♥43

41 4 5
                                    


İyi okumalar bebeklerim :)


Hastane koridorunda volta atıp duruyordum. Gözümün önünden gitmeyen görüntüler ellerimin titremesine yol açarken anksiyetem belirtilerini göstermeye başlamıştı.

Hala ne olduğunu tam anlayabilmiş değildim. Jeremy'e veda ederken üzerinde gezinen kırmızı lazeri görmemle bunun bir tehlike olduğunu anlamıştım. Normalde aksiyon filmi bile izlemezken bunun nasıl farkına varmıştım bilmiyordum fakat tanrı bunu öngörmemi istemiş gibiydi.

Titremelerim arttığında gerildim, bu kesinlikle iyiye işaret değildi. Evden öyle bir çıkmıştık ki yanımıza bir şey alma fırsatı bulamamıştık. Gerçi ilaçlarımı kullanmayı uzun süre önce bırakmıştım, çantam yanımda olsaydı da bir işe yaramazdı.

Justin ameliyathanenin kapısının önünde dikilirken gözleri boşluğa odaklanmıştı. Bu onlar için kendini suçladığına emindim. Yanına gitmek istediğimde hareketlendim ama beni durduran şey ani baş dönmesi olmuştu. 

Koridorun tamamen etrafımda dönmesiyle nefesim kesildi ve düşecekken bir elimle duvardan destek aldım. ''Wow, Böğürtlen!'' Matt yanıma uçarak geldiğinde beni belimden tuttu.

''Evelyn!'' Justin ve Mia da yanıma koştuğunda elimle iyi olduğumu belirten işaretler yapmaya çalıştım. Şuan da öncelik ben değildim ameliyatta olan Jeremy'di. 

''İ-iyiyim.'' Kafamı kaldırıp yüzlerine bakmak istesem de kafam kaldıramayacağım bir yük gibi ağır gelmişti. Başımın dönmesi henüz geçmemişken ellerim şimdi iki kat terliyordu. 

''Brownie çabuk neye ihtiyacın olduğunu söyle. Veya anlatmaya çalış.'' Mia çığırdığında kaşlarımı çattım. Sesi beynimi delip geçecek gibiydi, bu his bana silah sesini ve kırılan camı hatırlattığında tekrardan terlemeye başladım. 

Tanrı aşkına hayatım boyunca silah bile görmemiş olan ben, gözümün önünde kanlar içinde yatan Jeremy'i kafamdan çıkaramıyordum. Doktor yarasının öldürücü olmadığını söylemiş olsa bile bu bana yeni bir travma yaşatmıştı.

''Okyanus lütfen sakinleşmeye çalış, ben buradayım bebeğim.'' Kadife sesi kalp atışlarımı düzene soksa da ağzımı açıp tek kelime edemedim. 

Koridor üzerime gelmeye başladığında gözlerimi sımsıkı kapattım ve ellerimle gözlerimi gizledim. ''Evelyn krize girmek üzeresin yalvarırım tekrardan kitleneceksin!'' Mia ağlarken konuştuğunda kafamı salladım. Krize girmenin veya kitlenmenin hiç sırası değildi fakat beynime laf anlatamıyordum.

Justin iki elini yüzüme koyup ona bakmamı sağladığında gözlerimiz buluştu. Her ne kadar bitkin ve sinirli olsa da bana gülümsemeye çalışırken çabasına hayran kaldım. ''Benimle birlikte derin bir nefes alır mısın bir tanem?'' Çocuksu sesiyle konuştuğunda dediklerini uyguladım. 

Beraber nefes alıp verdikten bir süre sonra titremelerim azalmıştı ve ben gözlerimi bir an olsun ondan ayırmamıştım. ''İşte böyle.'' Sakinleştiğimi görünce büyük bir iç çekip alnını alnıma yasladı. ''Hepsi geçecek.'' 

Gülümsemeye çalıştım. ''Bu-bunları,'' Yutkunup nefes verdim. ''benim sana s-söylemem gerekirdi.'' 

Gülümsedi. ''Sen veya ben değil, biz varız güzelim.'' 

Ameliyathaneden çıkan doktoru gördüğümüzde ayağa kalktık daha doğrusu ben destek almak zorunda kaldım. ''Hastayı özel odaya alıyoruz yirmi dakika içerisinde kendisini görebilirsiniz, hayati bir tehlikesi yok kurşun omzuna isabet etmiş. Bir kaç gün hareket ettirmeyecek ve belli bir süre kolluk takacak. Geçmiş olsun.''

''Tanrıya şükür.'' Justin derin bir nefes verdiğinde ona kocaman sarıldım. ''Ulu tanrım şükürler olsun.'' Dedi Matt. 

Mia ile sevinçle birbirimize sarıldık. ''Her şey yolunda.'' Diye fısıldadım. 

''Evet ama her şey şimdi başlıyor.'' Justin tehdit dolu bakışlarıyla konuştuğunda bu problemin yeni farkına varmıştım. 

Jeremy vurulmuş ve kurtulmuştu fakat bunu kim ve neden yapmıştı? Ve daha önemlisi daha başka hangi tehlike içerisindeydik? 


------


''Ben iyiyim çocuklar lütfen biraz susar mısınız?'' Jeremy hastane yatağında yatmış, iyi olup olmadığını iyice öğrenmeye çalışan bizler tarafından çeneye tutuluyordu.

''Bunu kimin yaptığını veya yaptırdığını çok iyi biliyoruz, değil mi?'' Justin tok bir sesle babasına konuştuğunda Jeremy gözlerini kapattı.

''Bir şey bilmeden kimseyi suçlayamayız Justin.'' Justin ağzı açık kalmış bir şekilde babasına bakarken ayağımla bacağına vurup şuan yeri ve zamanı olmadığını hatırlattım.

Beni şaşırtıp sessiz kaldığında Mia konuştu. ''Haklısınız ama anlattığınız onca şeyin üzerine bunların tesadüf olması sizce de biraz.. fazla tesadüf değil mi?'' Justin Mia'yı tebrik edercesine eliyle onu gösterdiğinde göz devirdim.

''İşte akıllı bir insanın düşüneceği türden bir örnek.'' Dedi Justin ve kendini koltukta geri attı.

''Mia'dan mı bahsediyoruz?'' Matt kaşlarını kaldırmış Justin'e bakarken tekrardan göz devirdim.  Mia abisinin koluna vurduğunda yalandan öksürdüm. Tanrım bunlar asla büyümeyecekti.

Jeremy iç çekip oğluna baktı. ''Her şeyimi aldın ama lanet olası inadımı almamış olmanı dilerdim Drew.''

Justin'in diğer adını duymamla gülümsedim. Bana bundan bahsetmişti fakat annesinin dışında kimsenin ağzından duymamıştım. ''Ne diyebiliriz 'father like son'. '' Jeremy sırıttığında onca şeye rağmen aralarının düzelmiş olmasına ve eski hallerine dönmüş olmalarına çok seviniyordum.

Kapı çaldığında hepimiz merakla baktık. İçeriye elinde büyük bir çiçek buketi ile giren hemşireyi inceliyorduk. Garipti, kimseye haber vermemiştik, Pattie'ye bile. Kim geçmiş olsun dileklerini iletebilirdi ki?

''Lütfen birine haber vermediğinizi söyleyin.'' Jeremy bize baktığında hepimiz olumsuz şekilde kafamızı salladık.

''Teşekkürler.'' Justin hemşirenin elinden çiçekleri alıp herhangi bir not olup olmadığına baktı. 

Çiçeğin içerisinden çıkan ufak not kağıdını bulduğunda çenesi kasıldı. Kalkıp yanına gittiğimde elinden not kağıdını aldım. Justin çiçeği sinirle odanın uzak bir köşesine fırlattığında Matt yanına gidip onu sakinleştirmeye çalıştı. 

''Justin sakin ol! Kimdenmiş Evelyn?'' Jeremy bana baktığında notu sesli bir şekilde okudum.


  ''Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.''

                                                                   G


''Artık bunu kimin yaptığına eminiz bence.'' Justin keskin bakışlarını babasına yönelttiğinde Jeremy susmaktan başka bir şey yapamamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Back to Life / Justin Bieber & Barbara PalvinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin