Asansöre ne ara binmiştik, kaçıncı kaça çıkmıştık veya Baekhyun hangi ara kapıyı açıp beni içeri sokmuştu bilmiyordum. Tek bildiğim bedenimi bir an olsun bırakmadığı ve beni bir yatağa kadar taşıdığıydı. Beni düşürmeyeceğine dair güvencem sarhoş olmama, yani düzgün düşünememe rağmen, çok fazlaydı. Ona tuhaf bir şekilde her şeyimle güveniyordum. Oysa Baekhyun benim gözümde pek de güvenilir biri gibi durmuyordu, nasıl aniden içimde ona karşı kocaman bir güven duygusu patlak vermişti inanın sebebini ben de bilmiyordum. Bildiğim bir şey vardı ki ona çok güveniyordum.
Bedenimi nazikçe bir yatağa yatırıp geri çekildiğinde dudaklarımda engelleyemediğim bir tebessüm belirivermişti. Büyük ihtimal beni yatırdığı yatak kendi yatağıydı çünkü yastığı hatta tüm oda onun gibi kokuyordu. Baekhyun'un kokusu her yerdeydi... Bu daha çok canımı yakıyor, ağlamak istememe sebep oluyordu fakat hepsini içime atıp gülümseyebiliyordum. İyice ağlak oluvermiştim son bir saatte ama elimde değildi... Yaşadıklarım, üzerine Baekhyun'un beni bırakacak olması ihtimali (ki bu ihtimal çok yüksekti), beni yıkmıştı. Birkaç saat içinde mahvolmuştum. Ben zaten güçlü (hem fiziksel hem de ruhsal anlamda) biri değildim, küçücük bir şeyde bile kolayca yıkılırdım. Mahvolmam çok da şaşırtıcı değildi.
Baekhyun söylene söylene kıyafetlerimi çıkarırken kulaklarım uğulduyor onun ne dediğini algılayamıyordum ama muhtemelen sarhoş olmamla ilgili nutuk çekiyor, bana kızıyordu. Leş gibi koktuğuna yemin edebileceğim kıyafetlerimi çıkardığını fark ettim. Annem yeni aldığı kıyafetlerin böyle koktuğunu bilse beni gebertirdi. Önce ceketimi çıkardı, karanlıkta göremediğim bir yere koyuverdi pis kokan ceketi. Ardından parmakları tişörtümün eteklerini kavradığında hazırlıksız yakalandığımdan yaptığı şeyi yanlış anlamış ve aptal gibi itiraz etmiştim ancak sonradan bana açıklama yaptığında sesimi çıkarmamaya karar vererek ona tişörtümü çıkarmasında izin vermiştim, ki zaten izin almamıştı. Tişörtümü yukarı kaldırdığında ona yardımcı olarak ben de kollarımı kaldırdım ve Baekhyun hızlıca tişörtümden kurtuldu. Tişörtümü de ceketim gibi bir yere bırakırken karşısında çıplak kaldığım için utandığımı hissettim, yanaklarım ısınmıştı. Resmen karşısında göğsüm çıplak bir vaziyette uzanıyordum. Çok utanç vericiydi, utanmasam ellerimle göğsümü kapatırdım fakat bu çok kızsı olurdu.
En çok utandığım kısım ise parmaklarının alt tarafıma yönelmesiydi. Elleri düğmemi bulup açtıktan sonra fermuarımı indirdi ve ben o süreçte elinin kasıklarıma baskı yapması, kumaşın üstünden olsa da o kısma dokunmasıyla fena utanmıştım. Vücudumu kurtulması zor, büyük bir utanç dalgası sardığında Baekhyun pantolonumu bacaklarımdan çıkarmaya çalışıyordu. Kalçalarımı havaya kaldırıp pantolonu aşağıya çekmesinde yardımcı oldum, indirdiğimde çoktan pantolon bacaklarımdan firar etmiş ve bacaklarıma özgürlüğünü vermişti.
Şimdi karşısında yalnızca baksırım ile idim, yanaklarımın alev alev olması için mantıklı bir sebepti. Eminim, biri elini yanaklarıma bastırsa eli yanardı. O kadar utanıyordum ki hayatımda şimdiye kadar bu kadar utandığım bir anımı hatırlayamıyordum bile. En rezil anımın ortaokuldaki dans gösterim olduğunu sanırdım fakat anlaşılan değilmiş, bazı şeyler değişebiliyordu.
Birkaç saniye boyunca hiçbir şey demeden bana baktığında daha çok utanmıştım, en azından beni süzmedi diye avutmuştum ama bu utancımı biraz olsun azaltmamıştı. Karşısında en savunmasız halimle uzanıyordum. Her zaman söylediği o kışkırtıcı sözleri faaliyete geçirebilirdi, bana istediğini yapabilirdi ve ben sesimi bile çıkaramazdım çünkü deli gibi sarhoştum, ona gücümün yeteceğini de sanmıyordum. Ama tüm bu ihtimallere rağmen ben korkmuyordum, sahiden korkmuyordum. Baekhyun'un bunları yapmayacağını biliyordu bir yanım hatta bir yanım değil her yanım biliyordu bunu. Bana iznim olmadan dokunmayacaktı, söz vermişti. Baekhyun sözlerini tutmada pek başarılı değildi ancak bu sözü konusunda ona güveniyordum, bunu başarabilirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/99705014-288-k8607.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one and only // sebaek
FanficKurabiyeler, tatlış bir Sehun, ısırıklar, korumacı Baekhyun hyung, oynaşmalar. Ve bolca kurabiye. Sehun'lu kurabiye.