nine

2.1K 159 146
                                    

2 güne bir yeni bölüm atmak huy oldu. Her bir kelime size ve güzel kalbinize! Öptüm xo. selenictas LordofDimples r kullanıcıdan bahset

[Tori Amos-Ophelia ile okumanızı tavsiye ederim.]

Sessizce yanına oturduğumda kafasını kaldırıp bakma gereği duymadı, benim geleceğimi zaten biliyordu.

Rüzgar hafif hafif esiyor, saçlarımı karıştırıyordu. Onunla burada oturmak, gözümün önüne sürekli eski anılarımızın gelmesine sebep oluyordu.

Ateşböceği yakalamaya çalıştığımız zamanlar, saklambaç oynarken birbirimizi ebelediğimiz zamanlar, aşı olmaktan korktuğum için ağlayarak buraya kaçtığım gün, ahududuya alerjimin olduğunu bilmeden ahududulu kek yediğim ve yüzümde çıkan kırmızı kabarcıklar yüzünden öleceğimi düşünüp ona veda etmeye geldiğim gün.. Gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti.

Güneş tıpkı o gün olduğu gibi arkamızdan vurunca, yerde oluşan gölgelerimizin bana hatırlattığı şeyle gülümsedim.

"Nasıl ayırdederim bir bakışta,
seveni sevmeyenden?
Külahından, tozlu çarıklarından,
elindeki değnekten.
öldü, güzel sultanım çoktan öldü.*"

Harry, duyduğu şeye inanamıyormuş gibi kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı. Gülümsedim, bizi yıllar öncesine döndürecek satırları ezberimden okumaya devam ettim. Sessizlik yine bizim cümlelerimiz, bakışlarımız yine teşekkür etmenin farklı bir yolu oldu.

2006 / Holmes Chapel

"Harry, neyin var?" Elimi omzuna koydum ama omzunu geri çekti. Sessizliğini korumaya devam etti.

"Tiyatromuz var."

Çocukluğun verdiği saflıkla bunun neresinin kötü olduğunu anlamamıştım, sonuçta tiyatro insanları mutlu ederdi. Yani, en azından beni hep çok eğlendirirdi.

"Bu çok güzel, neden üzgünsün?"

Ağlamaktan kızarmış, yeşil gözlerini bana çevirdi. (İşte o zaman anladım, bu gözlerin her zaman bana bakması için yapamayacağım hiçbir şey yoktu. Onu kaybetmeme sebep olacak şeyler yapmış olsam bile.)

Gözlerini o halde görmek benim için büyük bir travma oldu. Zaten sürekli ağlayan mızmız bir çocuktum, onun ağlaması gözyaşlarımı tetikledi. Yanağımın ıslandığını hissettim, buraya gelmek için koştuğum yolda düştüğüm için toprak olmuş ellerimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.

"Çünkü biz canlandıracağız ve ben Hamlet oldum. Başrol."

Dedikleri hâlâ mantıklı gelmiyordu, insanlar başrol olmak için gece gündüz çalışıyorlardı.

"Bu çok daha güzel Harry, neden ağlıyorsun onu söyle."

Yana kayıp benimde çınar ağacına yaslanmam için yer açtı. Okul üniformamın kirlenirse annemin bana kızacağı gerçeğini gözardı ettim ve yanına oturdum. Sırtımı aynı onun gibi ağaca yasladım, arkamızdan vuran güneş sayesinde gölgelerimizi görebiliyordum. Biri uzun biri kısa iki figür gülümsememe sebep oldu.

"Hamlet hakkında hiçbir bilgim yok Dorothy. Ezberimde bir cümle bile yok, on günde ezberleyemem."

Henüz Hamlet neydi bilmiyordum. Konusu, oyuncuları, replikleri. Hakkında hiçbir bilgim yoktu ama Harry'ye yardım etme isteği her şeyden ağır geliyordu.

Palindrome | h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin