Demir Vücut (2)

2.1K 230 13
                                    

Zhaolin ustasının sözlerini duyduğu anda duraksadı. Nasıl yani? ustası fiziksel olarak onu nasıl eğitebilirdi ki? O sadece ruh değil miydi? Ayrıca kendi eğitebilecek ise neden Zhaolin 'i chakra hayvanları ile dövüştürerek zaman kaybetmişti ki?

'Usta bu mümkün mü. Beni kendin eğitebilir misin?'

Zhaolin merak ettiği şeyi hiç zaman kaybetmeden sormuştu. Yanluo 'da bu soruya cevap olarak konuşmaya başlamıştı.

' Tabiki şuan üzerinde bulunduğun Dünya 'da fiziksel bir bedene sahip olup seni eğitemem lakin, seninle görüştüğümüz zamanı hatırlıyorsan seni zorla getirdiğim bir bölgede beni tamamen görebilmiştin. Şuan senin karanlık elementin olduğum için dentianın içine bilincini gönderebilirsen seni tabiki kendim eğitebilirim '

Zhaolin ustasının bu soruyu onaylamasıyla aklına gelen 2.soruyu sordu

' Peki usta neden bu zamana kadar bunu yapmadık. Beni chakra hayvanlarından milyonlarca kat daha iyi eğitebilirdin öyle değilmi? '

Yanluo bu soruyu duyunca hafiften bir tebessüm etti ve anlatmaya devam etti.

' Bunun aslında iki sebebi vardı. Birincisi sana ilk başta dövüşmeyi ve savaşmayı öğreten ben olsaydım her zaman sana öğrettiklerimi uygulamaya çalışacak ve hiçbir zaman tam manasıyla kendi yolunu bulup düzgün bir savaş sergileyemecektin sadece basit bir kopya olarak kalacaktın ama şuan savaşmanın ne demek olduğunu ve savaşmanın neler hissettirdiğini kendi yolunla öğrenmiş oldun. Bu andan itibaren sana öğreteceğim herşey sadece senin kendi oluşturduğun savaş anlayışını geliştirecek ve seni gerçekten güçlü kılacak.

İkinci sebep ise daha basit, chakra hayvanlarıyla savaşırken aldığın yaraların acısını kullanarak seni benim eğitimim tarafından maruz kalacağın acılara bir nebze de olsun hazırlayabilmekti. Eğer sana direk kendi eğitimimi verseydim yaşadığın acılardan sonra hayata küsüp Büyük ihtimalle de intihar etmeye kalkardın'

Zhaolin ustasının ilk cümleleriyle sorusuna cevap almış daha sonraki cümleleriyle ise de ustasından korkmaya başlamıştı. Yine de ustasının ona gerekmedikçe zarar vermeyeceğinden emin olan Zhaolin kararlı bir sesle ustasına söylendi.

'Ben hazırım usta bilincimi chakrama nasıl yerleştireceğimi anlat lütfen '

Yanluo Zhaolin' in kendinden emin sesini duyunca anlatmaya başladı.

'Öncelikle çokça kez dentinana odaklanıp içine girmeyi başardın. Bu yüzden bu olay seni çok zorlamayacak. Sadece dentinandaki karanlık elementine ve bana odaklanmalısın. Geçen sefer seni getirdiğim yerdeki gördüğün şeyleri düşün ve iyice odaklan. '

Zhaolin meditasyon pozisyonu alarak gözlerini kapattı ve ustasının dediği şeyleri düşünmeye başladı. Karanlık, saf karanlık, karanlığın ortasında tanrıdan farksız duran bir adam, karanlığın ortasında oturduğu tahtı ve o tahta yaslı duran devasa kılıç.

'Şimdi gözlerini aç '

Zhaolin ustasının sesiyle irkildi ve gözlerini açtı. Gözlerini açtığında karşısında duran kişi ustası namı değer Tanrı Katili Yanluo' dan başkası değildi. Zhaolin ustasını daha önce görmüş olsa da ustasının heybeti karşısında her seferinde ona daha çok hayran oluyordu.

Ensesine kadar uzanan Siyah ve dalgalı saçlarını şuan arkasında toplamış, kalın ve ölümcül kollarını da birbirine geçirerek siyah zırhlar içindeki göğsünde birleştirmişti. Devasa kılıç ise şuan ustasının yanında sivri tarafının üzerinde sessizce bekliyordu. Bir kılıcın destek almadan veya bir yere saplanmadan dimdik durabilmesi daha önce duyulmuş şey değildi. Ancak bu kılıcın resmen kendi bilinci varmış gibi sahibinin emirlerini beklediği çok açıktı.

Yun  Zhaolin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin