hatalarım varsa kusura bakmayın ayol iyi okumalarrr
"Yemin ederim bir adım daha-" Tehdit amaçlı bir parmağımı kaldırıp ona doğru sallarken beni kaale almayıp bir adım daha atınca tüm tehditlerimi yutmak zorunda kaldım, zaten hemen ardından o konuşmaya başlamıştı.
"Ne yaparsın?" diye sordu, sesinde bariz bir alay vardı ve ben bundan, benimle alay etmesinden, o kadar nefret ediyordum ki anlatamazdım. Beni hafife almasından nefret ediyordum, evet, hafife alınacak biri olduğumu biliyordum fakat bunu gözüme sokmasa olmaz mıydı? Hiç hoş değildi. Kimseyi hafife almamalıydı.
Bana doğru bir adım daha atınca eninde sonunda köşeye sıkışacağımı bilsem de istemsizce ben de geriye doğru bir adım attım, o geldikçe ben kaçıyordum ama nihayetinde gidecek yerim kalmayacağını biliyordum. İki adım sonrasında da aynen öyle oldu; sırtım duvarla buluştu ve köşeye sıkıştım. Baekhyun bunu fark edince gülmüş, belki de yüzümdeki çaresiz ifadeye gülmüştü bilemiyordum, bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapamıştı. Şimdi tam dibimdeydi, minnacık santimler vardı aramızda.
"Seninle konuşmak istemediğimi söyledim, eğer gerçekten beni düşünüyorsan isteklerime saygı duy ve beni rahat bırak." derken gayet ciddiydim fakat o dediğime kıkırdamıştı.
"Elbette isteklerine saygı duyuyorum, kurabiyem." dedi hiç de korkutucu olmayan bir gülümsemeyle, Baekhyun istediği zaman melek gibi görünebiliyordu ancak aslında içinde yatanın şeytan olduğunu bir tek onu tanıyanlar bilirdi. Baekhyun tam bir şeytandı, yemin ederim öyleydi! Böyle anlarda, yalandan melek gibi gülümsemesinden bahsediyorum, onun büyüsüne kapılmamak için elimden geleni yapıyordum çünkü gülüşünde kendinize çeken bir şey vardı ve eğer büyüsüne kapılırsanız biterdiniz. Sizi amacının çok iyi bir şey olduğuna kandırabiliyordu ama sorun şuydu ki; değildi! "Fakat bir seferliğine saygı duyamayacağım çünkü beni dinlemen gerekiyor." Ekleyince içimden 'biliyordum' diye geçirmeden edemedim. Eh, biliyordum işte.
"Hiçbir zaman duymadın zaten, şaşırmıyorum," dedim omuzlarımı silkerek, bununla birlikte gülüşü soldu.
"Böyle diyemezsin, Sehun! Duydum, hâlâ duyuyorum. Ayıp ediyorsun," Başını sağa sola salladı. "Her neyse, daha önemli konuları konuşmalıyız."
İstemiyordum... ama itiraz da edemiyordum. Bir yanım inatçılığı kesip onu dinlemem için yalvarıyor, diğer yanım ise söylediği aptallıklara inanmamamı ve çabucak ondan kurtulmamı söylüyordu. İkilemde kaldım diyemezdim çünkü bariz bir şekilde yalvaran tarafımı dinlemeyi seçmiştim. Salak gibi burada kalıp dinleyecektim işte, salaktım da ondan.
Baekhyun itiraz etmemi bekler gibi tereddütle suratıma bakarken nihayet bir şey söylemeyeceğimi fark etmiş ve ufak bir duraksamadan sonra kendini toparlayarak konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti.
"En başından başlasam iyi olacak," diye mırıldandı. "Sana bakıcılık yapmaya geldiğim ilk gün gerçekten büyükannem rahatsızlandığı için gönderildin, yani annenin beni önceden tuttuğunu ya da konuşup anlaştığımızı falan sanma çünkü öyle bir şey olmadı, hepsi tesadüftü. İkinci veya üçüncü gelişimdeydi sanırım, ben gitmek üzereyken annen benimle konuşmak istedi. Bir an beni sahiden ispiyonladın sanmadım değil ha, tırstım biraz. Ama sonra... annen tahmin ettiklerimden daha farklı şeyler söylemeye başladı. Benim sana iyi geldiğim gibi şeyler söyledi ve sonra bombayı patlattı; o teklifi yaptı. Bundan sonra büyükannem yerine hep benim gelmemi, böylece seninle daha çok vakit geçirebileceğimi söyledi. Tanrım, teklif bile değildi! Her şeyi yanlış anladın... Annen sadece senin biraz daha sosyalleşmeni istiyordu, yalnızca senin iyiliğini istedi yani lütfen ona kızma. Annene ne kadar değer verdiğini biliyorum, inan bana annenin bir suçu yok. Annen sadece... benden sonra senin daha mutlu olduğunu fark etmiş ve hep böyle kalmanı istemiş, bu kadar. Tabii ben kabul etmedim, inanmayabilirsin ama sana yemin ederim Sehun teklifi anında reddettim. Seninle kendi isteğimle takıldığımı ve eğer çok istiyorsa seni sosyalleşmen için arkadaşlarımla tanıştırabileceğimi söyledim ki sosyalleşmenin de yine senin elinde olduğunu ekledim. Teklif falan yok anlayacağın, annen sana dair fikirlerimi değiştirmedi ve ben de seni değiştirmeye çalışmadım. Bu şeyi duyduğunda yanlış anlayacağını biliyordum, bu yüzden bilmeni istemedim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one and only // sebaek
FanficKurabiyeler, tatlış bir Sehun, ısırıklar, korumacı Baekhyun hyung, oynaşmalar. Ve bolca kurabiye. Sehun'lu kurabiye.