EVCİLİK OYUNU

Daha da fazlası.. (41. bölüm)

İtiraf ediin bugün yeni bölüm beklemiyordunuzz :) ehehehe size sürpriz yapıp erkenden bir bölüm yayınlamak istedim ve oturdum dün başladığım bölümü bugün bitirdimm :) umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur ama merakınız biraz tavan yapacak bana kızmayın sakın :) 

Yorumlar için çok teşekkür ederim. her türlü yoruma açığım arkadaşlar eksik yanlarımı da söyleyin ki ona göre kendimi düzelteyim yazarken dikkat edeyim.. hepinizi çok çok seviyorumm :)

Bu bölümü buseye ithaf ediyorum umarım beğenirsin canım :) ve artık ithafsız bölüm geçmek istemediğimden gelen istekleri de dikkate alarak -tabii ki öncelik isteklere olacak- olmadığında da en beğendiğim yorum sahibine gidecek bölüm:) bu da kısa bir bildilendirme olsun :)

Bölüm şarkımız ise Dumandan Ellerin Ellerime..  multimedya da paylaşamıyorum şuan malesef youtube a giremiyorum arkadaşlar isteyen google da farklı bir siteden dinleyebilir okurken :) 

----------

“Yaa zeyneeep!”

 

“Efendiiim”

 

“Hadi ama artık in aşağıya”

 

“Tamam ya iki dakikaya iniyoruuum”

 

“Tam yarım saattir aynı şeyi söylüyorsun!”

 

“Uf geldim işte!”

 

Yani sadece yarım saat için ne kadar çok söylenmişti böyle canım Allah Allah! Benim onun gibi iki dakika da hazırlanmam mümkün mü?! Bunun duşu var duştan sonra saçları var giyinmesi var bu böyle sürer gider. İyi bile hazırlandım, iki saat odadan çıkmayan kadınlarda var. Ya onlardan olsaydım? Kerem bey o zaman ne yapacaktı acaba?!

 

Aşağıya indiğimden beri gözlerini bile kırpmadan bana bakan keremi düşüncelerimden sıyrıldığımda fark ediyorum. Niye bakıyor bana şimdi bu? İstem dışı hemen eğilip kendime bakıyorum. Her şey üzerimde işte! Taytımı giymeyi falan unutmamışım. En sonunda dayanamayarak;

 

“Kerem niye öyle bakıyorsun?” diye soruyorum.

 

“Ş-şeyy sen böyle mi çıkıyorsun dışarıya?” ne demek istiyor şimdi?!

 

“Evet ne varmış üzerimde canım? Kötü mü olmuş?” nasıl da kibarım ama!

 

“Hayır hayır güzel olmuşsun da..”