Loranisa,soğuk havayı hissetmeye ve esen rüzgarın sesini duymaya başlamıştı. Yüzüyle bütünleşmiş halde olan topraktan burnuna doğru gelen yoğun toprak kokusunu hızla almaya başlamıştı.
Sabah sisinin toprağa vermiş olduğu nemi ellerinde ve yanaklarında hissedebiliyordu.Yüzüstü yattığı yerde sırtındaki ağırlığa anlam verememişti. Yavaşça gözlerini araladı ve toprağı gördüğünde neler olduğunu anlamak için yavaş yavaş kalkarken, etrafına bakmaya başladı.Bu ormanlık alana ,ne zaman geldiğini ya da kim tarafından getirildiğini bilmiyordu.
Bir süre anlam veremediği sese kulak verdi ve sese doğru baktığında bunun yukarıdan gelen helikopter sesi olduğunu anladı.
Hareket ettikçe hışırtı seslerine sebep olan etrafını sarmış haldeki beyaz şeyin ne olduğuna baktı.Dikkatli bakınca bunun parçalanmış bir paraşüt olduğunu anladı Belinin ağrıma sebebinin ise sırtındaki çanta olduğunu anlayınca hızla sırtındakileri çıkarmaya başladı.
Paraşütü hızla bir kenara fırlattı. Sırtındaki ok çantasını ve diğer çantayı da hızla çıkardı.
Ok çantasında neler olduğunu biliyordu fakat diğer çanta da ne olduğunu bilmiyordu.Hızla diğer çantayıda açmaya başladı.Çanta da;
dolu bir su matarası,
çakı,çadır,ip,harita,yemek vs. gibi ihtiyaç duyabileceği şeyler çıkmıştı.Hızla ayağa kalkıp çantaları sırtına taktı ve hızla koşar adımla yürümeye başladı.Ormanda yürürken etrafa inceleyici bakış atan Loranisa çantasında ki oku ve yayı tetikte tutarak yürümenin daha sağlıklı olacağını düşündü ve uyguladı.
Sabahın keskin soğuğunu tüm vücudunda hissedebiliyordu.Bir süre daha yürüdükten sonra ağaçlara takılan paraşüt parçalarını süzmeye başladı.
Burnuna gelen kan kokusu afallamasına sebep olmuştu.Ok saplanmış sırt üstü yatan adamı görünce hızla ondan uzaklaştı.O görüntü tedirgin ve daha dikkatli etrafı süzmesine neden olmuştu.
Yayı tetikte bir halde yürüyen Loranisa saatlerce yürüdü.Yorulunca sırtındaki ağırlıkları hızla çıkarttı ve sakin bir yer bulup oturdu.Sırtını ağaca yaslayıp soluklanmaya başladı.Çantasındaki sadece iki öğüne yetebilecek olan yemeğini çıkarıp aceleyle yemeye başladı.
Matarasını açıp suyunu içerken, oturduğu ağaca saplanan ok ile irkildi.Hızla yayına ve okuna yönelip aldı.Tetikte tuttuğu yay ile birlikte yerden kalktı. Loranisa,etrafına peş peşe gelen oklardan kaçmaya çalışıyordu.
Nerden geldiğini bir türlü bulamayan Loranisa çıldırmak üzereydi.Etrafına baktığında sadece ağaç ve bitki görüyordu.Iyice afallayan Loranisa ne yapacağını şaşırmış bir halde etrafa bakıyordu.Ona gelen okun yönüne doğru bir ok fırlattı.Fırlatmasıyla birlikte acılı inleme sesi gelince hızla ikincisini fırlattı.Biraz yakından baktığında bitkilerle kamuflaj yapmış ölen adamı gördü.Hızla eşyalarına yöneldi ve toparlanıp ayağa kalktı.Ormanlık alanda hızla koşuyordu.O hızlandıkça ayaklarının altında hışırdayan sonbahar yapraklarının sesi de artarak ona eşlik ediyordu.
Tenine değen yaprakların nemini ve soğukluğunu hissedebiliyordu.
Aldığı her nefes, keskin soğuk havanın burnundan ciğerlerine doğru gitmesine sebep oluyordu. O , ölümün sıradan olduğu oyunda tek başına yürüyordu.
O ,zorlu ve ölümcül mücadele için hızla koşuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLENMİŞLER
FantasiKardeşini hastalıktan kurtarmak için yasaklı büyü yapıp lanetlenen ve kurtulmak için ölümcül bir yarışa katılan Loranisa'nın hayatı.Bu tehlikeli ve bir o kadar zor yarışta mücadele etmek zorunda. Her hatanın bir bedeli vardır. Her oyunun da kazana...