Savaş ile konuşmamız bittiğinde yurda geçtim. Yarın bana ders çalıştırmaya söz vermişti ve onunla dışarıda kimse olmadan ilk defa buluşacaktık. Ayrıca geçen gün bana ders çalıştıran da kendisiymiş ve yüzünü benden saklamak için maske günü ilan etmiş. O gün ki düşüncelerim aklıma gelince ister istemez gülmeye başlıyorum. Gerçekten onun Savaş olduğunu bilmediğim için ondan hoşlanacağımdan korkmuştum. Ama içim de bir yerlerde ki bencil Zehra bu durumdan oldukça memnun. Benim için birisinin bunları yapması hayatım da yeni yeni alıştığım bir durum.
Odaya girdiğim de kızların diğer odalardan gelen arkadaşları ile kısır partisi yaptığını gördüm. Baya eğleniyorlarmış gibi görünüyorlardı. Montumu çıkarıp yanlarına geldiğim de Elif ve Ayşe'nin dikkatle bana baktığını fark ettim. Ne yapacağımı merak ediyorlardı sanırım. Tabi ben dün yurtta kalmadığım için bugün de gelmeyeceğimi düşünmüş olmalılardı. Zaten burada olduğumu bilseler başka odadan arkadaşlarını çağırmaz kendileri giderdi.
Ama bende uyuzun teki değildim. Ve onlarla aramın bozulmasında ki en büyük etken Hazal'dı. Yoksa kızlarla aram gayet iyiydi. Herkesin susarak hala bana bakmaları üzerine henüz konuşmadığımı fark ederek. Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.
'' İyi akşamlar kızlar Allah keyfinizi arttırsın. '' dedim gülümseyerek.
Ayşe ve Elif'in rahatladığını fark ettiğim de Ayşe bana bakarak:
'' Sana da bir tabak hazırlayayım mı? '' dedi.
Aslında iyi kızlardı sadece dolduruşa geçmişlerdi. Hem aynı odada kalıyorduk ve daha fazla küs kalmanın da bir manası yoktu.
'' Eğer sizi rahatsız etmeyeceksem olur. '' dedim.
'' Ne rahatsızlığı burası seninde odan Zehra. '' diyen Elif, Ayşe'ye tabak uzattı.
Hatırladığım kadarıyla adı Fatma olan kızın yanına yani Ayşe'nin yatağına oturdum. Ortam biraz da olsa gergindi hala. Kısırdan bir kaşık alıp tadına baktığımda hem ortamın havası değişsin hem de kızlar tekrar konuşmaya başlasın diye lafa girdim.
'' Ellerinize sağlık çok güzel olmuş. Kim yaptı kızlar? '' dedim.
'' Aslında hep beraber yaptık. Karşı odada ki Sevim'den de Antep salçası aldık. Anlayacağın en güzel lezzeti katan o. '' dedi Ayşe.
'' Gerçekten güzel olmuş. '' dedim.
Ama hala kimse konuşmuyordu. Gerçekten bu kadar huysuz muydum ben bu kızların gözünde?
'' Kızlar eğer ben geldim diye sustuysanız gerçekten alınmam yüzüme karşı da konuşabilirsiniz. '' dedim gülümseyerek.
Bu söylediğim işe yaramıştı da gülmeye başladılar.
'' Aslında biz senin ve Hazal'ın hakkında konuşuyorduk ve birden sen gelince gerçekten şaşırdık. '' dedi Elif.
Elif'in bunu bu kadar kolay söylemesi biraz garibime gitmişti. Kolay kolay içindekileri söyleyebilen bir kız değildi ve biraz çekingendi.
'' Olabilir Elif tabiki de konuşursunuz. Normal şekilde ayrılmadık çünkü. Benim tek sinirlendiğim nokta siz beni dinlemeden sadece onu dinleyerek karar verip bana karşı duvar ördünüz. Kavga olmadan önce bizim aramız gayet iyiydi ve hiç tartıştığımızı bile hatırlamıyorum ama sizin beni dinlemeden takındığınız tavır aslın da sizin için hiçbir anlam ifade etmediğimi gösterdi bana. '' dedim samimiyetle.
Gerçekten biz hiç tartışmamıştık ve her şey güzel giderken Hazal'ın tavırları yüzünden bana karşı olmuşlardı.
'' Evet biz hatalıydık o konuda ama Hazal uzun zamandır zaten senden rahatsızdı ve davranışlarında bir gariplik olduğunu söylüyordu. Sana sorduğumuz zaman da bizi geçiştiriyordun ve bu daha çok tedirgin etti bizi. Ama öyle can güvenliğimizden falan korkmadık biz. Sadece Hazal biraz fazla düştü bu konu üzerine ve nedenini bilmiyoruz. '' dedi Elif.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ YABANCI
RomanceAdımlarım hızlanmaya başlamıştı. Korkuyu iliklerime kadar hissederken ne yapacağıma karar veremiyordum. Uzun zamandır peşimdeydi, sadece arabayla takip etmesine rağmen artık beni ürkütmeye başlamıştı. Kim olduğunu benden ne istediğini bilmiyordum...