18- Gülüşün, gözlerin, dudakların

2.5K 243 240
                                    

hatalarım varsa kusura bakmayın canlarım iyi okumalarr

Baekhyun'un büyükannesi ile kaldığı şirin evine giden yol boyunca sessizliğimi korumamın tüm nedeni şoka girmiş olmamdan kaynaklıydı. Yoksa ben susar mıydım öyle şlap diye dudaklarımdan ıslak bir öpücük, üstelik ilk öpücüğümdü, çalmasına? Asla, katiyen susamazdım fakat işte görüyordunuz, yol boyunca gıkımı bile çıkartmamış, sessiz sessiz, tıpış tıpış bütün yolu ıpıslak vaziyet yürümüştüm, yürümüştük. Baekhyun girdiğim şoku başından beri fark ettiğinden dolayı bir yorum yapmıyordu, bir şey de söylemiyordu ki yahu, beni yumuşatmak için birkaç tatlı kelime söyleyebilirdi en azından... Beni öylece öpmüştü, pekala hiç de öylece değildi ama öpmüştü işte, içimi titrete titrete, ardından içimi yaka yaka öpmüştü beni. Öptükten sonra ise bunun arkadaşlar arasında olabilecek bir şey olduğunu çok doğalmış gibi utanmadan suratıma söyleyivermişti, bir durun şurada, bu nasıl bir saçmalıktı? Kim bir arkadaşını böyle öpebilirdi? Böyle, üşümesine rağmen içinde kocaman bir yangına sebebiyet verecek kadar, kim öpebilirdi? Çok saçmaydı, tanrım, öyle saçmaydı ki düşünmekten dudaklarımı kemiriyordum, Baekhyun'un ıslak kekten bir ısırık alırmış gibi tadına vardığı ve bir de üzerine kendi tadını bana armağan ettiği dudaklarımı.

Utanıyordum, fena utanıyordum. Bir daha nasıl yüzüne utanmadan veya kıpkırmızı kesilmeden bakabileceğimi kestiremiyordum, şimdilik o günler çok uzak görünüyordu. Elimi sımsıkı tutarken ondan fütursuzca utanmaya devam etmem komikti fakat şöyle de bir şey vardı ki elimi sımsıkı tutarken aslında ondan-hayır hayır, birbirimizden ne kadar uzak olduğumuzu düşünüyordum. Gerçek bir mesafeden bahsetmiyordum, dip dibeydik canım, ben aramızdaki görünmeyen mesafelerden bahsediyordum. Klişeydi ancak doğruydu, yan yanayken bile aramızda binlerce kilometre vardı. Baekhyun bana çok çok uzaktı, ben ona her yaklaşmaya çabaladığımda yoluma çıkan yeni bir engelle karşılaşıyor, onunla baş etmeye çalışıyordum. Bir şekilde engelleri geçmeyi başarabiliyordum ama Baekhyun bana hiç yardımcı olmuyordu, öylece yerinde duruyor hiçbir yere kımıldamıyordu. Bu ilişkide çabalayan tarafın kendisi olduğunu zannediyorsa müthiş bir şekilde yanılıyordu çünkü değildi, alakası dahi yoktu, çabalayan taraf bendim.

Aramızdaki ilişkiyi normale çevirmeye çalışan, çabalayan bendim fakat o tek bir davranışıyla her şeyi anormale çeviriyor, tüm çabalarımı hiçe sayıyordu ve ben onunla uğraşmaktan yorulmuştum ancak onu bırakamıyordum, diğer bir deyişle onu terk edemiyordum.

"Ben mi annene haber vereyim yoksa sen halledebilir misin?" Kapıyı açıp benim geçmem için geri çekilirken küçük bir sırıtmayla fısıldayarak sordu. Geçen sefer annemin Baekhyun'a dediği şeyin aklıma gelmesiyle birlikte yanaklarım anında ısınmaya başlayınca Baekhyun'u görmezden gelerek hızlıca kendimi karanlık ve sessiz evin içerisine attım. Kesinlikle bu durumu ben halledecektim, bir daha aynı rezilliğin yaşanmasına izin veremezdim!

"Ben hallederim, gerek yok."

Kısık bir onaylama sesi çıkardıktan sonra arkamızdan kapıyı kapadı ve koluma yapışıp beni ezbere bildiği koridorda hiç zorlanmadan sürüklemeye başladı. "Çıkart hemen üstündekileri, sana kıyafet vereceğim." Odasına sokmadan önce söyledi, ardından kolumu bırakarak göremediğim bir yere ilerledi, saniyeler sonra odayı bir abajur aydınlattı, Baekhyun açmıştı. Bana bakma gereği dahi duymadan arkasını dönüp dolabına doğru ilerleyince ne yapacağımı bilemeyerek bir süre etrafa saf saf bakındım. Acaba hazır bana bakmıyorken fırsatı değerlendirerek soyunmalı mıydım? Ama... önünü döndüğünde beni çıplak görecekti, böyle de olmazdı ki, yok ben soyunamazdım. O bu odanın sınırları içerisindeyken asla soyunmazdım!

"Al bunları," Parmaklarımla gergince oynarken Baekhyun nihayet elinde bana özel seçtiği kıyafetleriyle önüne döndü, beni bıraktığı gibi bulunca bir anlığına duraksamış fakat bozuntuya vermeden kıyafetlerle yanıma gelmeye başlamıştı. "Niye hâlâ giyiniksin?" Tekrar duraksadı, bu sefer kaşları çatılmıştı. "Ah, ben anladım... Görmediğim bir şey değil ama her neyse, ben kapıda bekliyor olacağım. İşin bittiğinde haber ver."

one and only // sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin