Bölüm smut içeriyor, rahatsız olacaklar iki "🍁" arasına alınmış kısmı direk geçebilirler. Uyarmadı demeyin.
[Beyonce-Crazy in Love (fifty shades of grey version.) ile okumanızı tavsiye ederim.]
Ece ise şiddetle mehter marşı eşliğinde okumanızı tavsiye ediyor. LordofDimples
Mesajı daha fazla telefonumda tutmaya gerek yoktu. Harry görürse kimin oynadığını bilmediğim bu aptal oyuna çok canı sıkılırdı. En son istediğim şey ise dört yılın sonunda ilk defa beraber vakit geçirecekken bunun mahvolmasıydı. Beraber uyurlarken birkaç fotoğraflarını çektikten sonra aşağıya kahvaltı hazırlamaya indim.
Fotoğrafın çaresine bir şekilde bakardık, shop diyebilirdik veya başka bir şey uydurabilirdik. Bu ucuz hareketin tüm günümü kaplamasına izin vermeyecektim. Bir müzik açıp, kahvaltı hazırlamaya başladım. Peynir çeşitlerini tabaklara koyup masaya yerleştirdikten sonra, fritöze patates atıp kızarmasını beklemeye başladım. Bu süre içerisinde masaya reçelleri ve diğer kahvaltılıkları koymuştum. Sadece patatesin sofraya yetmeyeceğini düşünerek, naneli omlet yapmaya karar verdim. Çalan şarkıya eşlik ederken, yumurtayı karıştırıyordum.
Fritöze bakmak için arkamı döndüğümde, sesim kesilmişti. Harry, üstsüz bir şekilde kucağında Anna'yı tutuyordu. Anna, babasının boynuna başını yaslamıştı. Kapıya yaslanmış beni izliyorlardı. Hayatım boyunca bundan daha güzel bir an yaşayamayacağımı düşünüyordum.
"Kahvaltı hazırlıyordum," dedim neşeyle ve kızarmış patatesleri büyük bir tabağa boşalttım.
Anna ile mutfağa yürüdü. "Yıllardır gördüğüm en güzel manzara bu."
Omleti yaptıktan sonra, Anna için meyve püresi hazırladım ve üç bardak vişne suyuyla masaya oturdum. Harry patates kızartmalarını, ekmeğin arasına tıkıştırırken ben de kızımızı mama sandalyesine oturttum. Anna önüne meyvelerini alıp, sofrada ki kaşığa uzanmaya çalıştığında Harry kendine oluşturduğu küçük dağ kızartmasını bir kenara bırakıp, Anna'ya kaşığı uzattı.
"Sen kimsin?" (iki buçuk-üç yaşında bir çocuk ne kadar konuşur hiçbir fikrim yok, eğer saçma olduysa mazur görün.)
Vişne suyu bu ani soruyla boğazıma kaçtığında, öksürmeye başladım. Harry tıpkı benim gibi ne diyeceğini şaşırmıştı. Öksürürken neredeyse gözümden yaş gelecekti.
"Bir arkadaş bebeğim, Harry diyebilirsin." dedim en sonunda.
Kafasında başka bir sürü soru olduğunu biliyordum ama sorularıyla beni daraltmak yerine kafasını sallamayı tercih etmişti. Kahvaltının geri kalanı ise, Harry'nin vişne suyunu içebilmesi için pembe üzerinde kalpler olan bir pipete ihtiyacı olduğunu söylemesi ve benim ona elimdeki tek pipetin yeşil kalın bir pipet olduğunu söylediğim için somurtmasıyla geçmişti. Anna bu halimize gülmekle yetinmişti ve kahvaltısını yaparken üzerine damlattıklarıyla üç kişi daha doyardı. Ben masadan kalkıp, etrafı toplamaya başladığımda Harry, Anna'nın üstünü değiştirmek için yukarı çıktı.
"Seninle pamuk şeker yerim tabi." diye bir ses duydum merdivenlerden. Anne yeni giydiği kırmızı elbisesiyle bana öpücük attı.
"Harry ve ben tatlı yemek yiyeceğiz.."
Kaşlarımı çatıp ciddi bir şekilde Harry'e baktım. "Harry ve sen ne zaman tatlı yemek yiyeceksiniz?"
"Şimdi," dedikten sonra elini Harry'nin saçlarının arasından geçirip sırıttı. Harry, bu hareketine karşılık yanağına minik bir öpücük bıraktı ve beraber salona gittiler.
![](https://img.wattpad.com/cover/109477900-288-k535120.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palindrome | h.s
Fanfiction"Hem eğer istersen biz, ileride seninle çocuğumuza böyle bir ad verebiliriz. Tersten ve düzden okunuşu aynı olur." palindrom: tersten okunuşu da aynı olan cümle, sözcük ve sayılara denilmektedir.