six

2.4K 182 61
                                    

Son internet kırıntımı sahilden bu bölümü yayınlamak için harcıyorum, karşılık olarak yorum istiyorum. Bence bunu hakettim😇 iyi okumalar!

[Lund-Broken ile okuyabilirsiniz.]

"Evet, evet anlıyorum." Masamın üzerinde duran cam dünyayı döndürdüm, parmağımı bir yere koyup durmasını beklemeye başladım. "Dediğim gibi bu işlerle ben ilgilenmediğim için yardımcı olamıyorum. Eşimin iletişim bilgilerini size yollayacağım, ondan öğrenebilirsiniz."

Yaklaşık yarım saattir ofisimde oturmuş kızımın yeni dadısının sebze salatasının içine doğradığı kırmızı biberlerin jülyen mi yoksa küp küp mü doğranmasının daha sağlıklı olacağı hakkında konuşuyorduk. Sadece bir biber doğra gitsin diye bağırmak istiyordum ama tek yaptığım onaylamaktı.

Bu işlerle hep Thomas ilgilenirdi, ben bu tarz işlerde bir adım geride sadece kontrol eden bir göz olarak bulunurdum ama şimdi neredeyse iki haftadır konuşmuyorduk ve tüm bunlarla benim ilgilenmem gerekmişti. Onun bunca işin arasında bunlarla uğraştığını öğrendiğimde kendimi çok daha çaresiz hissetmiştim. Saatlerce süren toplantıların arasında kırmızı biberlerle uğraşacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi. Telefonu kulağımdan çektiğimde kapı çaldı.

"Kimse beni rahatsız etmesin demiştim!"

Minyon sekreterim odaya ürkek bir adım attı. "Biliyorum efendim ama dışarıda Mia adında bir kız var ve sizinle görüşmekte oldukça ısrarcı."

"Soyadı neymiş?" Mia ismi bir yerlerden tanıdık geliyordu ama New York bünyesinde yüzlerce Mia barındırıyordu. Koltuğuma yaslandım, tekerlekler sayesinde çok kolay hareket eden sandalyemi geriye ittim.

"Soyadını vermek istemedi ama geçmişinizden bir parça olduğunu söyledi, bunu anlarmışsınız."

Sekreterimin cümlelerini oldukça kısa bir süre kafamın içinde dolaştırdım venMia adında birini tanıyıp tanımadığıma dair bir ipucu yakalamaya çalıştım.

"Kelime oyunlarıyla uğraşamayacağım," Elimle kapıyı gösterdim. "Arkadaşa kapıya kadar yardımcı olun."

"Tabi efendim."

Odamın kapısı kapandı ve dakikalardır aradığım huzurlu, sessiz, sakinleştirici ortam birkaç dakikalığına sağlandı. Birkaç dakikalığına diyorum çünkü, beş dakika sonra bir gürültü koptu bir bağırış sesi yükseldi ve bir şeylerin yere düşüp kırıldığı zeminin sesi odamda yankılandı. Odamın kapısı sanki bir mağarada kayaya tekme atılıyormuş gibi açıldı, içeri küçük solgun yüzlü bir kız ve iki güvenlik görevlisi girdi.

"Üzgünüm efendim, gitmesi gerektiğini söyledik ama biraz ısrarcı çıktı."

Güvenlik görevlisi kızı tutup sürüklemeye başladığında bu yüzü tanıdığımı düşündüm. Bembeyaz soluk bir ten, bir yüz maskesi ve yorgunlukların çerçevesi olduğu buz mavizi büyük gözler. Olmayan saçlarını saklaması için aceleyle geçirilmiş bir yeşil şapka. Geçmişimden gelen bu kızı tanıyordum.

2012

"Hey,hey Preston!"

İçeriden gelen sesleri bağırarak bastırmaya çalıştım, konser on dakika içerisinde başlayacaktı bu yüzden etraftaki herkes telaşlıydı. Çocuklar sağa sola koşturuyor hazırlanmaya çalışıyorlardı. Lou, Harry'nin saçlarını düzeltirken Andy hayranların zorladığı kapıda duruyordu. Yüzünde duran maskenin arkasından bana bakan küçük kıza gülümsedim ve soğuk elini daha sıkı tuttum.

"Bu minik kız benimle izleyecek konseri onun içinde bir yaka kartı alabilir miyim?"

Preston elinde duran ve Liam'ın olduğunu tahmin ettiğim ceketi bıraktı. Bana bir VIP kartı uzattı.

Palindrome | h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin