Bölüm 29

51 24 1
                                    

Titreyerek uyanan Loranisa tamamen uykudan ayılmak için kısık gözleriyle biraz etrafını süzdü.

Gece yağan şiddetli yağmurun gökgürültü sesi uykudan ara ara uyanmasına sebep olsa da en azından yorgunluğunu atabilmişti.

Zavallı Loranisa'nın, gece boyunca üzerinde gezen yağmurdan kaçmış olan örümcek ve böceklerden haberi bile yoktu.

Çantasından çıkardığı yemeğinden iştahı olmasada bir miktar yedi.Çantasını ve yayını kapıp hemen zar zor sığındığı sığınaktan kaçarçasına çıktı.Şiddetli rüzgar ,hafif ıslak olan kıyafetine vurdukça daha da üşümesine neden oluyordu.

Uykulu halinde koşar adımlarla bir süre yürüdükten sonra hızlanmaya başladı.Yağmurun s suyunu içine hapsetmiş olan toprak hafif nemliydi.

Haritada gördüğü yöne koşmaktan başka hiç bir şey yapmıyordu.Dünkü ruh halini üzerinden atmış artık daha hırslıydı.

Ne kulak delercesine esen rüzgarı ne vücudunun titremesine sebep olan soğuğu umursuyordu.Koştukça ısınan bedeni üzerindeki elbiselerini bir nebzede olsa kurutuyordu.

Hızlı koşması ona doğru gelen okun ıskalamasını sağlamıştı.Elini ensesine doğru götürüp çantasından hızla bir ok çekti ve yayına yerleştirdi.Yayını tetikte olacak şekilde tutup hızla etrafını süzmeye başladı.Sağ koluna doğru gelen oktan kaçıp okun geldiği yöne doğru baktığında ; Tekrar bir ok atmaya çalısan bir kadın gördü. Ondan hızlı davranıp oku kadına fırlattı. Boğazına ok saplanan kadın kısa acılı bir inleme ile diz çöktü ve artık gözleri boş bakan kadın yere sırt üstü düştü.

Loranisa hızla yoluna devam etti.Rüzgarın keskin soğuğu kulaklarını adeta bir bıçak gibi kesip kıpkırmızı etmişti.

Cigerlerine doğru çektiği buz gibi hava onun iyice üşümesine sebep olunca daha fazla dayanamadı ve durdu.Hızla çadır kurmaya başlayan Loranisa rüzgarın engellemesine rağmen zor da olsa kurmayı başarabilmişti.

Kurduğu çadırın içine kendini can havliyle atan Loranisa ,
nefes nefese kalmıştı.
Rüzgarın çadırı söküp atarcasına esmesine bir süre kulak verdi.

Çantasında ki yemeğinden bir miktar yiyince artık sadece çok az miktarda kalmıştı.

Soluk alışverişi ve kalp atışı normale dönünce uzanıp cenin pozisyonunu aldı.Uyuyamıyordu tedirginlik buna izin vermiyordu.

Çadırın ,ormanın ortasında ben buradayım der gibi görünmesi tedirginliğini arttırıyordu.Diğer yarışmacıların onu rahat bulabilecek olma düşüncesi canını çok sıkıyordu.Fakat vücudu bu rüzgarın kesici esintisine dayabilecek kadar güçlü değildi.

Bir taraftan yorgunluk onu uykuya çekerken bir taraftan da tedirginlik ile mücadele etmeye çalışıyordu.

Saatler sonra yorgunluk galip gelmiş ve onu uykuya çekmişti.

LANETLENMİŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin