Bugün uzun bir bölüm yazmaya çalıştım sizler için :) Umarım beğenirsiniz, bir önceki bölümde de dediğim gibi 3 günlük bir zaman atlaması yaptım bakalıl nasıl bulacaksınız? Yorumlarınızla beni çok mutlu ediyorsunuz bunu bir kez daha dile getirip teşekkür etmek istiyorumm :) multimedyada hastaneye giden Zeynep'i görebilirsiniz :)
Bu bölüm ExTribute'ye gidiyor, umarım beğenirsin canım keyifli okumalar :)
****
3 gün sonra…
** Zeynep **
Aylardır beklediğim adam artık uyanmış hatta uyanmasının ardından günler bile geçmişti. Sanki o uyandığından beri öyle hızlı akıyor ki zaman ben ev ile hastane arasında gidip gelmek dışında başka bir şey yapmasam da kendimi tuhaf bir biçimde mutlu hissediyorum. Onunla birlikte uyanmış, gözlerimi dünyaya tekrar açmış gibiyim. Benden yayılan neşe etrafımdakilerin de dikkatinden kaçmıyor tabii ki. Yağmurla Melis’in beni sürekli sıkıştırmaları da cabası. Hayır, yani anlamıyorum öğrenseler ne olacak? Evet, ben Keremden hoşlanıyorum hem de deli gibi desem ne olacak? Ne değişecek ki? Ben öyle hoşlandığımla kalacağım ve Kerem kendi hayatına devam edecek. Bende aptal aşık olarak tarihe karışacağım…
Yine de bu benim duygularımı değiştirmediği gibi beni keremden de uzak tutamıyor. Bir şekilde sürekli bir bahaneyle onun yanında buluyorum kendimi. Hoş o da bu durumdan hiç şikayetçi değil tabi ama hangi adam kendisiyle böyle ilgilenen bir kadından şikayet eder ki? Ayrıca şu üç gündür Selin’in de yine gelip gittiği yok. Deli gibi merak da etsem ağzımdan tek kelime çıkmıyor onunla ilgili. Kimse de sormuyor bu Selin nerede diye?! Keremin halinden memnun olması tabii benimde işime geliyor. Ben uyandığında onları hep Selinle dip dibe olacaklar diye düşünürken tam tersi bir şekilde benimle bu şekilde olması ayrı bir memnuniyet veriyor tabii ki bana.
Bugünkü bahanem ise Kerem’in başlayacak olan fizik tedavisi. Aylardır yattığı yataktan bugün çıkacak sonunda. Üç gündür bizi de doktoru da ne kadar bezdirse de yataktan çıkmasına izin verilmedi. Vücudu daha yeni toparlıyormuş. Yine de doktor, üzerindeki aşırı baskıyla aslında bir hafta sonra yapılacak olan fizik tedaviyi birkaç gün öne almaya mecbur kaldı.
Hızlıca üzerimi giyinip saçlarımı da elimle uçuşturduktan sonra aynadaki yansımama bakıp gülümsüyorum. Günler sonra saçlarım bile bana küsmüşken canlanıyorlar. Demek ki insanın duyguları da görünüşüne epey yansıyor.
Yatağımın üzerinde duran çantamı da aldıktan sonra boynuma geçirip merdivenlere yöneliyorum. Aşağıya inerken Jale teyzem, Osman amcam ve annemin mutfaktaki sohbetlerini duyuyorum.
“Gerçekten baya değişti ama öyle deme Demet, farkında değil misin Zeynep’teki değişimin?” diye soruyor Osman amcam. Annemin bir önce ne dediğini merak etsem de sessizce dinlemeye başlıyorum devamında gelecek cümleleri.
“Günlerdir neredeyse yemek yemiyordu ama son günlerde iştahı da epey düzeldi” diyor Jale teyzem de Osman amcamı destekleyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK OYUNU
FanficAslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel, Gerçek olacak kadar mükemmel. Sonra rüyadan uyanış. Her şey yolunda iken "Sadece o olsun" demek, "Ç...