatlı tatlı gülümsedim. Umarım bir şey istediğim için böyle davrandığımı çakmazdı.

"Söyle kurabiyem," dedi onunla ilgilenmem hoşuna gitmiş olacak ki pişkince gülümseyerek. Dönüp Jongin'e 'gördün mü beni senden daha çok seviyor' bakışı attığında ben bu bakışı nasıl biliyorum diye dehşet bir düşünce doldu içime. Şaka gibiydi ama Baekhyun'un da bakışlarını da çözmüştüm... Jongin bir homurtu çıkararak ondan bakışlarını kaçırdı. En azından yalnız değilim diye düşündüm. Baekhyun'dan hoşlanmayan tek kişi ben değildim, Jongin de ondan hoşlanmıyordu.

"Acaba," Tereddütle dudaklarımı ısırdım ve hemen bakışları o yöne kaydı. "...film izlerken yememiz için abur cubur hazırlar mısın? Canım çook çekti. Yaparsın değil mi?" Gülümseyerek saçlarımı karıştırdığında bunu bir evet olarak algıladım fakat çok geçmeden gelen cevapla yanıldığımı anlamam uzun sürmedi.

one and only // sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin