Merhabaa :) Dünkü duyurudan hemen sonra bitirmeye çalıştım yeni bölümü ve bugünde son kez kontrollerden sonra tamamlayabildim. Şimdiden çok teşekkür ediyorum anlayışınız için, yorumlarınızı gözlerim dolarak okudum, sizleri seviyorum...
Multimedyadaki şarkıyı öneririm ;)
Bu bölüm Ayşegül'e gidiyor, umarım beğenirsin tatlım :)
**********
67. BÖLÜM
**Zeynep**
Bazen neyi neden söylediniz bilmezsiniz. O an ağzınızdan öyle çıkmıştır ve hatta sizin o ana kadar o aklınızdan bile geçmemiştir. Benimde aklımın ucunda bile olmayan bir şeydi balon’a binmek. Küçük yaşımda televizyonda görüp binmek istediğim ama şu zamanlarda aklımda olmayan bir şey. Sadece bir şey söylemem gerekiyordu ve onu söyleyiverdim. İçimden bir tarafında Kerem’in kazanmasını istemesi çok saçma ama istiyor işte.
Asıl benim anlayamadığım şeyse Kerem’i deli gibi sevmeme rağmen neden bunu belli edemediğim. O karşımda bana resmen aşkını itiraf ediyorken benim dilimin tutulup kalması neden? Belki de tamamen tecrübesizliğimdendir. Ya da gözlerim her duyguyu anlayabiliyor madem ona olan aşkımı neden anlayamıyor diye düşündüğümdendir. İlle de dudaklarımdan çıkacak birkaç kelimeyi mi bekliyor? Ona onu sevdiğimi söylesem çözülecek mi her şey?
“Kızııım! Hadi in artık odandan bak Yağmurla Melis geldiler kahvaltıya” diye annemin seslenmesiyle yastığa gömüp düşüncelere daldığım yüzümü zar zor kaldırıp tek gözümü açıyorum. Ooof yine sabah olmuş!
“Geliyorum anneee!”
Gözümü ovuşturarak çıktığım yataktan banyoya yönelip yüzümü yıkadığımda anca kendime geliyorum. Ağır ağır odama gidip üzerimi değiştirdikten sonra mutfağa gittiğimde hepsi tam ‘bütün kızlar toplandık!’ modunda sohbete dalmış geldiğimi bile fark etmiyorlar.
“Yaa Demet teyze kadın bana demediğini bırakmadı resmen!” diyor Yağmur dudaklarını büzerek.
Kendime çay doldurup yerime geçtiğim sırada üzgün bir halde bana dönüyor Yağmur; “Öyle değil mi Zeyno sende gördün!” diyerek onaylatma çabasında.
“Vallaha çekeceğin var Yağmurcum!” diyorum bende hiç umut vermeyerek. Hepsi birden uyarıcı bakışlarını bana yöneltiyor hemen. E ne yapayım yani öyle!
“Of teyze ne yapacağım ben ya!” diye isyan enden Yağmur’a Melis çıkışıyor.
“Kızım ne yapacağımı mı var bu işin! Can seni seviyor mu?”
“Seviyor”
“Sana evlenme teklifi etmedi mi bu çocuk?”
“Etti”
“Eee o zaman bu telaş niye? Kadın seni kabul etmek zorunda bir kere. Bu saatten sonra Can’ın gidip başka biriyle evlenecek hali yok ya!”
“Hiii ya yaparsa öyle bir şey!” diyerek daha çok yüzü asılan Yağmur’a gözlerimi deviriyorum. Azıcık emin olsana kızım kendinden!
“Sen üzülme kızım benim o kadında seni tanıdıkça sevecektir. Şimdi oğlu birden evleniyorum diyince şaşırmıştır o da” diyor annem Yağmur’un düşen suratını birazcık düzeltmek adına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK OYUNU
Hayran KurguAslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel, Gerçek olacak kadar mükemmel. Sonra rüyadan uyanış. Her şey yolunda iken "Sadece o olsun" demek, "Ç...