Yun Zhaolin

Kaldığı Yerden

(Y. N : Resim Drey ile ilgili aklınızda bir fikir oluşması içindir. Bu şekilde hayal etmeyenler kendi düşündükleri gibi varsaymaya devam edebilirler)

Bir gecelik uykudan sonra Zhaolin yatağında gözlerini açtıktan sonra düne göre çok daha iyi hissettiğini farketti. Chakrasına odaklandığında iç organlarının sağlık durumunun ve chakra düzeninin neredeyse tamamen düzelmiş olduğunu farketti.

Ölümden kurtulmakla kalmamış çoktan savaşacak kadar sağlam haline kavuşmuştu. Ustasına büyük bir teşekkür borçlu olduğunu bilen  Zhaolin dünden beri konuşmadığı ustasına seslendi.

'Usta bu öğrencin sana çok minnettar .Sen olmasan çoktan ölmüştüm ama sayende şuan en ufak bir acı bile hissetmiyorum. '

Zhaolin cümlesini bitirdiğinde ustasının cevabını bekledi ancak ustasından hiçbir cevap alamadı.

Bu zamana kadar her ne kadar ustası bazı zamanlar konuşmamış olsa da Zhaolin' in direk ona yönelttiği bütün cümlelere cevap vermişti. Peki niye şimdi cevap vermiyordu?

'Usta beni duyabiliyor musun? '

Yine ses yoktu.

' Usta'

Nafile cevap yoktu.

Zhaolin içinde büyük bir boşluk hissetti. Ne olduğunu bilemese de aklında en kötü senaryonun canlanmasına engel olamıyordu. Ustası neredeydi?

Zhaolin büyük bir panik ve üzüntü buhranı içinde hemen meditasyon pozisyonu aldı ve bilincini dentinasına göndermek için hazırlandı. Gözlerini kapattı ve hayal etmeye başladı.

Siyah taht, tanrı Vari bir adam, yanında taşıdığı efsanevi kılıç... Zhaolin düşünceleriyle tekrar ustasının olduğu alanı hayal ederek onun yanına gitmeye çalışıyordu.

Bir süre sonra yaşadığı ufak bir değişimle gelmek istediği yere geldiğini farkeden Zhaolin kapalı gözlerini tamamen açtı ve gördüğü manzara karşısında bağırmadan edemedi.

'USTAAAAA'

O tanrı Vari figür,Yıkılmayı bırak istemese dağların bile yerinden bir milim oynatamayacağı adam yerde baygın bir halde yatıyordu. Üzerinde herhangi bir yaralanma izi yoktu ancak kusursuz yüzü cam gibi beyazlamıştı.

Zhaolin neler olduğunu anlayamadan doğruca ustasına doğru koştu ve ustasının yerdeki başını kaldırarak uyanması için ustasına seslenmeye devam etti.

'Usta.. Ustaa kendine gel usta. '

' Usta gözlerini aç, ne oldu sana böyle usta '

' USTAAA'

Zhaolin tüm çabalarına rağmen ustasından tek ses alamaması yüzünden kafasını eğdi ve gözlerindeki yaşların dolduğunu hissetti.

'Az biraz sessiz olsana be velet. Dinleniyoruz şurada görmüyor musun '

Zhaolin ustasının sesiyle kendisine geldi ve gülmeye başladı.

' Usta yaşıyorsun, yaşıyorsun'

'Tabiki yaşıyorum benden kurtulmak bu kadar kolay mı sandın evlat '

' Usta dalga geçme benimle. Beni çok korkuttun. Ne oldu sana böyle neden bu haldesin?'

Yanluo Zhaolin'in  bir yandan sözlerini dinlerken bir yandan da ayağa kalkmaya uğraşıyordu. Kalkarken güç aldığı 2 kolunda da damarlar belirmişti. Kalkmak için kendini zorladığı belli oluyordu.

'Ahahahah önceki hayatımda biri bana bir iyileştirme Mührü yüzünden yerlerde sürüneceğimi söyleseydi onu benimle dalga geçtiği için hadım ederdim. Ancak şimdi şu halime bak hahahahah'