❄️1.6

114K 5.5K 586
                                    

Ansızın bir bölümle geldim!🙋🏻‍♀️

Unutanlar için minik not;
Görselde kendi hazırladığım ve ilk zamanlar kitap alanlara yolladığım bu bölümde bahsedilen bilekler var.Belki şu an bazılarınızın bileklerindedir!❤️🥹

***

"Ne işin var burada dedim?"

Burnuma gelen keskin içki kokusu ile şaşkınlıkla baktım. Bu koku ben farkında olmasam da dünde vardı ve ben şu an fark ediyordum.

Evde kızlar olduğu için ne sigara ne içki içtiğini görmemiştim ama şimdi şişeyi baştan aşağı üzerine dökmüşler gibi kokuyordu.

"Ben sadece..." diye başladığım cümlenin devamını getiremezken "Sen sadece ne?" diye sordu. Tuttuğu kolumu o kadar sıkıyordu ki farkında olup olmadığından şüphe etmeye başladım.

"Size bakmak istemiştim."

"Neden? Sabahki olayın devamını getirmek için falan mı?"

"Ne saçmalıyorsunuz?" dedim kolumu kurtarmaya çalışırken ama bu ayağımdaki acıyı arttırmak dışında bir şey yapmıyordu.

"Hadi ama bana karşı koyamadığını sen de biliyorsun."

İki kolumu birden tutup yüzüme doğru yaklaşırken düşünmeden tüm gücümle ittirip titreten elimle tokadı yapıştırdım. Yanağını tutarken gülerek konuşmaya başladı.

"Oyun buraya kadardı desene?"

"Ne oyunu?"

"Gerçekten iyi bir yalancısın Doğa Demirhan. Buna emin olabilirsin."

"Sen de iğrenç herifin tekisin Barlas Karahan!"

"Seni sevebileceğimi falan düşünüp hayallere kapılmadın umarım çünkü bu fotoğraflarda gerçekleşmiş bir sürü hayal var ve yanımdaki kişi ne yazık ki sen değilsin."

Ne saçmaladığını anlamazken böyle bir adamı sevebildiğim için kendimden utanıyordum. Bakışlarım ayağıma kayarken yere damlayan kan damlalarına gözüm takılı kaldı. Umarım cam ayağımın içinde kalmamıştır diye düşünürken bir anlık gözlerinde ufak bir endişe görür gibi oldum ya da ben öyle sandım. Sabahtan beri hiçbir şey yemediğimi ve şimdi de kan kaybettiğimi sayarsak bayılmam an meseliydi. Ayrıca beni kan tutuyordu ve şu an yere bakmamam gerektiğini bile bile bakıyordum.

Sağ ayağıma yüklenerek elimden geldiğince yürümeye başladım. Bir şey yapmasını beni durdurmasını beklerken o ise yarama tuz basar gibi konuşmaya başladı.

"Evimi pis ediyorsun," demesi ile suratına bakarken yüzündeki tiksinir gibi bakan ifadeyi görmüştüm. Kafama bağladığım bandanayı çıkarıp yerler pis olmasın diye ayağıma sıkıca sardım. Bunu yaparken gözlerimi gözlerinden bir saniye ayırmadım.

Gerçekten şu an tek düşündüğü bu muydu?

Bağladığım bez parçası ayağımda cam varsa da sanırım daha derine girmesine neden olmuştu. Gözlerim dolup ağzımdan bir hıçkırık kaçarken yanıma gelecek gibi oldu ama daha sonra arkasını dönüp öylece kaldı. Gelmesini de beklemedim çünkü az önce yaşananlardan sonra tüm umudumu kaybetmiştim.

Zar zor indiğim merdivenlerden sonra zaten az olan eşyalarımı toparlayıp üzerime kalın bir hırka giydim çünkü iliklerime kadar donuyordum. Gözüm bileğimdeki bilekliğe kayarken gündüz ablamın getirdiği kutuyu açıp içinde olan iki tanesini alıp kızların odasına doğru ilerledim. Küçükken anneannemle kalırdım ve o bu bileklikleri yaparak hem zaman öldürür hem de para kazanırdı. Sürekli tek başına zamanın geçmediğini söylediğinden onun yanından ayrılmak istemezdim. Ufaktım ama bunu bileğime takarken ne dediğini çok iyi hatırlıyordum.

İkizlere Bakıcı Aranıyor! |KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin