Derinden:
Sabah o iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Önceden ne kadar güzel kalkardım yataktan. Ama şimdi. Şimdi bu berbat hayatın içinde yok oluyorum. Beni tek bişey tutuyo ayakta. O herneyse benim yaşamamı sağlıyo. Annem benim . Seni çok özledim be kadınım nerdesin. Bu kötü düşüncelerden sonra bi duşa girdim. Üstüme geniş #black yazan beyaz bi tişört giydim. Alttanda siyah pantolon giyinip odadan çıktım. Ben rahatına düşkün bir insan olduğum için hiç takım elbiseyle uğraşamam. Aşağıya indiğimde. Gökhan ve berkede işe gitmek için hazırlanmış kahvaltı yapıyodular. Berke gökhanın aksine daha sinirli bir insandır. Gökhan berkeden daha yumuşaktır. Berke bu özelliğinden dolayı masa başı bir iş yapmaz. Onunda hem türkiye hemde amerikada ünlü mekanları vardır. Mesela bar. Kısacası böyle yerler işletir. Hemen yanlarına gidip ağzıma bi salam tıkıştırdım.
"Diğerleri nerde?" Diye bir soru sordum.
"Cenk zaten öğlede açıyo o uyuyo. Ama Burak onu bilmiyorum. Odasından daha çıkmadı" dedi Gökhan.
"Uyuyordur bizim uykucu nolacak ben kaldırıyımda geliyim."
"Dur bende gelcem" dedi berke.
Berkeyle beraber yukarı burağın odasının önünde durduk. Kapıyı çalmadan içeri daldım. Ama burak yatağında diğil. Kalkmış tüh neyse sonra yaparız uyandırma işini. Uyandırma derken berke ona şaka yapacak oda bizi gülme krizine sokacaktı ama kalkmış. Banyosunun kapısını açıp içeri geçti.
"Ne var ne istiyonuz" dedi. Berkede
"Şaka yapcaktık ama uyanmışsın" dedi. Burak iyi gözükmüyo. Başını tutuyodu.
"Burak iymisin kardeşim" dedim.
"İyiyim kardeşim niyeki"
"Oğlum sen hastaneye gittiğinde sadece kaşına mı bakdırdın?"
"Evet"
"Direksiyonada kafamı vurdun demiştin"
"Ee nolmuş"
"Burak hemen üstünü giy hastaneye gidicez gerizekalı kafanı vurmuşsun ya bişey varsa"
"Ya of derin yok bişeyim işte"
"Burak derin haklı kardeşim" dedi berke.
"Oğlum bi dünya işim var uğraşamam şimdi hastaneyle"
"Burak bak kızları başına salarım görürsün sonra"
"İlla o hastaneye gidilicek diyosunuz yani"
"Aynen öyle"
"Tamam tamam o zaman şirkete geç gideriz"
"Tamam hazırlan gel bekliyorum aşağıda"
"Hazırım zaten hadi gidelim"dedi ve aşağıya indik. Gökhan zorlada olsa burağın ağzına bişeler tıkıp öyle kapıdan dışarı attı bizi. Burağı benin arabama çekerken Sevda evin kapısından çıktı tip tip bize bakarak yanımıza geldi.
"Ooo bu seferde zorla burağı mı götürüyon dağ evine" dedi ve burakla ikisi birden gülmeye başladı.
"He zorla götürüyom paşamızı" dedim
"Nereye ki böyle çocuğu çekiştiriyon"
"Burak bey dün hastanede kafasına baktırmamış sadece kaşına dikiş attırıp çıkmış sabahda iyi gözükmüyodu bende aldım ve zorla hastaneye götürüyorum" dedim.
"Burak oğlum manyakmısın sen. Hem kafanı çarptın hemde baktırmadın bravo sana. İyi yapıyon derin sürükleyerek götür paşayı"
"Lan paşa diyip durmayın bana ya sanki köpeğe sesleniyomuş gibi ne o" dedi burak sonra arabaya geçti. E tabi arabası hurdaya döndüğü gibi bana kaldı. Sevdaya görüşürüz dedikden sonra hastaneye sürdüm. Bi takım testler yaptıktan sonra paşamızın sapa sağlam olduğunu söylediler. Hastaneden çıkıp arabaya bindik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık piskoloji
Teen FictionBirinin pisikolojisinin nasıl olduğunu düşündünüzmü? Belkide o düşünmüştür!!