Back to Life / Justin Bieber & Barbara Palvin

♥14

İyi okumalar canlarım :)

+10 oy sonra yeni bölüm  (:

Justin

Gözlerimi açtığımda, göz bebeklerimden gelen ağrı ve bulanık görme hissi yüzünden tekrardan gözlerimi kapattım.

Kafamın içinde bağıran dinazorlar ve kükreyen ejderhalar vardı. Şuan çektiğim baş ağrısını hayatım boyunca çektiğimi sanmıyordum.

Gözlerimi yavaşça açıp odaklanmaya çalıştığımda hala hafiften baş dönmesi etkisinde olduğumu farkettim.

Gözlerim bulunduğum yerde gezerken evin ilk başta yabancı gelen hali şimdi gözümde eski haline dönüyordu. Gece olanları hatırlıyordum. Babamla birbirimize girmiştik,Jazmyn kriz geçirmişti ve sonra bardaydım.

Birden Victorianında olaya dahil olduğunu hatırladım. Durup o kısımı hatırlamaya çalışınca gözlerim büyüdü. Tüm olanlar o geldikten sonra patlak vermişti. İkinci şişeye geçmem onun bana yaşattığı sinirden dolayıydı.

Evelyn'in evine geldiğimi ve kapının önünde düşmemek için zor durduğumu hatırladım. Onu korkutmuş olmalıydım.

Gözlerimle onu ararken üzerimdeki tişörtü yeni farketmiştim. Bana ait değildi ve üzerindeki kokunun benim kullandığım parfümle alakası yoktu.

Bu kısmı hatırlamıyordum. Aslında Evelyn'in evine geldikten sonraki kısmı hiç hatırlamıyordum.

Koltukta oturup ayaklarımı aşağı sallandırdım. Ağzımdaki iğrenç tat midemi bulandırıyordu. Yüzüm buruşmuş haldeyken sehpanın üzerinde duran bir bardak suyu farkettim. Bardağı alıp tüm suyu bitirince biraz önceki iğrenç tattan kurtulduğum için mutluydum.

Örtüyü düzgünce katlayamamış olup kenara bıraktım ve yavaşça ayağa kalktım. Bacaklarım ağrıyordu ve vücudumda inanılmaz bir ağırlık vardı.

Mutfağa yönelip Evelyn'e bakacakken o mutfak kapısından çıktı.

''Oh Justin nasıl hissediyorsun?'' Evelyn merakla yanıma geldiğinde beni süzmeye başladı.

''Dünden kalmış hissediyorum.'' Boğuk sesim yorgun geliyordu.

''Miden nasıl?''

''Ağzımı musluğa dayayıp sonuna kadar çevirebileceğim şekilde yanıyor.'' Burukça gülümsedi.

''Bu kadar içmeni gerektirecek ne oldu Jus?''

''Anlatmadan önce bana verebileceğin kahve varmı, sanırım buna ihtiyacım var.''

''Tabiki, yeni yaptım uyanmanı bekliyordum. Buraya gel.'' Mutfağa geçtiğinde bende onu takip ettim.

Mutfakta bulunan masanın üzerinde omlet görünce sırıttım. ''İşte bu da senin en iyisi olduğunu tekrardan kanıtlıyor.''

''Aç olacağını düşünmüştüm.'' Gülümsedi ve kahve demliğini alıp o da karşıma oturdu.

Uzattığı ilaca baktım. ''Miden için. Yemekten önce bunu iç yanmana iyi gelecektir.''

''İlgi alanın değil mi?'' Ağzıma ilacı attığımda konuştum. Kahveyle yuttuğumda cevap verdi.

''Stres ve üzüntü mideye de vuruyor.'' Omuz silkti.

Uzanıp omletten bir parça aldım. Evelyn tabağıma küçük domateslerden koyarken konuştu. ''Anlatmayacak mısın?''

Omleti yemeye başladım. Dün gece olanlar aklımda dönerken sinirimin beni ele geçirmesine izin verdim.