"Scott, aramana aşırı sevindim ama şu an gerçekten uygun bir zaman değil."
"Hayır uygun bir zaman. Bana neden işe gelmediğini söylemelisin. Weir sonunda gerçek görevler vermeye başladı. En başından beri hayal ettiğimiz gibi. Ve sen yoksun."
Scott ve Alex doktor Weir'in köleleriydi.
Diğer bir deyişle okulları devam ederken deneyim kazanmak için Weir'in yanında çalışıyorlardı ve o tesiste bir yıl boyunca gereksiz ne kadar iş varsa Scott ve Alex'in görevi olmuştu. Fakat şimdi sıra gerçek görevlere, belki de bir hastaya ya da önemli bir çalışmaya geldiğinde Alex'in başka bir işle meşgul olması adil değildi.
"Bana hava atmak için mi aradın?" diye şakaya vurdu Alex.
Scott hiç gülmediği halde bir de oflayarak, "Tabii ki onun için değil. Bunu biliyorsun." dedi. "Sadece... Burada olsaydın sevinçten çıldırırdın. Tek başıma mutluluğumu paylaşamadığım için benim de hevesim kaçtı."
"Hevesini kaçırmak için benim problemlerimden daha fazlasına ihtiyacın var." Alex gülümsemesini bastıramamıştı. "Orada olmadığım için rol yapmayı kesip çıldırmadan sevincini paylaşabilirsin." Durdu. "Ama dozunda."
Buraya kadardı. Alex'i üzmemek için kendini frenleyen Scott gitmişti: "Doz falan yok!" diye bağırdı bir anda. "Alex burada olmalısın. En kısa zamanda. Kartlarımızın erişimi diğer katlara açıldı. Doktor Weir benden onun için çok önemli olan bir şey isteyeceğini söyledi. İnanabiliyor musun? Çok önemli! Onun için! Kişisel bir de! Eğer öldüysem, cennet kesinlikle burası."
"Kişisel mi? En son ki kişisel isteği unutmadın umarım." dedi Alex.
Doktor Weir önemli işlerde Scott ve Alex gibi acemileri çalıştırmayı bırak, fikir bile almazdı. Girdikleri odalar sınırlıydı. Tıpkı bilmeleri ve yapmaları gereken işlerin sınırlı olduğu gibi.
Weir ilk kez Alex'den 'kişisel' bir şey isteyeceğini söylediğinde Alex de böyle sevinmişti. Fakat adam ağzını açtığı halde Alex dehşete düşmekle kalmamış, hayatı alt üst olmuştu. (Olmaya devam ediyordu da.)
İsteğin kişisel olduğu elbette doğruydu. Ama Alex için.
Ve hala doktor Weir'in bununla ne ilgisi olduğunu bilmiyordu. Fakat adam her şey bittiğinde kimsesiz ve beş parasız bir öğrenciye: Alex'e gerçek bir iş vererek eğiteceğine söz vermişti. Adamın karakteri tartışılsa da işinde iyi olduğunu kimse inkar edemezdi.
Elliot gibi birini tanıdıktan sonra sonuçlar daha berbat hissettirecek olsa da Alex'in buna ihtiyacı vardı.
"Alex, orada mısın?"
"Efendim?" Alex başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı. (Suçluluğundan kurtulacakmış gibi.)
"Keşke burada olsan." dedi Scott.
"Keşke." diye ona katıldı Alex. Elinden yalnızca bu geliyordu.
"Evde de değilmişsin. En azından nerede olduğunu söyle Alex, aklım sende kalıyor."
"Ben," Alex cümlenin devamını getirmek istese de söylediği kelimeler ağzından hava olarak çıkmıştı. Sadece, "Merak etme." dedi sonra.
"Daha nerede olduğunu bile söyleyemiyorsun, nasıl merak etmeyeyim?"
"Scott," dedi yenilgiyle Alex.
Ama söylememesi için bir neden olmadığını fark etmişi. Zaten her şeyden haberi olan bir tek Scott vardı. Ve onu merak eden tek kişi olarak en yakınındaki insandan sır saklaması adil değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canlanma (3)
Science FictionHelen ondan intikam istememişti. Helen asla ölümüne sebep olan kişinin sonunu istememişti. Bu David'in isteğiydi. Travis ve Luthor'un ölümü David'in planıydı. Bu onun hayaliydi. Nasıl Helen son nefesinde çaresizliğe boğulduysa aynısını onlarında yaş...