[Taylor Swift&Ed Sheeran-Everything Has Changed ile okuyabilirsiniz.]
2013
"Ver onu bana!" diye bağırdım elinde Harry için yaptığım kek dolu cam borcamla evin içinde çığlık atarak koşan Louis'e. "Tanrım! Çocuklar götünüzü kaldırın ve bana yardım edin!"
Tabiki sesim sadece kocaman evin içinde yankılanmış ve Louis'in biraz daha çığlık atmasına sebep olmuştu. Bunun dışında, diğerleri yerlerinden kıpırdamamışlardı bile. Pes edip, merdivenlerden ikişer ikişer indim ve salona gittim. Tüm keki yiyecek hali yoktu ya. Harry, ikili koltuğa tünemiş bacaklarını karnına kadar çekmişti. Üzerinden düşmek üzere olan eşofmanı yüzünden beli açıktı. Telefonuna sanki dünya üzerinde ondan önemli başka bir şey yokmuş gibi bakmaya devam ederken, Niall ve Zayn üçlü koltukta oturmuş sehpaya ayaklarını uzatmış yeni bir film seçmeye çalışıyorlardı. Zayn sinirle Niall'a bakarken bir yandan homurdanıyordu. Liam ise bahçeye açılan cam kapının yanında telefonla konuşuyordu.
"Belini kapat." dedim kendimi Harry'nin ayak ucuna bırakırken. Kalçasını havaya kaldırdı ve eşofmanını yukarı çekti.
"Oldu mu anne?" Güldü. Bacağımın altında duran televizyon kumandasıyla karnına vurduğumda, acıdığına dair bir ses çıkardı ve beni elimden tutup kendi üzerine çekti.
"Seni özledim."
Üzerine resmen düştüğüm için rahat bir pozisyonda değildim ve birazda olsa rahat etmek için üzerinde kıpırdandım. Bacaklarımı belinin iki tarafına atıp, ellerimi belinin altına soktum ve başımı göğsüne yasladım. Saçlarım, tüm vücuduna dağılmıştı. Kahverengi düz saçlarımdan bir tutamı eline dolayıp oynamaya başladı. Gözlerimi kapattım ve üzerine neredeyse yapıpmış olan Rolling Stones baskılı t-shirtüne bir öpücük bıraktım.
"Bazen bir insanla değil, antilopla falan sevgili olduğumu düşünüyorum." dediğinde kaşlarımı çatıp göğsünde duran başımı kaldırdım.
"Bu nereden çıktı?" Kıkırdadı.
"Şu haline bak, bana resmen yapıştın. Öldürmek için emecek misin şimdi?"
"Demek öyle," kafamı kaldırıp üzerinde doğruldum. Düşmemem için ellerini bacaklarımın yanına koydu, bu sayede ben üzerine doğru eğildim. Sıcak nefesimi boynuna bıraktığımda titrediğini hissetmiştim. Dudaklarımı boynunda olan ve ne zaman geçeceği hakkında hiçbir fikrimin olmadığı morluklara bastırdım. Titrek bir nefes aldı. Dilimi boynunda gezdirdiğimde, bacaklarımda duran soğuk ellerini üzerimdeki kazaktan içeri soktu. Elleri çıplak tenimde dolaşırken, boynuna küçük öpücükler bırakıyordum.
"Emeceğim ama öldürmek için değil." diyip güldüğümde kalçalarımı kendine bastırdı ve inledi. Yüzümü boynundan çekip haline baktım. Onu tahrik ettiğim için irileşen göz bebekleri komik duruyordu. Beni öpmek için doğruldu ve dudaklarıyla dudaklarımı örttü. Öpücüpü giderek derinleşirken dilini ağzımın içinde hissettim. Arkamdan gelen öğürme sesiyle dudaklarımızı ayırdı. Louis ağzına kek tıkmaya devam ederken, eline aldığı yastığı sırtım fırlattı.
"Odanıza çıkın, sizin sevişmenizi izlemek istemiyorum." Gözlerimi devirdim.
"O zaman evine git Lou." dedi Harry homurdanarak. Louis başını hayır anlamında salladı ve oturduğu koltuğa biraz daha yayıldı.
"Senin için gelmedim," dedi kafasını önünde duran iPade gömmeden önce. "Bebeğim için buradayım, değil mi Dorothy?"
Bu haline gülmeden edemedim. Harry beni sanki bir kiloymuşum gibi kolaylıkla kaldırdı ve arkasından kendi kalktı. Elimi tutup merdivenlere doğru çekerken, ona zorluk çıkarmaya çalışıyordum. Ayaklarımı yere sabitleyince ofladı ve tek elini koluma tek elini bacağıma dolayarak beni omzuna aldı. Görüş hizama Harry'nin poposu girdiğinde kahkaha attım. O benimle birlikte yukarı çıkarken, Louis'e bağırdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palindrome | h.s
Fanfiction"Hem eğer istersen biz, ileride seninle çocuğumuza böyle bir ad verebiliriz. Tersten ve düzden okunuşu aynı olur." palindrom: tersten okunuşu da aynı olan cümle, sözcük ve sayılara denilmektedir.