[Harry Styles-Ever Since New York ile birlikte okuyabilirsiniz.]
1 Hafta Sonra
Sahne ışıkları ve ses sistemini kontrol etmeleri için arkada terör estirirken bir yandan yanımda duran telsizden kimin geldiğinin haberini alıyordum. Herkes konseri "Sürpriz Sanatçılı Yardım Konseri" olarak biliyordu. Mia ve onun gibi ayakta durması zor olanları konser alanına almış yerlerine oturtmuştuk. Dışarıdan gelen sesleri duyabiliyordum, bir konserden daha ilgi çekici bir şey varsa o da bedava konserdi bu yüzden Londra halkı bu konseri kaçırmamıştı. Kapılar, çocuklar sahneye çıktıktan sonra açılacaktı.
"Zayn Malik, üç numaralı kapıdan giriş yaptı."
Telsizi kenara bıraktım, onun kulisine doğru yürürmeye başladığımda bir aksilik çıkmaması için dua ediyordum. Zayn, hep çok şüpheciydi. Bundan şüphelenecek ve anlayacak diye aklım çıkıyordu. Şuana kadar her şey yolunda gitmişti, Niall ve Louis sorunsuz bir şekilde kimseye görünmeden içeri girmiş ve kendi kuliserinde vakit geçirmeye başlamışlardı. Liam ve Harry görünmeden içeri girdiklerinde gerisi kolaydı. Hepsini farklı koridorlardan sahneye çıkarması için birilerini görevlendirmiştim. Siyah camla kaplı asansörlere bindiklerinde, sahneye çıkana kadar birbirlerini görmeyeceklerdi. Konser alanının kapılarının açılmasına son yirmi dakika olduğunu gördüm. Kulisin kapısının önünde duraksadım, tepkisinden en çok korktuğum kişinim yanındaydım.
"Zayn?"
Koltuklardan tekine oturmuş, Vogue dergisinin kapağını inceliyordu. Beni görünce yüzündeki sert ve düşünceli ifade yerini minik bir gülümsemeye bıraktı. Dergiyi gelişi güzel sehpaya attı, ayağa kalkıp bana doğru gelirken çok değiştiğini düşündüm. Tarzı,saçları,kıyafetleri. Zayn bambaşka birisi olmuştu. Kollarını belime dolayıp, sarıldı. Beklemeden kollarımı boynuna sardım ve bende ona sarıldım.
"Büyümüşsün," Sesi biraz boğuk çıkıyordu. "Artık o küçük kız değilsin."
Kelimeleri beni seneler öncesine tekrar götürdü, hamile olduğumu öğrendiklerinde -bilen insan sayısını en aza indirgemek istemiştik ama çocuklardan sır saklayamazdık.- Zayn bana bebeği aldırmamı söylemişti. Ondan böyle bir tepkiyi hiç beklememiştim, bana destek olacağını düşünmüştüm çünkü arasını bozabileceği üst düzey birisi yoktu, zaten hepsiyle çok önceden kavga etmişti. Bebeği aldırırsam daha iyi olacağına ve ileride daha çok yılımız olduğunu söylemişti. Harry'nin böyle bir fedakarlık için çok küçük olduğunu da eklemişti. Oysa, kendisi tüm bu tempoya dayanamayıp kendi bildiğini okumuştu. Ona kırgındım ama bazı şeylerin acısı zamanla köreliyordu.
"Anne olmak beni olgunlaştırdı."
Geçmişi tekn hatırlayan ben değildim, yaptığı şeyden suçluluk duyuyor gibi bakıyordu.
"O burada mı, kızın yani?"
Kafamı salladım. Anna buradaydı, sadece sesten rahatsız olacağını düşündüğümüz için onu bekleme odasında bırakmıştık, oyuncaklarıyla oynuyordu.
"Evet, seninle tanışması için getiririm yanına ama sana aşık olmasından korkuyorum."
Odayı kahkahası doldurduğunda dayanamayıp onunla birlikte bende gülmüştüm. Kalktığı koltuğa yeniden yerleşti, biraz yana kaydığında bana yer açtığını anladım ve bir şey demeden yanına oturdum. Bir anda o neşeli hava gitmiş yerini gergin bir ortama bırakmıştı.
"Haberleri gördüm, yani siz yeniden mi görüşüyorsunuz, Harry ve sen?"
Sanki bana dünyanın sonunun geldiğini söylemiş gibi kafamı salladım. "Hayır, sadece bir yanlış anlaşılmaydı. Görüşmüyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palindrome | h.s
Fanfiction"Hem eğer istersen biz, ileride seninle çocuğumuza böyle bir ad verebiliriz. Tersten ve düzden okunuşu aynı olur." palindrom: tersten okunuşu da aynı olan cümle, sözcük ve sayılara denilmektedir.