Back to Life / Justin Bieber & Barbara Palvin

♥6

Kapının önünde mal gibi dikilmiştim ağzımdan herhangi birşey çıkmıyordu. Gergin bir ortam oluşmuştu ve herkes susmuş olacakları bekliyordu. Her zaman bu gergin ortamlardan nefret ederdim üstelik suçlu gözüken ben olduğumda.

''Hoşgeldin Vic-'' demeden omuzunu bana çarparak yanımdan geçti ve çirkin parfümünün bütün evime yayılmasını sağladı. Çok ekşimsi bir kokusu vardı, hangi meyveydi ismini hatırlayamamıştım. Parası olduğu belliydi niçin bu kadar çirkin bir parfüm alıyordu ki?

''Davetsiz geldim umarım sakıncası yoktur.'' dedi davetsiz kelimesini bastırarak. Yüzünde yamuk gülümseme, kin dolu bir bakış vardı. Kollarını bağlamış bana bakıyordu. Kapıyı kapattım ve kitlenmiş şekilde olduğum yerde kaldım.

''Bak Victoria-'' derken ellerini havaya kaldırdı ve beni susturdu. Konuşmama izin vermiyordu bu aslında benim işime geliyordu çünkü ne diyeceğimi bilemiyordum. Ben seni çağırdım ama kendi sevgilin mi istemedi diyecektim?

''Victoria.'' Uyarıcı ve tehdit dolu bir ses tonuyla Justin konuştu. Gözleri ateş saçıyordu ve Victoria'ya odaklanmıştı.

Onu ilk defa bu halde görünce şaşırdım. Bakışları içimdeki kanı donduracak seviyedeydi.

''Sevgilimle bir gece geçirmek istiyorum ama telefonlarıma cevap vermiyor. Ve üstelik ekildiğimi ve davet edilmediğimi görüyorum.'' Ses tonu yükselmişti.

''Victoria dedim.'' Justin'in sesini ilk defa bu kadar sert ve soğuk duyuyordum. Kaşları çatılmış yanaklarının içi çökmüştü. Sanırım yanaklarının içini ısırıyordu. Tanrım şuan çok korkutucu ve sinirli gözüküyordu.

''Ne o Justin burada daha çok mu eğleniyorsun?'' diye imalı imalı sordu Victoria.  Üstündeki elbise askılıydı ve üstünde siyah bir kürk vardı. Kürk'ün gerçek olmaması için dua ettim.

''Evet.'' dedi Justin. Bunun üstüne Alex , Ryan ve Matt öksürür gibi yapıp gülmeye başladılar. Kızlarda kendi aralarında hafif bir kıkırdama yaşadılar ama ben gülemeyecek kadar gergin hissediyordum.

Victoria'nın suratı düşmüştü ve Justinin dediği üzerine hafif bir şoka girmişti.

''Bu kıza benden daha çok mu değer veriyorsun Justin?'' Victorianın dediği üzerine irkildim ve ona büyümüş gözlerle bakmaya başladım. Burada Justin ile yalnız değildim tüm arkadaşlarımız buradaydı ve hep birlikte eğleniyorduk birden sadece bana odaklanması sinirimi bozmuştu.

''Ne diyorsun sen Victoria?'' Artık dayanamayacaktım. Sesim buz gibi soğuk ve oldukça yüksek çıkmıştı. Sesimi yükselttiğim zaman 2 kat kalınlaşıyordu bunda sigaranın rolü büyüktü. Mia oturduğu yerden kalktı ve hemen yanıma geldi çünkü sinirliyken neler yapabileceğimi biliyordu.

''Seninle konuşan yok.'' dedi sinir edici bir sesle ve Justine döndü. Tırnaklarımı elime geçirdim.

''Burası benim evim ve laflarına dikkat etmezsen sanırım olacaklar için birşey diyemeyeceğim.'' dedim ve gözlerimi kırpmadan tehditkar bir tonla.

''Eve.'' dedi Matt. Bu sakin olmamı belirten bir 'Eve'di. Ama artık çok geçti çünkü ben suçsuz yere şuan da hakaret yiyordum. Ayağa kalkıp o da yanıma geldi. Mia ve Matt'in yanıma gelmesiyle odada ki herkes durumun ciddiyetini anlamış oldu.

''Ne o , bizim sessiz kızımız gerçek yüzünü mü göstermeye başladı yoksa?''Burnumdan nefes verdim , gözlerimi hala kırpmamıştım. Mavi gözlerim, kahverengi gözlerine sabitlenmişti ve sinirden titriyordum. Mia ellerini kollarımda gezdirdi.

''Sakin ol.'' diye fısıldadı.

''Seni Evelyn çağırdı, yanımda getirmek istemeyen bendim Victoria. Ki yanılmamışım daha iki dakikadır burdasın ama herşeyi mahvettin.'' Justinin dediğiyle tokat yemiş gibi olan Victoria'nın ağzı açık kalmıştı.