Back to Life / Justin Bieber & Barbara Palvin

♥15

Merhaba arkadaşlar bayram da İzmir'de olmadığım için bölümü atamadım hepinizden özür diliyorum. Güzel bir bölümle karşınızdayım. İyi okumalar , öptüm. <3

Yeni bölüm için +15 Oy :)

Kahvemden bir yudum aldıktan sonra dudaklarımın arasına sigaramı yerleştirdim.

Justin ile alışveriş merkezinin teras kısmında oturmuş muhabbet ederken mimiklerini kullanış tarzına gülüyordum.

Annesi ve kardeşinin gelmesine daha süre olduğunu söyleyip beni terasa yönlendirmişti. İyi ki böyle bir şey yapmıştı , sigara içmeden durmak artık benim için zor bir iş haline gelmişti. Tamamen bağımlı hissediyordum. Gerçi neredeyse 2 yıldır sigara içiyordum bağımlı olduğumu şimdi farkedip dile getirmek aptallıktı.

Çekici yüzü ve gösterişli bir vücudu vardı. Bu havada nasıl hala tişört giyebildiğini düşündüm. Çok soğuk yoktu ama bana yün ceket aldıracak seviyede bir soğuk vardı.

Kollarındaki dövmelerinde gözlerimi gezdirdim. Baykuş dövmesi çok tatlıydı. Göz ise kesinlikle birinin gözüydü, öylesine yapılmış bir göz değildi. Konusu açılırsa kesinlikle soracaktım.

Çektiğim dumanı ciğerlerime gönderip acı dumanın burnumdan çıkmasına izin verdim.

Kahvemin bitiyor olmasına üzülürken Justin'in sigara paketinden bir sigara çıkarıp dolgun şeftali rengi dudaklarına götürmesini izledim.

Sigaradan duman çekerken ki yüz ifadesi gerçekten hayranlık duyulacak türdendi. Kaşlarının çatık ve yanaklarının çektiği dumandan ötürü içe geçmiş olması gerçekten de onu seksi bir hava içerisine sokuyordu.

Yan masada oturan kızların kıkırdayıp Justin'in ilgisini çekmeye çalışmaları ve bana yönelttikleri şeytani bakışı umursamıyordum. Justininde umursadığı söylenemezdi. Kızları görmüş olduğundan beri şüpheliydim. Sigara içip arada bana yönlerdirdiği bakışları dışında tepkisizdi.

Gecesi pek normal geçmemişti. Kafasında hala olanların döndüğünden emindim. Arada kaşlarını çatması ve alnının kırışması huzursuzluğunu yansıtıyordu. Yaşadıklarının kolay olduğunu düşünmüyordum , anlattıkları gerçekten berbat şeylerdi. Babasının ona saldırması onur kırıcıydı. Kendimi onun yerine koyamıyordum bile. Babamla her zaman iyi anlaşmıştım. Anlayışlı ve bana saygı duyan bir babaya sahiptim.

Justin'in söylediği cümle kafama takılmıştı.

Onun için neleri göze aldığımı tahmin bile edemezsin.

Neden onun için bir şeyleri göze alıyordu ve neden araları bu derece kötüydü?

Bu düşünceler beynimde dönerken tekrardan bir sigara yakmak için pakete uzandım. Sigarayı yakıp içime çekerken Justin'in garip bakışları üzerine tek kaşımı kaldırarak burnumdan dumanı çıkarttım.

"Bunun kötü olması gerekirdi."

Söylediği şey üzerine dikkatimi tamamen ona verdim.

"Neyin kötü olması gerekirdi?"

"Sigara içmen."

"Justin kasadaki çocuk kahvenin içerisine bir şey mi attı? Neyden bahsediyorsun?"

Hafif yukarı kıvrılan dudakları ve derin bakışlarıyla konuşmaya başlamadan önce dudaklarını yaladı.

"Sigara sana zarar veriyor. Üstelik kızların sigara içmesi beni rahatsız eder. Ama sen içtiğinde rahatsız edici bulmuyorum sanki buna ihtiyacın varmış gibi içiyorsun."