Sevdadan:
"Sen...."
Herkes merakla bakarken bende cevabımı verdim.
"Sen bu dünyadaki en özel adamsın evet senin sonsuzun olurum"dedim ve derin kolyeyi boynuma taktı. Sonrada alınlarımızı birleştirerek "ilk ve tek kadınım olarak kalacaksın" dedi. Bende "sende benim ilk ve tek adamım olacaksın" dedim.
Güldü.
Güldüm.Sevdi.
Sevdim.Bir ömür verdi.
Bir ömür verdim.Alnımı öperek geri çekildi. İşte benim sevgilim be. Birisinin yanında öpüşmeyeceğimi bilir. Çünkü ben neyim. Duygusuz gibi gözüken bir pisikopatım. Masaya geçerek yemekleri yemeye başladık. Valla ben açım. Herşeyi sömürürüm. Sabahdan beri bişey soktuğum yok ağzıma. Yav of benim bu mutlu anımı hayati göremedi. Neysek. İyice suya bağladım ya. Devrelerimi yaktı bu kız. Önümde sallanan elle irkildim. Derine baktığımda hafif sırıtarak bana bakıyodu. Kulağma eğilerek.
"Ne o güzelim böyle derin düşüncelere daldın yoksa evlendikten sonraki gecemizimi düşünüyorsun" dedi hala o çapkın piç sırıtışıyla. Sinirle gerilirken. Bağırarak.
"Derin bak valla acımam atarım seni denize doğru düzgün konuş benim asabımı bozma"
"Tamam güzelim ya sakin ol şaka şey etmiştim ben"
"Etme şaka filan sen"
"Aman tamam sakin ol. Ne düşünüyodun sen öyle bakıyım"
"Hayatiyi"
"Pardon"
"Hayati diyorum evde kaldı diyorum bizim bu mutlu zamanımızı göremedi diyorum sonrada ne saçmalıyorum ben diyorum su benim kesin devrelerimle oynadı bu ben değilim. Neyse çok açım" saçma salak bir cümle kurarak yemek yemeye devam ettim. Derin ve Burak uzay dışı bir varlıkmışım gibi bana bakıyorlardı. Seren bazen böyle olduğumu bildiği için aldırış etmiyordu. Aslında bu biraz heyecandanda olabilirdi. Sonuçta herzaman sevgilim olmuyo. İlk bu. Yemekleri yedikten sonra eve geri döndük. Havada soğumuştu zaten. Hep beraber bizim evde otururken seren sıkıldığını belli edercesine ofladı. "Hadi bişeyler yapalım"dedi. Bende sıkılmıştım. Aklıma gelen fikirle serene döndüm. "Seren kuzum hadi gel biz mutfakda bişeyler yapalım bunlarda burda takılsın"dedim. Seren kafa sallayarak mutfağa geçti. Bende peşinden. Bana merakla bakarak "eee napıyoruz" sinir bozucu bir gülümseme takınarak . "Prova" dedim. Seren hafiften gülerek. "Anladım ben onu" dedi ve kahveyi çıkarttı. Seren kahveleri yaparken bende dolapdan dondurma çıkarttım. Çok canım çekmişti. Seren kahveleri yaptı ve en sonunda ikisine tuz attık. Çift fincanlarına koyduğu için karışmaları mümkün değildi. Hepsini bir tepsiye koyarak içeri getirdik. Ben derinin Serende Burağın kahvesini verdi ve yanlarına oturduk. Şu an ne tepki verecekler diye merak ediyorum. İkiside aynı anda içtiler ve birbirlerine baktılar sonrada birşey yokmuş gibi televizyon izlemeye devam ettiler. Yanlış kahveleri vermedik demi biz. Bende kahvemi alarak içtim. Hayır yanlış kahve değil bunlar. Aradan zaman geçti ve ben yine çok sıkıldım. Burak sereni alarak onlara geçti. Benim hödüğümde hala televizyon izliyordu. Off. Hiç şüphesiz evin altına inmeye karar verdim. Derine birşey demeden kalkarak evin içindeki kapıdan bodruma indim. Bodrum benim boks yaptığım yer. Kapıyı kapatarak üstümü değiştirdim. Spor atletim. Siyah taytım. Saçlarımı tepeden topladım. Sonrada boks eldivenlerimi taktım. Moralim bozulmuştu. Neden tepki vermemişlerdiki. Yavaş ve sert hamlelerle kum torbasına vurmaya başladım. Kapının açılma sesini duydum. Ama derin gelmiştir düşüncesiyle bakmadım bile. Ve tahmin doğru. Derin yanıma gelerek. Beni durdurdu. Eldivenlerimi çıkarttı ve beni yukarı sürükledi. Ne olduğunu anlamamıştım bile. Benim odaya gelerek kulağıma fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık piskoloji
Teen FictionBirinin pisikolojisinin nasıl olduğunu düşündünüzmü? Belkide o düşünmüştür!!