Nasıl gidiyor şıllaklarım?! :D Her ne kadar bilgisayarım hala bozuk olsa da güzel geçen finalimden sonra yeni bölümü tamamlamaya çalıştım, umarım beğenirsiniz :) Bu arada bu bölüm dün akşam gelecekti ama sitede bir problem var, her neyseJ Hepizini kocaman öpüyorum :*** Ve ilginiz için çok teşekkür ediyorum canlarımm :) Multimedyaya bir bakın derim ;)
Bu bölüm Buket'e gidiyor, umarım beğenirsin tatlım :) Keyifli okumalar...
***
64. BÖLÜM
**Zeynep**
Sürpriiiz!”
İçeriye adım attığımda herkesin aynı anda ‘sürpriiiz!’ diye bağırmasına mı yoksa tam karşımda dikilen ve bana harika bir gülümsemeyle bakan Kerem’e mi şaşırsam bilemiyorum. Gözlerim odadaki süslü balonları incelerken Melis’in elinde tuttuğu pastaya kayıyor üzerinde mumlar ve ‘iyi ki doğdun’ yazısıyla. Tabi yaa! Bugün benim doğum günüm! İnanamıyorum nasıl unuturum ben bunu?! Eh tabi Zeyno aklın fikrin Kerem, başka bir şey düşünüyor musun sen?!
Düşüncelerimi zar zor toparladığımda gözlerim tekrar o yeşil gözlerle buluşuyor. Ne düşündüğümü merak eden gözlerindeki ifadeyle yüzümdeki gülümseme iyice genişliyor ve ayaklarım benden izinsiz ona doğru ilerleyip kollarımda boynuna dolanıyor. Hiç geciktirmeden ellerini belime yerleştirip beni kendine daha çok çekmesiyle odadaki diğerlerini hatırlamamla kendimi geriye çekiyorum. Kızardığına emin olduğum yüz ifademle;
“Siz ne yaptınız böyle!” diyorum hala şaşkınlıkla etrafı incelerken.
“Nasıl, beğendin mi?” diye soruyor Melis çocuk gibi bir sevinçle.
“Beğenmek ne demek Melis! Bayıldım!” diyorum.
“E hadi o zaman üfle bakalım!” diyor elindeki pastayla yanıma yaklaşıp. Keremse hala bir eli belimde sevgiyle bana bakmaya devam ediyor. Hissettiriyor iliklerime kadar.
Tam pastayı üflemek üzereyken Can’ın durdurmasıyla geri çekiliyorum. Hepimiz ona dönüp ne diyecek diye beklerken o;
“Dilek tut önce!” diyor.
“Ulan Can sonunda doğru düzgün bir şey çıktı ağzından!” diyor Aksel de bize dönüp göz kırparken.
“Alınıyorum ama abicim!” diyen Can’ı müstakbel eşi Yağmur korumaya geçiyor hemen.
“Aaa uğraşmayın sevgilimle!”
“Ay bir susun da kız pastayı üflesin!” diye Melis’in çemkirmesiyle herkes bana geri dönüyor.
Bense gözlerimi kapatmış ne dilesem diye bile düşünmeden aklımdan ilk geçen kelimeleri sarf ediyorum yine içimden… Kerem iyi olsun bir an önce ve birlikte mutlu olalım…
Ben pastanın üzerindeki bütün mumları üfledikten sonra alkış sesleri tekrar gülümsememe neden olurken Kerem’in bana doğru eğilip konuşmasıyla bütün vücudumu heyecan basıyor.
“İyi ki doğmuşsun güzelim, nice yaşlara…”
Ona dönüp anlamlı bir bakış attıktan sonra “B-ben ne diyeceğimi bilemiyorum, hepinize çok teşekkür ederim” diyorum hala şaşkınlığımı üzerimden atamazken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK OYUNU
Fiksi PenggemarAslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel, Gerçek olacak kadar mükemmel. Sonra rüyadan uyanış. Her şey yolunda iken "Sadece o olsun" demek, "Ç...