Bir süre durduktan sonra Savaş'ın yavaşça geri çekilmesiyle nefes almaya başlamıştım. Ruhum firarda kalbim de dört nala koşarken sessizlik yemini etmiştim sanki.
'' Seni seviyorum Zehra. Seni çok seviyorum. '' dediğin de hiçbir şey diyemedim.
Vücudum da benden habersiz bir şeyler oluyordu ve ben bunu durduramıyordum. En sonun da gözlerine bakıp '' Savaş. '' dediğim de gülümseyerek bir daha öpücük kondurdu dudaklarıma. Bu adam beni kalpten öbür dünyaya mı göndermeye çalışıyordu? Çünkü bu seferde dilim damağım kurumuştu. Yüzüne daha fazla bakamayacağım için başımı boynuna gömdüm ve sımsıkı sarıldım. Savaş'ın güldüğünü hissediyordum.
'' Utandın. '' derken sesindeki muzipliği hemen duymuştum.
Cevap vermeden boynuna daha sıkı sarıldığımda Savaş öne doğru biraz eğilince rahatsız oldum ama ardından beni kucağına aldığını anladığım da hemen sığındığım limandan başımı kaldırdım.
'' Savaş ne yapıyorsun. '' derken oldukça şaşkın ve utanmıştım.
'' Burada gizlendiğini zanneden deve kuşuna yardımcı oluyorum. ''
'' Aşk olsun önce öp sonra hayvana benzet. '' dedim sinirlenerek kucağında tepinip '' İndir beni. '' dediğimde Savaş'ın kahkahası tüm salonu doldurmuştu.
'' Şimdi sana daha çok utanacağın bir şey söyleyeyim mi? '' dediğinde.
'' Anlamadan ona baktım. ''
'' Etrafa bir bak. '' dedi.
Ve ben gerçekten aşırı derece utanmanın ne demek olduğunu anladım. Tüm çalışanlar bir köşede gülümseyerek bize bakıyordu. Sessizce
'' Savaş. '' dediğim de '' İstersen kaçırabilirim seni buradan. '' dedi.
Başımı hızla öne arkaya sallayıp ağıt olduğu eski yerine yani Savaş'ın boynuna koydum. Biz hızla ilerlerken etrafımızda ki gülme seslerini duyuyordum ayrıca ayırt edemedim bir:
'' Evimizin neşesi. '' dediğinde içimde oluşan mutluluğun haddi hesabı yoktu.
Kapının açılıp kapanma sesini duyduğum da başımı kaldırdım ve Savaş'ın beni indirmesiyle sinirli bakışlarımı ona diktim.
''Küçük hanım sinirlenmek size hiç yakışmıyor ama. Utanmayı deneyebilirsin. ''
'' Savaş beni delirtme. O kadar insanın arasında nasıl utandım haberin var mı? ''
'' O kadar insanın orada ne aradığını sormadın ama. ''
'' Gerçekten ne yapıyordu hepsi orada? ''
'' Bizi izliyordu. ''
'' Nasıl yani. ''
'' Sen bu eve gelmeden önce burası yas evi gibiydi. Sen gelince güneş gibi doğdun eve. Sen ne zaman gelsen yüzüm güldüğü için onlar da mutlu oluyor. O yüzden sen geldiğin gizlice bizi izliyorlarmış. ''
'' Hmm gizli takipçilerimiz var yani. ''
'' Aynen küçük hanım. Bence bu eve her gün gelmelisin, onlarla arkadaş da olabilirsin. Çünkü bu ev harici gidebilecekleri bir yer ya da birisi yok. ''
'' Nasıl yani? ''
'' Onlarda bizim gibi yurtta büyümüş insanlar. Salim üniversiteye gitmeyen ve durumu kötü olanları buraya topladı. ''
'' Ben en fazla on kişi gördüm burada. '' dedim. Gerçekten de en fazla o kadardı ama salonda gördüğüm daha fazlaydı.
'' Görmedin yirmi kişi daha var. Bahçede ki küçük kulübe evlerde kalıyor bazılar o yüzden fark etmemişsindir. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ YABANCI
Lãng mạnAdımlarım hızlanmaya başlamıştı. Korkuyu iliklerime kadar hissederken ne yapacağıma karar veremiyordum. Uzun zamandır peşimdeydi, sadece arabayla takip etmesine rağmen artık beni ürkütmeye başlamıştı. Kim olduğunu benden ne istediğini bilmiyordum...