Tabi amcamın sözüyle ben baya eğlenirken Savaş ve amcam için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildi. Kendime geldiğim de amcamın koluna girip:
'' Hadi evimize gidelim. '' dedim.
'' Gidelim tabi de siz de aranızda ki şu olaya bir çözüm getirin. Ya ayrılın bitsin ya da barışın olmaz böyle. '' derken gözlerini Savaş'tan çekmiyordu.
'' Amca evde konuşalım mı bunu. '' diyerek kolundan çekip yürütmeye çalıştım.
Bu aralar fazla asabiydi ama artık yaşlandığı için yaşına veriyordum birçok şeyi. Gerçi onlarla kalmaya karar verdiğim de bunların olacağını bilerek evet demiştim ama fazla alışmışım her şeye özgür karar vermeye şimdi birilerine sürekli hesap daha doğrusu haber vermek fazla geliyor. Amcamla beraber Savaş'ın aksi istikametine doğru yürürken Savaş'a iyi akşamlar dediğini duydum ama fazla konuşmasına izin vermeyerek daha fazla çekiştirdim. Eve gelene kadar söylenmelerine devam etti tabi. Yatağa uzandığım da günün yorgunluğuyla beraber hayal dahi kuramadan uykuya teslim ettim kendimi.
Ders çıkışı hemen kitabevine geldim amcam tadilat işleriyle uğraşırken bende kasada oturuyordum. Gerçi fazla müşteri gelmiyordu ama evde boş boş oturmaktansa buraya gelmek daha yararlı oluyor. Amcam alt katta işleri hallederken teyzem de pazar alış verişine gitti. Caddede oturan Hasan amcaları görünce yanlarına gittim. Canım sıkılmıştı tek başıma içerde oturmaktan Hasan amcayla Doğan abi tavla oynarken yanlarına oturup onları izlemeye başladım.
Nedense içim de bir boşluk vardı canım sıkılıyor ama bir yandan da iyi hissediyorum. Aslında can sıkıntısı da değil bu başka bir şey ama ne olduğunu bulamadım.
'' Zehra. '' adımın seslenmesiyle başımı kaldırıp sokağa baktığım da teyzemin elinde poşetlerle geldiğini gördüm.
Hemen yanına gidip poşetlerin yarısını aldım ve beraber dükkana geçtik. Teyzem:
'' Ayakların koptu. '' diyerek söyleniyordu.
'' Teyzecim söyleseydin beraber giderdik. Birde oradan buraya kadar taşırsan böyle olur tabi. Haber verseydin seni almaya gelirdim. ''
'' Yavrum zaten yolda Cihan beyi gördüm o getirdi sağolsun. '' dediğin de aklım çoktan Savaş'a gitti.
'' Bir de nasıl pahalaşmış Pazar. Fiyatları görsen manavdan farkı yok fazlası var... '' teyzemin söylenmeleri devam ederken Cihan'ın artık beni değil teyzemi takip ettiği düşüncesinin saçmalığı geçiyordu aklımdan.
Yerimden kalkıp paltomu giydim ve teyzemi öpüp eve gideceğimi söyledim. Dükkandan çıktığım da hala oyun oynayan Hasan amcalara selam verip yavaşça yürümeye başladım. Aklımda bir sürü düşünce var ama hiçbirini toparlayamıyorum. Gerçi toparlamak istediğimden de pek emin değilim ama neyse. Üst yola girdiğim de karşı kaldırımdan gelen kahkaha sesiyle bir an olsun gözlerim oraya gitti annem olduğunu iddia eden kadını gördüm. Genç bir adamın kolunda onun söylediği şeylere gülüyordu. Moralimi bozamayacak kadar değersi benim için. Bundan sonra eskisi gibi olmayacağımı söylemiştim kendime ve olmayacağım. Yolumu değiştirip alt yola girdiğim de asla karşılaşmayı ummadığım birini gördüm Yüsra'yı.
Onun evden dışarı çıkmadığına emindim. Gerçekten. Yani tamam çıkıyordur tabi ama yalnız değil. Yanına doğru ilerlerken beni görmesiyle yüzünde gülücükler açmaya başladı ve hızla bana doğru gelip boynuma sarıldı.
'' Zehra seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki. Kızlar yalnız başına gitme bulamazsın dediğin de hiçbirini dinlemedim kaç yaşında insanım sonuçta kendi başıma bir yerde bulamayacaksam artık mahvolmuşum demektir. Ama gerçekten bir ara kayboldum zannettim. Seni görmeseydim Cihan'ı arayacaktım. '' derken taramalı tüfek gibi konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ YABANCI
RomanceAdımlarım hızlanmaya başlamıştı. Korkuyu iliklerime kadar hissederken ne yapacağıma karar veremiyordum. Uzun zamandır peşimdeydi, sadece arabayla takip etmesine rağmen artık beni ürkütmeye başlamıştı. Kim olduğunu benden ne istediğini bilmiyordum...