Ve saatler sonra türkiyeye gelmiştik . Uçak yavaş yavaş iniyordu . Omzuma yaslanmış ve uyuyup kalmış karıma baktım . O kadar güzel uyuyordu ki onu uyandırmak istemiyordum ama uyandırmak zorundaydım . kolunu Bi kaç kez yavaşca salladıktan sonra uykulu uykulu gözlerini hafifçe araladı. Ve daha uykunun verdiği sarhoşluğun etkisindeyken kısık sesle" noldu? " Diye sordu. Bende " Geldik artık" diye cevap verince gözleri birden açıldı. Ve daha deminki uykulu halinden Eser kalmadı hemen " geldik mi ?" Diyerek yerinde aniden doğruldu. Ve camdan dışarı heycanla bakmaya başladı. O kadar çok heyecanlanmıştı ki kalp atışlarının sesini duyabiliyordum. O sırada hare,
" Evet Avashi bey , koşuşturmaya hazır mısınız ? " dedi. Bende gülümseyerek " tabiki de hazırım sonunda sen varsan herşeye hazırım." Dedim. O da bu romantik cümlelerim karşılığında bana sarıldı. 5-10 dakika sarıldıktan sonra hostesin iniş yapıldığına dair anonsuyla sarılmayı bırakıp emliyet kemerlerimizi çıkardık. Ve en son bavullarımızı da alıp uçaktan indik. Iner inmez hare bi taksi buldu. Ve hiç bilmediğim bi yerde yolculuk etmeye başladık. Bi süre sonra mahalle arası diye tahmin ettiğim bir yerde durduk. Gerekli ücreti ödeyip mavi renkli binanın önüne geldik. Ve Içeri girdik. Hare cok heyecanlı ve aceleciydi . Çünkü düğün saatimize 2 saat kalmıştı. Ben Salon konusunda sıkıntımız olmadığından rahat davranıyordum . Çünkü harenin burdaki akrabaları salon işlerini halletmişlerdi. Bize sadece hazırlanmak kalmıştı. Ben Hazırlanma konusunda da rahattım . Ama hare için aynı şeyi söylemek mümkün değildi. Ben düşünceler içindeyken harenin annesi" hadi odalara birer birer girip üzerinizi giyinin acele etmemiz lazım hadiii" diye bize komut verdi. Bende bana gösterdikleri odada üzerimi giyip saçlarıma yanımda getirdiğim spreyle şekil verdim. Malum kuaföre gidecek vakit yoktu. Ben hazırlanıp çıktığımda hare tahmin ettiğim gibi daha çıkmamıştı. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra harenin odasının kapısı açıldı ve hare odadan çıktı. Yine o kadar güzel olmuştu ki gözlerimi ondan almamı imkansızlaştırmıştı . Bi rüya gibi merdivenlerden inip yanıma geldi ve " hazırız artık ! Hadi çıkalım " dedi. Ve koluma girdi. Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki ona engel olmam imkansızdı. Yoğun kalp atışlarımla evden dışarı çıkmayı başarmıştım. Ve çıkar çıkmaz evin önündeki balonlarla , çiçeklerle süslü arabayı gördüm. Çok güzel süslenmişti . hare beni çekiştirerek o arabanın içinde bindirdi ve " işte bu da gelin Arabamız " dedi. Bende " çok güzelmiş " diye karşılık verdim. Bi yarım saat sonra artık Salona gelmiştik . Nikah memuru dahil herkez bizi bekliyordu. Hiç vakit kaybetmeden müzik eşliğinde yukardan dökülen gül yapraklarıyla beraber salona giriş yaptık . Herkez bizi alkışlıyordu ve bu beni heyecanlandırıyordu . Biraz yürüdükten sonra nikah masasına gelmiştik . Bi kaç dakika bekleyip nefeslendikten sonra en son nikah memurunun sorusu üzerine ikimizde " sonsuza kadar Evet " cevabını verdik. Ve daha sonra ben harenin duvağını açıp dudaklarımı içimde ki sonsuzluk hissiyle beraber anlına değirdim. Onun tenine ilk dokunuşumdu. Ve muhteşem bi his olduğu kesindi. Artık o benim Tamamen karımdı ve benimdi. Ona karşı içimde ki sevgi her geçen dakika artıyordu. Düğünümüz bir masal gibi geçip gittikten sonra düğün salonunda kimse kalmamıştı. Sadece hare ve ben vardık hare ;
-Evet artık sen benim kocamsın ve benimsin. Ölene kadar yanımda olacağına söz verirmisin?
Ben ;
- Sonsuza kadar yani ömrümün yettiği zamana kadar senin yanında olacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin Ederim. Peki ya sen.... sen de ölene kadar yanımda olacağına yemin edermisin?
Hare;
- Bende hayatımın sonuna kadar yanında olacağıma yemin ederim.
Dedi. O an ikimizde çok mutluyduk. Bu ikimizinde kalp atışlarından anlaşılabilirdi. O an ikimizde birbirimize sıkıca sarıldık ve hare mutluluk göz yaşlarıyla birlikte
- beni asla bırakma !!!
Dedi. Bende " asla asla bırakmam! " Dedim. Ve bu son cümlelerimiz artık dertsiz kedersiz olacak hayatımıza yani gerçek hayatımıza başladığımız sözcükler oldu. Artık ikimiz bir bütündük ve kimse bizi ayıramazdı . Çünkü o olmassa ben.... ben olmasam o olmazdı. Aşk ikimizde engel tanımadığını göstermişti. Bize Taa hindistanda ki biriyle türkiyede ki birinin aşk yaşayıp evlenmesi biraz zor gibi gelsede aşk bu engelide geçti . Ve Ikimizi birbirimize kavuşturdu. Bizde başladık aşkla açtığımız yeni hayat defterinin kar Beyaz sayfalarını mutluluklarımızla doldurmaya ......
![](https://img.wattpad.com/cover/94166839-288-k692307.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HiNtLi SeVgİlİm
Storie d'amoreHayaller hindistandır en başta bir hintliyle aşk yaşanması hiç yoktur planda ...