İyi akşamlar! Yosunla yaptığımız röportaj gelmiştir. Haberi olamayanlara duyurulur^^
Bu bölüm ise TtheBursiner'e gidiyor. Umarım beğenirsiniz :) -Keyifli okumalar...
****
85. BÖLÜM
“Vayy Zeynep! Kırmızı gerçekten sonra çok yakışıyor” diye cırlıyor Yağmur beni görür görmez üzerime atlarken. Geri çekildiğinde de az önceki neşeli hali gitmiş gözleri dolu dolu bana bakıyor. “Ay sen çok güzel olmuşsun ya!”
“Yağmurcum ne oldu şimdi niye ağlayacakmış gibi bakıyorsun?”
“Ay yok canım, niye ağlayayım. Duygulandım öyle”
“Hamilelikten o hamilelikten” diyor Can da elleri cebinde arkadan bize bakarken.
Tabii o rahat duruşu Yağmur’un başını çevirip ters bakışlarını gönderdikten sonra değişiyor. Onların didişmeye başlamasıyla hallerine bakıp gülerken Kerem’e takılıyor gözüm. Birkaç adım ötemde kollarını göğsünde birleştirmiş beni süzüyor. Gözlerimizin değmesiyle anlamsız bir biçimde kaçırıyorum gözlerimi ondan. Zaten beni almaya geldiğinden beri gözlerini üzerimden ayırmamış sürekli beni süzüp duruyor. Gören de beni daha bu sabah değil aylardır görmüyor sanır.
Yağmur ve Can didişmelerine devam ederken dayanamayıp Kerem’in yanına yaklaşıyorum iki adımda. Gözleriyle beni eriten bakışlarını devam ettirirken elini de belime yerleştirmesiyle içimde bir ürperti oluşturuyor. Bugün başka bir elektrik var sanki aramızda…
“Eee hadi tekneye geçsek ya artık! Benim karnım baya açıktı da” diyor Yağmur bize doğru seslenirken.
Gözlerimizi zar zor birbirinden ayırıp onlara döndüğümüzde onaylayarak yürümeye başlıyoruz. Sahil boyunca biraz yol alırken Yağmurla Can önde biz de hemen arkalarında el ele yürüyoruz.
“Eee Kerem Bey bu akşam konuşmamaya mı yeminliyiz?” diye soruyorum sessizliğe daha fazla dayanamayarak.
“Beni öyle bir büyüledin ki ağzımı açıp çok güzelsin bile diyemedim. Kelimeler kifayetsiz kalıyor yanınızda Zeynep Hanım.”
Waaow! Cidden bu adamın içine bir şey kaçmış. Sabahtan beri üzerinden akan bu romantizmin başka bir sebebi olamaz çünkü. Belki de yüzük etkisindendir. Parmağa takınca bir tılsım falan mı oluşturdu acaba?
“Siz de bugün çok şıksınız ama Kerem Bey” diyerek daha çok sarılıyorum koluna. Eh azıcık şımarıklık yapalım.
“Bu beyler hanımlar çok fazla ama”
“Hı hı, nişanlım iyiydi bence”
“Ay sonunda geldik!” diyen Yağmur’un sesiyle bölünüyor konuşmamız.
“Senin bu ufaklık yaramaz olacak galiba” diyerek sataşıyorum Yağmur’a.
“Yaa sorma teyzesi! Zamanlı zamansız acıkıp duruyor!”
“He acıkan o yani sen değilsin” diyorum gülmemeye çalışırken.
“Ay Zeynep sende mi ya! Aşk olsun valla bak hamile kaldığında seni de görürüm” demesiyle bir an kalıyorum öyle. Ben ve hamile kalmak? Kulağa oldukça hoş geliyor aslında. Keremle ikimizin çocuğu…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK OYUNU
FanficAslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel, Gerçek olacak kadar mükemmel. Sonra rüyadan uyanış. Her şey yolunda iken "Sadece o olsun" demek, "Ç...