Gece ay yüzünü çoktan göstermiş ormanda gece hayvanlarının sesleri hariç hiç bir ses duyulmuyordu. Bu sıra da ormanın içinde ağaç dallarının üzerinde sessizce ve sanki ormanın bir parçasıymışçasına koşarak ilerleyen bir çocuk vardı.
Zhaolin aldığı bu 2 aylık görev esnasında ustası sayesinde çok büyük atılımlar yaşamıştı. Ruh gözü eski halinden eser kalmayarak başka bir güce ulaşmış , Tanrı Vari bir Teknik olan 'Ejder Pulu Beden Sertleştirme' de ise Demir Vücut alemine girmişti . Bunlara ek olarak silahlardaki uzmanlığı azımsanmayacak derecede yüksek yerlere gelmiş, vücudunun Demir Vücut Alemine evrilmesi ile de kılıç oyunları çoğu uzmanın ulaşamayacağı bir konuma yükselmişti.
Zhaolin her ne kadar yaşadığı gelişmelerin çoğu insanın aklının ermeyeceği kadar büyük olduğunu bilse de ustası ona gücüyle kibirlenmemesini söylemişti çünkü kibirlenecek kadar yüksek bir gücü yoktu. Ustası bunu söylemese bile Zhaolin zaten bunu biliyordu ancak ustasının söylemesi ile içindeki kibrin tohumları bile yok olmuştu.
Şuan sadece olabildiğince güçlü olmaya odaklanmıştı. Bu yüzden de gücünü arttırabileceği en azından pratik yapabileceği bir yere aziz Enstitüsüne doğru gidiyordu.Yarın başlayacak turnuvalarda yeteneklerini deneyecek ve haddini bilmeyen tüm soyluların suratına bir tokat vurma niyetiyle bütün arsız soylu veletlerini eşşek sudan gelinceye kadar dövecekti.
Planını hatırlayınca yüzünde haince bir gülümseme beliren Zhaolin hızını arttırarak güneş şehrinin girişine varana kadar koşmuştu. Artık büyü gücü kullanmadan bile hızı eski hızının 4 katından fazla olduğu için Güneş şehrinin girişine varması fazla uzun sürmemişti.
Kapıda nöbetçilik yapan kişileri görünce Zhaolin Güneş şehrinin dış kapılarının gayet iyi korunduğunu anlamıştı zira bu adamların gücünü hissedemiyordu. Bu da arada en azından alem farkı olduğunu gösteriyordu. Tam seviyelerini hissetmek için ruh gözünü kullanabilecek olsa bile buna ihtiyaç duymamıştı. Sonuç olarak kapı bekçileri en azından Zhu alemindeydi . Bu da başlı başına yeterli bir bilgiydi. Gerçi koca bir şehrin ana girişi de daha düşük güçteki kimselere emanet edilemezdi.
Zhaolin ormandaki son ağacın üzerinden, şehrin ana kapısıyla ormanın başlangıcı arasında yer alan boş alana atlamış ve yere inmişti . Bunu farkeden görevliler şaşırmadan edememişlerdi çünkü çocuğu ağaçtan atlamadan önce farkedememişlerdi. Normalde 40.000 inchlik (1 km) bir alandaki en ufak chakra değişimini bile farkedebilecek bu askerler bir kişiyi bu kadar yaklaşmasına rağmen hissedememişlerdi.
Kendilerini tehditte hisseden askerler direk silahlarını çekmiş ve kimliğini bilmedikleri kişiye yöneltmişlerdi. Zhaolin ise ne olduğunu anlayamamasına rağmen kendini izah etmesi gerektiğini hissetmiş ve karşısındakilerin onu duyabileceği bir sesle söylemişti.
'Hey sakin olun. Ben aziz Enstitüsü öğrencisiyim. Şehirden dışarı görev için gitmiştim. Bakın bu görev belgesi. Zhaolin elini giydiği kumaş üstlüğün içine atmış ve bir kağıt çıkarmıştı. Aralarında yüzlerce inch (metrelerce) mesafe olmasına rağmen iki adam da Zhaolin'in çıkardığı mektubu gündüz vakti ellerinde tutarak okuyor kadar rahat okuyabiliyorlardı. Tedbiri ise ancak görev kağıdının üzerindeki kral mührünü gördüklerinde bırakabilmişlerdi.
Kılıçlarını geri yerine koyan 2 nöbetçi kapıyı açıp Zhaolin'in içeri girmesine izin verdiler. Bundan sonra da çok daha dikkatli bir şekilde kontrol etmeleri gereken alana yoğunlaştılar. Zira basit bir öğrenci bile onların radarına yakalanmadan bu kadar yaklaşabiliyorsa bu tamamen onların suçuydu.
Zhaolin ise içeri girer girmez direk Enstitüye yönelmiş oradaki görevlilere de görev kağıdını gösterdikten sonra Enstitünün içine girmişti. Yönünü doğruca öğrenci evlerine yönelten Zhaolin hızla öğrenci evleri bölgesine varmış ve kendi evine sessizce girip kendisini yatağına atmıştı. 2 ay sonra ilk defa bir yatakta uyumak Zhaolin 'e çok iyi hissettirmişti. Yatağına başını koyar koymaz uykuya dalan Zhaolin sabah etrafında ki bir çığlık sesiyle uyandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yun Zhaolin
FantasíaHayatında çok mutlu olduğu anıları da oldu, dünyayı kavuracak acılara dayandığıda yine de yılmadı onu mutlu edenleri mutlu etti ona acı yaşatanlara da en büyük acıyı yaşattı. Bu Yun Zhaolin, Bu bir çocuğun efsane olma hikayesi Kapak Tasarım :@goktu...