GİZEMLİ YABANCI

Gizemli Yabancı 17

Sıkıcı bir ders çalışma gününün de sonuna gelmiştim. Pazartesi sınavlar başlayacaktı ve üç dersi halletmiştim ama insan çalışınca daha çok tedirgin olur sözünü tüm zihnim onaylıyordu. Dün Savaş'ın evinden ayrıldığımdan beri bir sürü mesaj ve arama gelmişti ama bakmadım. Aslında abarttığımı kabul ediyorum ama sabah çok erken uyandım ve direk hazırlanıp okula geldiğim gibi ders çalıştığım için telefona bakmadım. Şimdi de yurtta akşam yemeğimi yiyorum ve televizyon izliyorum. Malum yurt şartlarında televizyon izlemek pek mümkün olmuyor. Kızlar yanımda festival zamanı ne yapacaklarını konuşurken Savaş'ın ismini duymamla tekrar televizyona verdim tüm ilgimi. Türkiye'de yeni yapılanmaya başlayacak bir otelin ortağı olmuş ve tanıtımı gibi bir şey yapıyorlardı. O an aklıma gelenle ne kadar salak olduğumu anladım. Ben neden hiç internetten onu araştırmamıştım ki? Sonuçta burada büyük firmalarla çalışıyordu ve tanınan birisiydi. Hemen telefonumu alıp ismini yazdım ve ara tuşuna bastım. Bir sürü haber vardı ama kaza haberini görünce hemen tıkladım. Yeni açtıkları kafede nedeni bilinmeyen bir patlamadan dolayı iki hafta hastane de yatmış ve taburcu olduğundan beri kimse görmemiş.

Hemen görsellere girerek fotoğraflarına bakmaya başladım. Uzun boylu, esmer ve kaslıydı kahverenginin en koyu tonunda ki gözleri ve kirli sakallarıyla çok yakışıklı görünüyordu. Hastane çıkışı fotoğraflarında yüzü sargılıydı. Ve güncel bir resmi yoktu. Zaten totalde de çok az resmi vardı. Ama resimlerinden de oldukça etkilenmiştim.

Fakat neden böyle bir adam benim peşimde olurdu ki. Peşinde bir sürü kadın vardır ve eminim içlerinde bana bin basanlar da vardır. Gerçi kazadan sonra hiçbir resmi olmamasına göre ve benden sürekli yüzünü sakladığına göre yüzünde yaralar olabilir ya da iz. O yüzden mi benden kaçıyor ve onu sadece karakteriyle sevmemi istiyor?

Gerçi net olan bir şeyde bilmiyorum sadece tahmin ama yine de bunları öğrendikten sonra yanına öylece gitmeyeceğim ikimiz de birbirimizin karşısına hiçbir gizli saklı olmadan çıkacağız. Sonuçta bir gün bana yüzünü gösterecek ve bu süre en kısa zaman da olacak.

Gözümün önün de sallanan bir elle kendime geldiğim de kızlara baktım.

'' Ohooo Zehra hanım nerelere uçtun? ''

'' Hiç ya şey kusura bakmayın lütfen fark etmedim. ''

'' Onu anladık tatlım beş dakikadır sana sesleniyoruz. Ne oldu? ''

'' Bir şey olmadı ya sadece bir şeye bakıyordum kendimi fazla kaptırmışım. Siz daha oturacak mısınız? ''

'' Evet biraz daha buradayız. ''

'' Tamam o zaman ben odaya çıkıyorum iyi akşamlar. '' diyerek yanlarından ayrıldım ve odaya geldim.

Kızlar odada yoktu. Büyük ihtimalle kütüphanede sabahlayacak da olabilirler. Sandalyeyi çekip oturduğumda Savaş'tan gelen mesajları okumaya başladım.

'' Özür dilerim yanlış bir hareket mi yaptım, Lütfen cevap ver, Seni merak ediyorum, Seni incittiysem özür dilerim, '' tarzında uzayıp giden birbirinin aynı anlamlar da bir sürü mesaj topluluğu. Ne yapacağımı düşünmeden direk ara tuşuna basarak Savaş'ı aradım. Kısa beklemenin ardından telefon açılmıştı.

'' Zehra. ''

'' Efendim? ''

'' Ben seni incitecek bir şey mi yaptım? Neden telefonlarıma cevap vermiyorsun? ''

'' Aslında bir yanlış anlaşılma oldu diyelim ve şey konuşmak istediğim bu değildi. '' dedim tedirginlikle.

'' Tamam seni aldırayım mı? ''